HABER MERKEZİ

Türkiye ve ABD`nin siyasi çıkarlar üzerine kurulu dostlukları son dönemlerde yaşanan gelişmelerle sekteye uğruyor. Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin baş aktörü Fetullah Gülen`i ısrarla ABD`den istemesine rağmen bu konuda bir başarı elde edemedi. Uzun süredir süren diplomasi ve gönderilen yüzlerce delil dosyasına rağmen Amerika bu konuda bir adım atmadı. Bu da yetmezmiş gibi Türkiye`de çalışan iş adamalarından Reza Zarrab`ın ABD`de tutuklanması ve ardından Halkbank`ın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla`nın aynı dosya ile ilişkilendirilerek tutuklanması ilişkileri daha da gerdi. Bu konuda Türkiye tarafının rahatsızlıkları ABD`ye iletilse de bu konuda ABD çözüme yanaşmadı. Yaşanan bu gelişmeler üzerine Türkiye de karşı atağa geçerek ABD için önemli isimlerden biri olan Papaz Pastör Andrew Brunson`ı FETÖ suçlamasıyla tutukladı.

‘VER PAPAZ`I, AL PAPAZ`I`

Geçtiğimiz yılın sonunda FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Pastör Andrew Brunson, ABD ve Türkiye arasında önemli bir gündem maddesi olmuş, Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede bizzat Brunson`ın iadesini istemişti. En son New York`taki BM Zirvesi kapsamında yaptıkları ikili görüşmede de yine aynı talep dile getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise her seferinde Fetullah Gülen`e işaret ediyor. Erdoğan son yaptığı açıklamada “Bizden papaz istiyorlar, sizde de bir papaz var, verin yargılayalım diyorum” ifadesini kullandı. İki ülke arasında yaşanan bu gelişmelere bir yenisi daha eklendi. FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan eski polis müdürleri ve firari eski savcı Öz ile irtibatı tespit edilen ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, tutuklandı. Kamuoyu bunun ABD`ye bir mesaj olduğunu düşünüyor.

ABD'NİN İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU GÖREVLİSİ CASUSLUKTAN TUTUKLANDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında dava açılan eski polis müdürleri Yakup Saygılı, Nazmi Ardıç, Mahir Çakallı, Mehmet Akif Üner ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatı tespit edilen ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan ve bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına getirilen şüpheli Topuz, savcılıkça ifadesi alındıktan sonra tutuklanması talebiyle nöbetçi hâkimliğe sevk edildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği, şüpheli Topuz'un, ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etmek'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından tutuklanmasına karar verdi.

ABD ELÇİLİĞİ: RAHATSIZIZ

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği bir çalışanının tutuklanmasıyla ilgili açıklama yaptı. ABD Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, "Çalışanın tutuklanmasından rahatsızız" denildi. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Amerikan hükümeti, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli bir yerel çalışanın 4 Ekim tarihinde tutuklanmasından ve Türk hükümeti kaynakları tarafından sızdırılan ve görünüşe göre bu çalışanın hukuka dayalı bir mahkeme yerine medyada yargılanmasının amaçlanmasından büyük bir rahatsızlık duymaktadır. Biz bu iddiaların tamamen temelsiz olduğuna inanmaktayız. ABD, Amerikan hükümeti çalışanları ve Türkiye'deki Amerikan vatandaşlarının Türk anayasası ve uluslararası yasalarla uyumlu şekilde yasal sürece tabi tutulmalarını sağlamak için Türk hükümetiyle çalışmaya devam edecektir”

MEMURUN İŞBİRLİĞİNİ ARTTIRMA ÇABALARI VARMIŞ

ABD`nin Ankara Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, konsolosluklarda çalışan yerel kişilerin iki ülke arasındaki işbirliğini arttırma çabalarının da olduğu belirtilerek, “On yıllardır, her iki ülkenin yerel çalışanlarının Türkiye ile Amerika arasında işbirliğini artırma çabaları, iki ülkenin de güvenliğini iyileştirmiş, iş olanaklarını kuvvetlendirmiş ve vatandaşlarımızı birbirine yakınlaştırmıştır. Çalışanlarımıza yönelik temelsiz ve kaynağı belirsiz iddialar, bizim uzun dönemli ortaklığımızı baltalamakta ve bu ortaklığın değerini azaltmaktadır” ifadelerine yer verildi.