Bismillahirrahmanirrahim

“… Şüphesiz onlar, Rablerine iman etmiş gençlerdi. Biz de onların hidayetini artırdık. Onların kalplerini (sabır ve metanetle) metin kıldık. (Zalim hükümdara karşı) hani ayağa kalktılar ve dediler ki: “Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O’ndan başkasına asla ilah olarak yalvarmayız. Aksi halde hakikaten saçma sapan konuşmuş oluruz.” (Kehf: 13–14)

Eğitim kurumlarının adeta hayâsızlık yuvasına dönüşmesinden dolayı üniversite öğrencileri başta olmak üzere büluğ çağına giren bütün öğrenci kardeşlerimiz zorlu bir sınav ile karşı karşıyadırlar. Genç kardeşlerimiz, bulundukları böylesi ortamlarda imanlarını ve İslami yaşantılarını muhafaza etmenin ne kadar zor olduğunun bilincindedirler. Bu hal, İslami hassasiyeti olan ve vicdan sahibi her Müslüman’ı yaralamalı, çocuklarımızı bu durumdan kurtarmanın gayreti içine sürüklemelidir. Öğrenci genç kardeşlerimizin de bu fitne ortamında ancak imanla ve takva ile ayakta kalmalarının mümkün olduğunu bilmeleri gerekir.

Öğrenci kardeşlerimiz; anne, baba ve İslami hassasiyeti olan kardeşlerinin desteği ile iman ve takvaya güçlü bir şekilde sarılır ve bu istikamet üzeri sebat gösterirlerse Rabbimiz, kalplerini kendi dini üzerine sabit kılacaktır. Aksi takdirde, oluşan münkerat bataklığından korunmak çok zor olacağı gibi dünya ve ahiret hayatının heba olma tehlikesiyle karşı karşıya kalma ihtimali de mevcuttur.

Okul ortamının kötülüklerinden korunmak için, anne ve babaların da teşviki ve desteği ile kardeşler olarak kenetlenip birbirinizi muhafaza etmek için gayret sarf etmelisiniz.

Kötü arkadaş edinmekten sakının! Şeytanın adeta aveneleri konumunda olan kötü huylu insanların ifsadi bakış, söz ve davranışlarına karşı uyanık durun.

Her türlü kötülükten ve münkerattan korunmak için Rabbinizin himayesine sığının, O’ndan yardım talep edip muhafazasını dileyin. O’na vereceğiniz hesabı unutmayın. Kötülüklerden korunmanın en güçlü zırhı, kuşkusuz güçlü olan ahiret inancıdır. Ahiretle ilgili inancımızı güçlendirmek için Kur’an–ı Kerim’de zikredilen ahiret tabloları karşısında uzun uzadıya durup tefekkür etmeli ve bu sahneleri zihnimizde canlı tutmaya çalışmalıyız.

Kardeşlerinizle beraber aynı evleri, yurtlarda iseniz, aynı oda ortamını paylaşın. Ortamınızı hayırlarla ve güzelliklerle donatmaya çalışın. Ortamınıza şerrin ve münkeratın girmesine müsaade etmeyin. Sürekli birbirinize hakkı ve sabrı tavsiye edin. Hayırları, güzellikleri ve iyilikleri kendinize karakter edinin. Dışarısı bizim kontrolümüzde olmadığı için her tür münkerat ile karşılaşabiliriz. Ama kendi evimiz, odamız ve ortamımızda bunu sağlamıyorsak vebal altında kalırız. Zira ev ve oda ortamını oluşturmak bizim elimizedir.

Üniversitede ve diğer eğitim kurumlarında mesleki alanınız her ne olursa olsun, alanınızda uzmanlaşmak için gayret sarf etmenin yanında mutlaka İslami eğitiminizi de sürdürmeye çalışmalısınız. İslami eğitimde önemli bir temel oluşturup hayatımızı bu İslami temel üzeri bina etmezsek, düşünce ve anlayışta sorunlarla karşılaşacağımız gibi, günlük hizmetimize ve işlerimize İslami bir şekil kazandırmamız da mümkün olmayacaktır. İslami eserler okuma noktasında ihmalkâr davranmayınız. Bu konuda imkânlar oluşturup İslami eğitiminizi ilerletmenin gayreti içinde olunuz.

İslam dini, Müslümanlara bazı sorumluluklar yüklemiş ve –güçleri nispetinde– insanlara daveti ulaştırmayı emretmiştir. Üniversite ve diğer eğitim kurumlarında Müslüman gençler için geniş bir davet ve tebliğ alanı mevcuttur. Bunun için hiçbir engele takılmadan, büyük bir uğraşı içinde olmalıyız.

Öğrenci genç kardeşlerimize haramdan uzak durmalarını ve günahla kendilerini kirletmemelerini tavsiye ediyoruz. İşlenen her günah, aynı zamanda kalbe işlenen siyah bir lekedir. Günahlar çoğaldıkça kalbe işlenen lekeler çoğalır ve öyle ki kalp, bu siyah lekelerle örtünmüş olur. Artık bu kalp, imanın nuruna ve iyiliklere kapalı, her türlü kötülüğe ve münkerata ise açık bir duruma gelir.

Siz genç kardeşler, aziz İslam davasının birer fertleri ve neferleri olduğunuzu unutmamalısınız. Allah korusun, bir hata ve günah işlemeye yeltendiğinizde, Rabbinizi hatırlamanız, ailenizden, mensubu olduğunuz camia içindeki abilerinizden, kardeşlerinizden hicap duymamız gerekir.

Okul ortamında, imanınızı ve İslami hayatınızı muhafazada ve Rabbinizin sizlere yüklediği İslami sorumlulukları yerine getirmede zaafiyetler baş gösterir ve –Allah korusun– dünya ve ahiretinizin heba edilmesine sebebiyet verecek bir durum hâsıl olursa, hiçbir zaman okulun ve okul sonrası için kurduğunuz hayallerin peşine düşmeyin. İmanınızı tehlikeye düşürecek ortamları terk etmede tereddüt yaşamayın.

Genç kardeşlerimizin her biri gerek okul ortamında bulunurken ve gerekse de öğrenci arkadaşlarıyla beraberken, İslami ahlak ve şahsiyetiyle örnek olmalı, programlı ve disiplinli çalışması ve üstün vakarıyla Müslüman bir gence ve dava sahibine yakışır bir olgunluk sergilemelidir. Kardeşlerimiz okullardan elde ettikleri birikimlerini davalarının hizmetine sunmalı ve rıza–i ilahiyi hedeflerine koymalıdırlar ki bütün zamanları kendileri için ibadet hükmüne geçsin. Allah göstermesin, hedefleri diploma alıp bir köşe kapmak olursa, bu hal kendileri için ileride belki bir hüsran ve pişmanlık vesilesi olacaktır. Ancak sadece rıza–i ilahi hedefe konulup bu niyet üzeri hareket edilirse, inşallah eğitim sürecinde geçirilen zaman, harcanan enerji ve işlenen bütün ameller, sevap olarak amel defterlerine işlenecek, bu durum hem dünyaları hem de ahiretleri için hayırlı olacaktır.

Rabbimden bütün öğrenci kardeşlerimizin her türlü tehlikeye karşı korumasının, ihlas ve gayretlerini artırmasını dilerim.

Allah’a emanet olun.

Başyazı / İnzar Dergisi - Ekim 2014 (121. Sayı)