• DOLAR 32.407
  • EURO 34.57
  • ALTIN 2384.252
  • ...
Tüm Yönleriyle DUA
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Dua kulun en kısa ve en yakın yoldan Allah’a ulaşma yoludur, dua ibadettir, dua şükürdür, dua tövbedir, dua pişmanlıktır, dua yaratıcıya buyun eğmektir, dua bir sabırdır ve dua hayata yeni bir sayfa açmaktır.

Dua eden bir kimse Allahtan başka hiçbir kulu aracı etmeden, sadece Allah ile muhatap olup istek ve arzularını bire bir ona karşı dile getirmelidir. Duada yer ve zaman vakti yoktur isteyen istediği yerde ve istediği zamanda isteklerine göre dua edebilir. “Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.” [1]

Dua masrafsız ve şartsız bir ibadettir, ama duada olması gereken bazı önemli hususlarda vardır örneğin duada yalan konuşmamak ya da yalan-yanlış olan bir şeyi savunmamak gerekir. Başka bir önemli konuda dua eden kişinin samimiyetidir. Mesela dua eden bir kimse dil ile dua edip kalbin ’de bunun tersini düşünürse bu dua yerine geçmez ve samimiyetsizlik ortaya çıkar. Gerçek dua kalbin, ruhun ve dilin aynı anda aynı fikri paylaşmasıdır. “Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarın. Doğrusu O aşırı gidenleri sevmez.”[2]

Kişi kendine dua ettiği gibi başkalarına ’da dua etmeli ve tüm Müslümanları duasına ortak etmelidir. Aynı şekilde kişi anne-babasına, akrabalarına, geçmiş ve gelecek tüm Müslümanlar içinde dua edebilir, zaten duanın güzel bir özelliği ’de budur. Bunu birkaç ayet ve hadislerle de doğrulayabiliriz. “Rabbimiz! Beni ve anne-babamı bağışla.” [3] Gördüğünüz gibi kişi duasından anne-babasına ve tüm Müslümanlara dua edebilir buda dua için aranan bir samimiyet örneğidir. Ayrıca, kişi dua ederken açık ve net bir dille ne dediğini yada ne istediğini bilmeli ve Allah ile muhatap olduğunu unutmamalıdır. Buda bir ayette şöyle geçiyor; “(Nuh) Rabbim! Bilmediğim şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen kaybedenlerden olurum dedi.”[4]

Sevgili okurlar; görüyoruz ki dua, Allah ile yakınlığımızı kuran en rahat ve kolay yoldur ve her zaman istediğimiz yerde, sınırları aşmadan (haddi aşmadan) istediğimiz şekilde dua edebiliriz. “Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarın. Doğrusu O aşırı gidenleri sevmez.”[5]

Dua iyi- kötü yani hayır yada şer olan her şeye sabır göstermek, tahammül etmektir, İmam Gazali bununla ilgili öyle güzel bir tespit yapmış ki sizinle paylaşmak isterim;

“Belâya da şükretmek lâzımdır.
Çünkü küfür ve günahlardan başka belâ yoktur ki,
İçinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın!
Allâh, senin iyiliğini, senden daha iyi bilir.
Şer zannettiğin çok şey vardır ki senin için hayırdır.
Hayır zannettiğin çok şey vardır ki senin için şerdir.
En selâmet yol, ilâhî takdîre râzı olman,
Her hâle şükür diyebilmendir. “

Burada da gördük ki, hayır ve şer olarak bize gelen her nimet ve musibetten bir ders çıkartmamız ve onu şükür ile anmamız lazım. Çünkü Allah, doğruları, doğrulukları yüzünden mükâfâtlandıracak, münâfıklaraysa dilerse azâp edecek, dilerse tövbe nasîb edecek; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.[6]

Kul ne kadar dua ederse, etsin Allahlın hepsine gücü yeter, ama yeter ki kul samimi olsun ve korku ile birlikte ondan ümitlerini kesmesin. “Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” [7]

Değerli okurlar; Dua ile ilgili konuşurken son olarak şunları dile getirmek isterim, bizler duanın en gerekli olduğu bugünlerde yani dünya genelinde kargaşa ve kaosun önde olduğu, Müslümanların haksız ve gereksiz yere öldürüldüğü, tüm Müslümanların hor göründüğü, umutlarını yitirmek üzere olan çocukları ve unutulup görmezden gerilen tüm haksızlıklara karşı, bu günlerde yani mübarek gün ve gecelerin içinde bulunduğu bu üç aylarda bol bol dua etmeli ve tüm Müslümanları bu dualarımıza ortak etmeliyiz.

Bunu yaparken de tek beklentimiz Allahtan olmalıdır zira Allahtan başkasından medet umulmaz. “Bütün beklentileriniz Allah’tan olsun.” (Hz. Ali)

Yani tüm arzu ve isteklerimizi Allahtan dilemeli ve Allahtan beklemeliyiz, hiçbir zaman umutlarımızı yitirmemeliyiz, “Allah`ın rahmetinden ümitsiz olmak, Günahkar olmaktan daha tehlikelidir.”(Hz. Ali) zaten duada ümit ve korku aynı anda olmalıdır ve yüne bu iki şart duadaki samimiyeti aratılır, yok eğer duayı unutur şükür etmeyi bırakırsak o zaman haddi aşanlardan ve şükür etmeyenlerden oluruz. “Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.”[8]

Son olarak; dua ettiğimizde yapmış olduğumuz bazı Badat’ları sizlerle paylaşmak isterim bu konuda yakın zamanın değerli alimlerimizden olan (rahmetli) Doç. Dr. A.Celil CANDAN hocamızın kitabından sizlere sunmak istedim.

DUAYLA İLGİLİ BAZI BİD’ATLAR;
- Duanın sadece mezarlıkta kabul olduguna inanmak.
- Duada dil bükmek ve kelime bulmakta zorlanmak.
- Duayı, Aşure, Regaip, Beraat, Miraç ve mevlit günlerine tahsis etmek.
- Duayı herhangi bir yatırın(ölünün) huzurunda yapmak.
- Dua etme gayesiyle mezarlıklara gitmek.
- Müzik eşliğinde dua etmek.
- Zalimlere dua etmek.
- Allah’tan başkasından istemek.
- Dua’da araya ARACI ve VASITA koymak.
- Dua’dan sonra el-Fatiha demek bidat, Amin demek ise bidat değildir.[9]
Sizlerle ibadetin en güzeli yani sabrın, şükrün ve tövbenin simgesi olan duayı konuşurken güzel bir dua ile Allah’a emanet ediyorum…
“Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!
Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme.
Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme!
Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın.
Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara 286)

KAYNAKLAR
1- Bakara Süresi 186
2- Araf Süresi 55
3- İbrahim Süresi 41
4- Hud Süresi 47
5- Araf Süresi 55.
6- Ahzab Suresi 24
7- Mümin Süresi 60
8- Mümin Süresi 60
9- Bidat ve Batıl İnançlar, A.Celil CANDAN sf:256-57-58
 
FAHRETTİN CANDAN
candanfahri@msn.com
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir