• DOLAR 32.565
  • EURO 35.001
  • ALTIN 2451.391
  • ...
Hangi Tesettür?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Rana Çeçen / Nisanur Dergisi
 
İki genç kız… İkisi de daracık pantolon giymiş, biri üzerine kısa kollu bir tişört diğeri ise aslında uzun kollu olan ancak dirseklerine kadar katlayıp kısa kollu gibi duran bir gömlek giymiş. İkisinin de ellerinde cep telefonu, kulaklarında kulaklık, gülüşüp geziyorlar. Aralarındaki tek fark, birinin başında tepesi hörgüç olan bir başörtüsü(!) var. Başındaki o örtüden dolayı birine ‘başörtülü’ denilirken diğerine ‘açık’ deniliyor.

Dini kurallar çağdaşlaşma, sözde medeniyet ve moda uğruna yozlaştırıldı… Allah (CC) ve Resulü Müslüman kadının ne zaman, nerde ve nasıl davranacağını; nasıl giyineceğini şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklamışlardır. Müslümanın hayat kitabı Kur’an-ı Kerim’de Müslüman kadının tesettürü ile birçok ayet vardır. Nur Suresi’nin 31.ayeti, Müslüman kadının kimlere karşı ziynetini açabileceğini açıkladığı gibi, ayetin başı gözlere hâkim olmayı sonu yürüyüşünde vakarlı ve ölçülü olmayı vurgular. Ahzab Suresi’nin 59.ayetinde ise herhangi bir iş için evinden dışarı çıkan kadının mahremlerinin yanında giyindiğinden farklı olarak üzerine bir dış örtü alması gerektiğini belirtir.

Mahremi olmayan erkeklerle muhatap olan kadının, sadece birkaç tane saç telini kapatıp kolunu, bacağını, boynunu açması Allah’ın emrettiği tesettür değildir. Sorun sadece saç telleriyse; saçı kazıtıp, öylece gezmek caiz olmalıydı. Nefis insana kötülüğü emreder. Allah-u Teâlâ ise hayra ve huzura götürecek işler emreder. Nefsin isteklerini ve Allah’ın emirlerini beraber yapmaya çalışmak kişiyi hüsrana götürür.

“Hz. Aişe (R. Anha)’den rivayet edildiğine göre; bir gün Hz. Ebubekir (RA)’in kızı Esma ince bir elbise ile Allah Resulü’nün huzuruna girmişti. Resulullah (SAV) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu; ‘Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.’ Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti.” (Ebu Davûd)

Yine “başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü ile Hz. Âişe’nin huzuruna hanım sahabelerden biri girdi. Hz. Âişe başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı.” (Muvatta)

Dihye el Kelbi’nin rivayet ettiği husus da bu konuda Resulullah’ın hassasiyetini gösterir. Şöyle der Dihye (RA); Resulullah (AS)’a, beyaz renkli ve ince olan kumaşlar getirilmişti. Bana ondan bir kupon verdi ve “Bunu ikiye böl, bir parçayı kendine kamis yap, diğerini hanımına ver. Bununla kendine bürgü yapsın” buyurdular. Sonra “Hanımına söyle, bunun altına bir astar koysun da bedenini vasfetmesin” dedi. (Ebu Davud)

Niyet gerçekten Allah rızası ve cenneti kazanmak ise, Müslüman kadının rehberi Kur’an olmalıdır. Kendisine örnek alacağı kişiler Allah Resulünün ve sahabe-i kiramın hanımları olmalıdır.

Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır. “Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ettik. Hz. Âîşe; ‘Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nur Suresi’nin 31.ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kızlarına, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah’ın kitabını tasdik ve...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir