• DOLAR 32.29
  • EURO 34.807
  • ALTIN 2405.22
  • ...
 Çeteler Dindar Halka Savaş Açtı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şükrü Gündüz / Doğruhaber

PKK/HDP ÇETELERİ HALKA SALDIRDI

HDP-PKK’li yöneticilerin çağrısıyla sokağa dökülen çeteler Kobani bahanesiyle ortalığı yakıp yıkarak şehirleri savaş alanına çevirdi. HÜDA PAR teşkilatlarını ve sivil toplum kuruluşlarını hedef alan katiller sürüsü, bayramın dördüncü gününde uzun namlulu silahlarla katliam gerçekleştirdi. Türkiye’nin birçok yerinde Kobani bahanesiyle halka saldıran PKK/HDP’li çe- teler sivil insanları silahlarla tarayıp katletti. Camileri, işyerlerini ve evleri hedef alan gözü dönmüş caniler, insanları diri diri yakmaya kalkıştı. Çeteler uzun namlulu silahlarla şehir için- de cirit atarken polis olayları seyretti. Sivil insanlar öldürüldükten sonra 6 ilde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. HDP’nin organize ettiği saldırılarda Diyarbakır başta olmak üzere Mardin, Muş, Batman, Adana, Van ve Siirt’te 20’den çok kişi hayatını kaybetti.

5 KİŞİ ŞEHİT OLDU

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi’nde bulunan Köy-Der ve Cami-Der’e yapılan silahlı saldırı sonucunda HÜDA-PAR ve sivil toplum kuruluşu üye ve gönüllüsü Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Turan Yavaş ve Riyad Güneş vahşi bir şekilde şehit edildi. Katliam girişiminde 3’ü ağır olmak üzere 13 kişi de yaralandı.

PKK MÜSLÜMAN KÜRT HALKINA SAVAŞ AÇMIŞTIR

Saldırıları gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Baş- kan Yardımcısı M. Bahattin Temel, Hükümet yetkililerinin,

 uyarıları dikkate almadığını bunun neticesinde olayların yaşandığını dile getirerek PKK’nin adeta bir devrim prova- sı yaptığını, bütün Türkiye’de de bir siyasi basiretsizliğin ya- şandığını belirtti. HDP/PKK çetelerinin Müslümanlara sa- vaş açtığını ifade eden Temel, “Hedef sadece HÜDA PAR değil. Onlar için bütün Müslümanlar hedeftir. Eğer bizi aşarlarsa, bizi sindirebilirlerse buradaki sivil toplum kuru- luşlarına, cemaatlere, siyasi partilere ve kendileri dışında hiç kimseye hayat hakkı tanımayacaklar” diye konuştu.

KENDİMİZİ KORUYACAĞIZ

Hiçbir zaman saldıran taraf olmadıklarını, bundan sonra da olmayacaklarını vurgulayan Te- mel, “Meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız. Kendimizi koruyacağız. Bize silahlarla saldırı- yorlar. Tabanımızdakiler kendi savunmalarını bizzat kendileri sağlasınlar. Bizde teslim olmak yoktur. Allah’ın izniyle tek ferdimiz kalsa bile bu zalimlere teslim olmayacağız, kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

KÜRTLERİN KAZANIMLARINI YOK EDİYORLAR

Gazetemize değerlendirmelerde bulunan Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkanı Av. Abdülgani Orhan da, “PKK, Kürtlerin kazanımlarını kaybettirme çabasındadır” dedi. Çetelerin, Peygamber Sevdalılarını da hedef al- dığını vurgulayan Orhan, polisin, kendilerini savunan insanlara dönük baskınlar düzenlediğine de ayrıca dikkat çekti. Orhan, gözaltılara tepki gösterdiklerini, ancak polisin ‘Biz olayların son bulması için bu operas- yonu yapıyoruz, bizim işimize karışmayın, biz sizi alı- yoruz. Siz ortada olmazsanız olay olmaz’ şeklinde kar- şılık bulduklarını ifade etti.

