Mastürbasyon Günah mı? Mastürbasyon Orucu Bozar mı?
Alimler ve Medreseler Birliği Fetva Kurulu merak edilen soruları cevaplıyor. “Mastürbasyon Günah mı? Mastürbasyon Orucu Bozar mı?” cevaplayan Fetva Kurulu, “Kur’an ve sünnette bu fiilin haram olduğuna işaret eden delillere rastlamak mümkündür.” ifadelerine yer verdi.
DOĞRUHABER
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutanlar orucu bozan durumları merak ediyor. Alimler ve Medreseler Birliği Fetva Kurulu merak edilen soruları cevaplıyor. Fetva Kurulu, “Mastürbasyon Günah mı? Mastürbasyon Orucu Bozar mı?” cevapladı. Peki, “Mastürbasyon Günah mı? Mastürbasyon Orucu Bozar mı?” işte cevabı…
MASTÜRBASYON NEDİR?
Mastürbasyon yani istimnâ, kişinin elle veya sürtünerek cinsel organını tahrik edip boşalmasıdır.
MASTÜRBASYON GÜNAH MIDIR?
İslam alimleri içerisinde bu davranışı caiz görenler yok denilecek kadar azdır. Kur’an ve sünnette bu fiilin haram olduğuna işaret eden delillere rastlamak mümkündür. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: O müminler ki eşleri ve elleri altında bulunan (cariyeler) haricinde avret yerlerini korurlar. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır (Mü'minun 5-7).
Ayeti kerimeden, şehvetin ancak eşler ve cariyelerle giderilebileceği, bunun dışında kalan zina, istimnâ vb. yolların haram olduğu manası çıkmaktadır. Şu var ki zina büyük günahlardan olup haramlığı ayette açıkça belirtilmiştir. İmam Şafiî (radiyallahu anh) şöyle der: Ayette geçen “eşleri ve elleri altında bulunan (cariyeler) haricinde" kaydından, bunların dışında kalan yöntemlerin haram olduğuna delil vardır; zevce ve cariyenin dışında, zekerle iştigal etmek caiz değildir. Bu nedenle istimnâ (mastürbasyon) haramdır (Şafiî, el-Ümm V, 101-102).
Mastürbasyonun haram olduğuna direkt olmamakla birlikte dolaylı olarak işaret eden hadisler mevcuttur. Sevgili Peygamberimizin, imkanı olanları evliliğe, olmayanları ise oruç tutmaya teşvik etmesi istimnânın haran olduğuna dolaylı olarak işaret etmektedir. Eğer şehvet gidermek için istimnâ caiz olsaydı Hz. Peygamber sadece evlilik ve oruca teşvik etmezdi. Abdullah Bin Mes’ud (radiyallahu anh) der ki: Bizler Peygamber efendimiz zamanında evlenmeye güç yetiremezdik. Nebi (aleyhissalatu vesselam) de bizlere şöyle derdi:
Ey gençler topluluğu, kim evlenebilirse evlensin çünkü gözü ve avretini evlilikle korur. Kim de yapamazsa ona düşen oruç tutmasıdır ki o da onu korur (Buhârî, Nikâh 2, No: 5065; Müslim, Nikâh 1, No: 1400).
Ahmet Bin Hanbel'e isnat edilen bir görüşe göre kendisi, şehveti kan gibi vücuttan atılması gereken bir fazlalık olarak görmüş ve çeşitli yöntemlerle çıkartılmasının meşru olduğunu belirtmiştir. Fakat İslam alimleri, bu kıyasın geçersiz olduğunu belirtir (Kurtubî, el-Cami' li Ahkâmi'l-Kur'an XII, 71). Aralarında İbn Teymiyye ve İbn Kudâme'nin de bulunduğu Hanbelî fakihler mastürbasyonun haram olduğunu söyleyerek bu konuda İbn Hanbel’in istimnâyı haram sayan görüşünün daha muteber olduğunu belirtirler (İbn Teymiyye, el-Fetâva'l-Kübrâ III, 439).
Yukarıda zikredilen hükümler, bu fiili adet haline getirenler içindir. -Allah muhafaza- Zinaya düşme endişesi bulunanların, geçici olarak istimnâ yoluna başvurabileceğiyle ilgili görüşler bulunmaktadır (el-Mevsûatü'l-Fikhiyyetü'l-Kuveytiyye XXXXV, 273).
Mastürbasyon sadece fıkhi yönü ele alınarak tedavi edilebilecek bir hastalık değildir. Konuyla alakalı devlet yetkilileri ve ebeveynler başta olmak üzere toplumun her kesimine büyük görevler düşmektedir. Özellikle gençlerin yoğun şekilde sosyal aktiviteler içerisinde yer alması ve dini hassasiyetlerinin güçlendirilmesi, bu sorunun tedavisi için uygulanabilecek yöntemlerin başında gelmektedir.
MASTÜRBASYON ORUCU BOZAR MI?
Oruçlu kimse yeme içmeyle birlikte ayrıca nefsi ve şehevi arzulardan da sakınmakla yükümlüdür. İstimnâ/mastürbasyon el veya başka bir şey ile kişinin kendisini tatmin etmesi demektir. Eşiyle birlikte olup kendisinden meni çıkmayan kimsenin orucunun bozulduğuna göre şehvetle menisini çıkaran kimsenin orucu evleviyetle bozulur (Şirbînî, Muğni'lMuhtâc II, 178). Söz konusu hüküm hem erkek hem de kadınlar için geçerlidir.
Öte yandan fakihlerin çoğunluğu, istimnâ yapan kişinin yalnızca o günü kaza edeceğini belirtirken Ahmed bin Hanbel’den aktarılan bir rivayet ile Maliki mezhebindeki kuvvetli görüşe göre kazayla birlikte ayrıca kefaret gerekir.