Bilişim teknolojileri toplantısına katılan bir kardeşimiz anlatmıştı. Kurumun bir yetkilisinin söylediği açıkçası bizi çok şaşırtmıştı. Bu kuruma çok sayıda kişilik haklarına saldırı ile ilgili şikayetler geliyor, ancak en büyük şikayet bayanlardan geliyor. Bayanların kendi sosyal medya hesaplarında kullandıkları profillerde ve kendi özel halleriyle ilgili arkadaşlarına dostlarına gönderdikleri resimlerin ve videoların kötü amaçlarla kullanıldığını dile getirdiler.

O resimler çeşitli kötü odaklarca alınıp farklı yöntemlerle altlarına da farklı isimler yazılmak suretiyle servis ediliyor. Ve bu olayın birçok evliliği sona erdirdiğini dile getirdi o yetkili.

Bizler çok masumane bir şekilde hazırlandığını ve bizim daha rahat bir hayat için yapıldığına aldandığımız sosyal medya hesaplarına dikkat çekmek gerekiyor.

Medya bilgilerine göre 2014 yılının Şubat ayında Facebook`un kurucusu Mark Zuckerberg`in, WhatsApp`ı 19 Milyar dolar gibi bir rakamla satın alacağı duyuruldu. Satın alındıktan sonra yaptığı açıklamada WhatsApp`ın kullanıcılarından hiç bir para almayacağını duyurdu.

WhatsApp hizmetini satmayacaktı. Reklamdan da para kazanmayacaktı. Peki, tıpkı diğer şirketler gibi para kazanmak için kurulmuş Facebook, 19 milyar doları bir kalemde insanlığa hizmet olsun diye mi harcamıştı. Masraflar satın almada harcanan paralarla bitse iyiydi. WhatsApp gibi dünya ölçeğinde bir servisi ayakta tutmanın büyük maliyetleri ne olacaktı. Bu maliyetlerden bahsedecek olursak, WhatsAppta 50 mühendisin çalıştığı medyaya yansımıştı. 7 gün 24 saat durmaksızın metin, resim, video ve ses paylaşıyorlar. Bu hizmetin kesintiye uğramadan yavaşlamadan sürdürülmesi lazım. Bu paylaşımlar için kullanılan veri merkezlerinden birinin büyüklüğü 30.000 m2`dir. Ve bunun gibi daha bir çok yer... yüzbinlerce metrekarelik alanlarda bu servisler sağlanıyor. 2014`te 3 milyar dolar, 2015`te 3.6 milyar dolar bu tesislerin kurulumu için yatırım yapıldı.

Acaba Facebook tüm bunları Allah rızası için mi yaptı, yoksa insanlığa hizmet aşkıyla bizim kara kaşımız gözümüz için her sene milyarlarca dolar harcadığına inanmamız mı bekleniyor?

Şu veciz söz meseleyi özetliyor: Eğer bir ürün için para ödemiyorsanız, o zaman satın alınan ürün sizsiniz demektir.

Bacılar olarak bunları bizim daha iyi düşünmemiz gerekiyor.

Evet, sosyal medyanın tamamından kendimizi bayanlar olarak muhafaza etmemiz gerekiyor. Bir bayan için kendi ismiyle, yani kadın ismiyle oluşturduğu her sosyal medya hesabı açık bir tehdit alanıdır. Yani suiistimale açık bir alandır. Bunun için Müslüman bir kadının Facebook, Twitter vs. sosyal medyada kendi adıyla hesap açıp buradan yazışmasını asla doğru bulmuyorum, sonuçları düşünüldüğünde zararlarının oluşacak küçük bir faydasından çok daha büyük olduğunu görüyoruz.

Rabbim bizi ve tüm bacılarımızı sosyal medyanın şerrinden korusun.