HÜKÜMETİ UYARDIK BİZİ DİNLEMEDİLER

PKK/HDP çetelerinin saldırılarını gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel, Hükümet yetkililerinin uyarılarını dikkate almadığını belirterek, “Biz defalarca bu tehlikeyi bildirdik. Hükümet ve AK Partili yetkililerle görüşmelerimizde bunu onlara ilettik. Bu, size ağır bir bedel ödetecek, dedik. Siz bunun altından kalkamayacaksınız. Bu hem size ilahi bir vebal getirecek, hem de maddi bir vebal getirecek, dedik. Maalesef bu uyarılarımız dikkate alınmadı. Bu tablo bir başlangıçtır. Bunun devamı olacak. Bu zalimler duracak değiller. Bunu sürdürmeye devam edecekler. Böyle bir havanın estiğini görüyoruz. Bununla ilgili bir tedbir de alınmıyor. Sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen PKK’liler polislerin gözü önünde uzun namlulu silahlarla geziyorlar. Bunların kesinlikle duracakları yok. Onların liderleri, yetkilileri aylar öncesinden büyük savaşa hazırlanın, diyordu. Bizim kanaatimize göre iki üç yıllık çözüm süreci boyunca bunlara çıkarılmayan ses onları güçlendirdi. Her tarafa silah soktular. Bu şu anda silahlı bir kalkışmadır. Kendilerine göre bir devrim provasıdır” diye konuştu.

SİYASİ BASİRETSİZLİK SÖZ KONUSU
Çözüm sürecinden siyasi basiretsizlik yaşandığını vurgulayan Temel, “Siyasi basiretsizlik söz konusu. Erdoğan’ın danışmanları olan ve onun etrafında olan bazı insanlar çözüm süreci var diye aman bir şey olmasın, aman ne yaparlarsa sesimizi çıkarmayalım, aman çözüm süreci bozulmasın, dediler. Erdoğan, bu kadar büyük bir tehlikeyi görmüş olsaydı kendine göre bir pozisyon ya da bir tavır belirlerdi. Ama benim kanaatime göre yanlış bilgilendirme, yanlış istihbarat ve yanlış yönlendirme söz konusudur” dedi.

IŞİD DİYE MÜSLÜMANLARA SALDIRIYORLAR
PKK’nin, Kobani yenilgisinin üstünü kapatmak için bu saldırıları yaptığını vurgulayan Temel, “PKK’nin saldırılarının amacını onlar kendileri açıkladı. Kendilerine göre ‘IŞİD ve uzantıları’ sakallı, dindar, örtülü, bunların tamamı hedeftir. Bunlar için sadece HÜDA PAR hedef değil. Onlar için bütün Müslümanlar hedeftir. Bugüne kadar PKK’ye yaranmak adına, Kürdi hassasiyetimiz uğruna biz PKK’ye yakın duralım, bu konuda onların bize faydası olur diye düşünenler artık kendi tavırlarını gözden geçirmelidirler. Artık iş çığırından çıkmış. Bu bir hak ve batıl savaşına doğru sürükleniyor. Müslümanım diyenler şunu bilmelidirler ki bunların hedefi budur. Bunlar bölgede HÜDA PAR’ı ana muhalefet olarak görüyorlar kendilerince. Eğer bizi aşarlarsa, bizi sindirebilirlerse buradaki sivil toplum kuruluşlarına, cemaatelere, siyasi partilere ve kendileri dışında hiç kimseye hayat hakkı tanımayacaklar. Yani bundan sonra onlara göre herkes artık PKK’nin ya yanındadır ya da karşısında” şeklinde konuştu.

KADIN KILIĞINA GİRİP KAÇIYORLAR
Kobani’de yenilen PKK’nin, kendisine yeni bir IŞİD oluşturarak korkaklığını gizlemeye çalıştığını belirten Temel, basının tavrına da dikkat çekti. HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M.Bahattin Temel, “Basının tavrı habercilik adına çok üzücü bir tablo. Bizim üzerimizde bir basın ambargosu var. Bazı haber kanalları PKK medyasının yalan haberlerini servis ediyorlar. IŞİD Kobani’de onları sıkıştırmış, onları kovalamış. Bazı haberlerde yer aldığına göre kadın kılığına girerek kaçtıkları söyleniyor. Kürt halkını Kobani’de çatışmanın ortasında bırakarak kaçanlar, kendi pisliklerini ve korkaklıklarını gizlemek için kendisine yeni bir IŞİD oluşturmak istiyor. Böyle yaparak gündemi manipüle ediyor” dedi.

