İslam Ümmetinin tarihini incelediğimizde sıkıntı ve zorlukların şiddetlendiği dönemin hemen akabinde büyük zaferlerin ortaya çıktığını görüyoruz.

Bunu Resulullah (sav)`in hayatında, sahabe ve diğer dönemlerin hepsinde rahatlıkla görebiliyoruz. İslam tarihinde, ümmet zor duruma düşüp sıkıntılar baş gösterdiğinde ardından büyük fetihlerin geldiğini görüyoruz. Bu satırlarda bu konuyla ilgili tarihten bazı örnekleri gözler önüne sermek istiyorum.

Müşriklerin, Resulullah (sav)`i katletmek istemelerinden sonra Allah-u Teâlâ, Resulullah (sav)`i kurtarıp, Medine`ye hicret etmesini sağladı. Böylece Yesrip`te ilk İslam devleti kurulmuş oldu.

Yine müşrikler Medine`de Müslümanları yok etmek için civar kabilelerden güçlü ordular toplayıp Medine üzerine yürüdü. Ancak Hendek ya da diğer ismiyle Ahzab savaşında Müslümanlar, Allah`ın gönderdiği rüzgârla büyük bir zafer kazandılar. Ardından müşrik kâfirler bir daha Müslümanlarla savaşmayı göze alamadı. Daha sonra İslam bütün Arap Yarımadasına yayıldı, Mekke fethedildi.

Resulullah (sav)`in vefatından hemen sonra Müslümanlar arasında irtidat olayları baş gösterdi. Mekke ve Medine dışında bazı kişiler İslam dinini terk etmeye başladılar. Diğer taraftan Rumlar Müslümanlar için tehdit oluşturuyordu. Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir Sıddık (RA) komutanlığında Müslümanlar irtidat edenlerle savaştı. Allah`ın yardımıyla büyük zaferler elde edip, Müslümanları tekrar toparladılar. İslam, Arap Yarımadasında bir daha yayıldı. Hilafet sorunlarına ve diğer ihtilaflara rağmen fetihler devam etti. Bu fetihler dünyanın dört bir yanına yayılarak İslam toprakları genişledi. Öyle ki, Harun Reşid bir buluta şöyle seslendi: “Ey bulut yağmur olarak nereye istersen oraya yağ, istersen doğuya istersen batıya yağ, nereye yağarsan yağ, senin bereketini ben toplayacağım. Eğer Müslümanların diyarına yağarsan, O Allah için toplanan bir zekât olarak bize geri dönecektir. Eğer kâfirlerin diyarına yağacak olursan o bize haraç olarak geri gelecektir.”

Ardından İslam Âlemi tekrar sıkıntılı ve zorlu bir döneme girdi. Avrupalılar büyük haçlı ordularıyla İslam Âlemine saldırmaya başladılar. İslam ülkelerini yıka yıka Kudüs`e kadar gelerek orayı işgal ettiler. Ayrıca tüm Şam bölgesini işgal ettiler. Ancak Mısır`dan çıkan Selahaddin Eyyubi komutasındaki İslam Ordusu haçlılarla Hittin`de karşı karşıya geldi ve bu savaş Müslümanların büyük zaferiyle sonuçlandı. Kudüs tekrar fethedildi. Ardından defalarca haçlı saldırıları oldu ancak Müslümanlar hepsini püskürterek onları hezimete uğrattı.

Öte taraftan Moğollar çekirge sürüsü gibi İslam Âlemine saldırdı. İslam âleminde büyük yıkımlar yaptılar. Bağdat`ı, Şam`ı ele geçirip yakıp yıktılar. Allah`ın yardımıyla komutan Kutuz, Mısır`dan topladığı ordusuyla Moğollara karşı savaşmak için Şam`a gitti. Böylece Aynu Calut savaşı başlamış oldu. Müslümanlar büyük bir zafer kazandı. Moğollar mağlup olup, hâkimiyetlerini kaybettiler.

Şu an İslam Ümmeti yine zayıf ve sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Birçok ülke Şam`a saldırıyor. Ümmetin kurtuluşu yakın mı? İslam ümmetinin yeni zaferler kazanma dönemi geldi mi? Yoksa zafere ve kurtuluşa daha var mı? Daha kaybedecek mi? Bekliyoruz.

Dr. Ziyad Musa Abdulmuti

Çeviri: Mücahid Temel