PKK EMPERYALİSTLERLE BERABER HAREKET EDİYOR
PKK’nin emperyalistlerle işbirliği içinde hareket ettiğini söyleyen Temel, “Büyük resimde PKK emperyalistlerle işbirliği içindedir. Hiçbir zaman onlardan uzak kalmadılar. Onlarla beraber olmayı şeref saydılar. Amerika koalisyonun IŞİD’i Kobani’de bombalaması onlarla olan beraberliğin tablosudur. Fiili bir beraberlikleri var. PYD Amerikan koalisyonunun bir parçası olarak savaşıyor. PKK de aynı bütünün bir parçasıdır. Bize yönelik Amerika ve israilin tavrının ne olduğunu herkes biliyor. Bizim de onlara karşı programımız belli, duruşumuz ve siyasi olarak söylemimiz ortada. Biz hiçbir zaman bu güçlerin insanlığa getirebileceği bir şeyleri olmadığı inancındayız ve bunu hep söylüyoruz. Dünyada yaşanan tüm zulümlerin ve kaosların temelinde bu emperyalist güçleri görmekteyiz. Bu güçler de bölgemizde kendilerine uygun bir yapı olan PKK gibi örgütlerle hareket ediyor. Bizim Kürdistan’da İslami söylemi olan ayrı bir güç olarak çıkmamız BOP projesini bozdu. Bu projenin düzeltilmesi adına HÜDA PAR ve camiası hedef alınıyor” diye konuştu.

KÜRDİ HASSASİYETİ OLANLAR BİR TERCİH YAPMALI
Kürdi hassasiyeti olup PKK ile beraber olmayan yapılara çağrıda bulunan Temel, “PKK açıklamalarının bizim için hiçbir anlamı yoktur. Biz şu anda kendimizi savunma pozisyonundayız. Kendimizi, arkadaşlarımızı ve halkımızı savunma mücadelesini veriyoruz. Kürdi hassasiyeti olup PKK ile beraber olmayan tüm kesimlere buradan çağrıda bulunuyorum. Mevcut tabloyu değerlendirip durumlarını gözden geçirsinler. Kim bu halkın düşmanı, kim bu halkın dostu inceleyip görsünler ve buna göre tavırlarını belirlesinler. Artık bu bölgede insanlar ya hak taraftarı olacak ya da batıl. Ortada olmak kimseyi kurtarmayacak” dedi.

BİZİ ÖLDÜRMEMELERİ İÇİN KENDİMİZİ KORUYACAĞIZ
Hiçbir zaman saldıran taraf olmadıklarını bundan sonra da saldıran taraf olmayacaklarını vurgulayan Temel, “Biz savunmadayız. Saldırmayacağız. Hiçbir zaman saldırgan olmadık ve bundan sonra da olmayacağız. Meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız. Bizi öldürmemeleri için kendimizi koruyacağız. Bize silahlarla saldırıyorlar. Tabanımızdakiler kendi savunmalarını bizzat kendileri sağlasınlar. Bu konuda ellerinden gelen tüm çabayı göstersinler. Bizde teslim olmak yoktur. Allah’ın izniyle biz tek ferdimiz kalsa bile bu zalimlere teslim olmayacağız, kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

İSLAM’A SAVAŞ AÇTILAR
Gazetemize açıklamalarda bulunan Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkanı Av. Abdülgani Orhan da, Amerika, AB ve destekçilerinin İslam’a savaş açtıklarını söyleyerek, “Bunun neticesi olarak tüm İslam coğrafyasında kan döküyorlar. Müslümanı Müslümana kırdırma projeleri yapıyorlar” dedi. İslam düşmanlarının bu hesaplarından dolayı bölgede PKK’yi güçlendirdiklerini söyleyen Orhan, “Türkiye de çözüm süreci adı altında bu güçlere boyun eğmiş durumda. PKK’nin, Oslo görüşmelerinden bu yana önünü açıyorlar. Oslo görüşmelerinin başlamasından sonra PKK saldırmaya başladı. Sivil topluma, cemaatlere saldırılar yaptı. Geldiğimiz noktada devlet içindeki karışıklıktan dolayı Amerika’nın desteğiyle Irak, Suriye ve Türkiye’de alanı genişletti. Çözüm süreci adı altında Türkiye bunlara göz yumdu” şeklinde konuştu.

DEVLET BÖLGEYİ PKK’YE TERK ETTİ
Türkiye bayrağının bölgede sembolik bir şekilde dalgalandığını ifade eden Orhan, “Devlet bölgeyi onlara terk etmiş. Yolları kesip kontroller yapıyorlar, devlet onların yaptıklarını meşru görüp hiçbir karşılık vermedi. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarına saldırılar yaptılar. Dicle Üniversitesi’nde Kutlu Doğum etkinliği yapmak isteyenlere saldırıp bıçakladılar. Saldırıp bıçaklayanlar serbest bırakılırken kendisini savunanlar cezalandırıldı. Saldırganlar gözaltına alınıp arka kapıdan bırakılıyorlar. Dindarları ise bir kaşık suda boğmak istiyorlar” dedi.

IŞİD’E MAĞLUP OLDULAR
PKK/PYD’nin Kobani’de İŞİD’e mağlup olduğunu söyleyen Orhan, “Özellikle kendi tabanlarına ‘biz yenilmez militanlardan oluşan bir orduya sahibiz, çok güçlüyüz’ mesajı veriyorlar. Ama IŞİD darmadağın etti. IŞİD’ten yedi kat daha fazla silahlı güce sahip olmasına rağmen bir hezimete uğrayıp yenildiler. Bunu içlerine sindiremediler. Bundan sonra bir çöküşün başlayacağını görünce Türkiye’yi savaş alanına çevirerek kayıplarını şantajla kazanıma çevirmeyi hedefliyorlar” ifadelerini kullandı.

PEYGAMBER SEVDALILARINA SALDIRDILAR
HDP/PKK’li çetelerin Peygamber Sevdalılarını hedef aldığını vurgulayan Orhan, “Yapılan saldırılarla ilgili valilik, emniyet gerekse hükümet yetkilileri ile yapılan görüşmelere rağmen hiçbir adım atılmadı. Silahsız olan sivil insanlar derneklerin içinde silahlarla tarandı. Katlettikleri insanların üzerine benzin döküp yakmaya çalıştılar. Buna rağmen gelen bir talimatla polis sokaklardan çekildi. Sokaklar PKK’nin silahlı militanlarına bırakıldı. Ev ve iş yerlerinde saldırılar başladı. İnsanlar kendilerini savunup PKK milisleri zora girip çekilmeye başlayınca polis olaylara müdahale etti” dedi.

POLİS SALDIRIYA UĞRAYANLARA OPERASYON YAPTI
Polisin, kendilerini savunan insanların evlerine baskınlar düzenlediğine dikkat çeken Orhan, “Derneklerini korumak için bekleyenleri gözaltına aldı. ‘Niye böyle yapıyorsunuz’ denilince ‘biz olayların son bulması için bu operasyonu yapıyoruz’ diyorlar. ‘Silahlı insanları gidip yakalayın’ deyince de ‘bizim işimize karışmayın, biz sizi alıyoruz. Siz ortada olmazsanız olay olmaz’ diyorlar. Bu kabul edilecek bir durum değil. HDP/PKK’nin saldırıp başarısız olduğu yerlerde polis devreye girip insanları gözaltına alıyor. Burada çok ciddi bir oyun ve provokasyon var. Bu oyuna gelmemek lazım. Biz yine söylüyoruz. Biz şiddetin taraftarı değiliz. Şiddetten beslenen bir camia değiliz. Şiddeti reddediyoruz. Silahlı değiliz. Silahlı olsaydık üyelerimiz ve gönüldaşlarımız öldürülmezdi. Olayların özeti şudur: Eli silahlı HDP/PKKliler saldırıp öldürüyor, devlet seyrediyor.” Şeklinde konuştu.

KENDİMİZİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
“PKK Kürtlerin kazanmış olduğu kazanımları kaybettirme çabasındadır” diyen Orhan sözlerini şöyle sürdürdü; “Kürt düşmanlığı yapıyorlar, bunu net bir şeklide görmek lazım. Bu saldırıların Kürtlükle bir alakası olabilir mi? İnsanları öldürüp vahşi bir şekilde üzerine benzin döküp yakmaya çalışacaksın ve buna, Kürtleri savunuyorum, diyeceksin. Bunun Kürtlükle bir alakası yok”

Bu haberler de ilginizi çekebilir