• DOLAR 32.578
  • EURO 34.979
  • ALTIN 2448.142
  • ...
Haya ve Edep
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
M. Beşir Varol / İnzar Dergisi
 
Allahu Teâlâ’ya layıkıyla hamd, Efendimiz Muhammed(S.A.V)’e, Onun pak aline, örnek ashabına ve onların edebiyle edeplenen tüm müminlere salat ve selam olsun.

Çok değerli mümin ve mümine okuyucu kardeşlerim! Rabbimizin lütuf ve keremiyle dergimizin yeni sayısında yine huzurunuzdayız. Bu sayıdaki yazımızı sayının dosya konusu olan hayâ ve edep konusuna ayırdım. Allahu Teâlâ hepimizi hayâ ve edepli mümin ve müminelerden eylesin.

Başta hayâ (utanma) üzerine duracağım. Bu hususta birçok sahih hadisler mevcuttur. O hadislere baktığımızda dinimizde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu müşahede etmekteyiz. Örneğin Hz. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem hayâyla ilgili şöyle buyurmaktadır:ü

“Hayâ (utanma) imandandır.” (Buhari, Müslim ve Tirmizi/Cami’us-Sağir) İmam Nevevi hadisin şerhinde “Yani hayâ imanın bir sonucudur. Ondan kaynaklanmaktadır. İman ehlinin ahlakıdır. Sahibini çirkinliklerden alıkoyar, iyi ve hayırlı işlere çeker. Yöneltir. Bundan da anlaşılıyor ki gerçek hayâya sahip olan başta Allahu Teâlâ’dan hayâ etmektedir. Hayâ fıtri bir duygudur. Kesbi değildir. Ancak emek, çaba ve gayretle mükemmelleşmektedir. Allahu Teâlâ’yı daha fazla tanımaya çalışan ve O’nun nezareti altında olduğunu aklında hep canlı tutan insanların hayâsı günbegün artmaktadır.” demiştir. (Faydu’l-Kadir Şerhu Camiu’s-Sağir C.2 S. 426)

“Hayâ ve iman birbirinden ayrılmaz ve hep beraber yaşayan ikiz kardeştirler. Biri kalktığı ve ayrıldığı zaman diğeri de ayrılmaktadır.” (Ebu Naim Hulyede, Beyhaki ve Hâkim/Camiu’s-Sağir)

“Hayâ (utanma duygusu) tümüyle hayırdır/insana hayır getirmektedir.” (Müslim, Ebu Davud/Camiu’s-Sağir)

“Hayâ, imandan kaynaklanmaktadır. İman ise sahibini cennete ulaştırır. Hayâsızlık ise kabalıktan kaynaklanmaktadır. Kabalık ise sahibini ateşe atmaktadır.” (Tirmizi, Hâkim, Beyhaki, Buhari Edep’te, İbn-i Maceh, Taberani sahih rivayetlerle rivayet etmişler/ Camiu’s-Sağir)

“Hayâ (utanma duygusu) ve ağır dilli olmak/az konuşmak imandan kaynaklanmaktadır.

Hayâsızlık/arsızlık ve dilbazlık/çok laf yapabilme nifaktan iki şubedir/daldır.” (İmam Ahmed, Müsnette, Tirmizi ve Hâkim sahih rivayetlerle rivayet etmişler/Camiu’s-Sağir)

“Hayâ ve iman aynı ipin incileridirler./eş değerdedirler. Biri insandan alındığı zaman diğeri de arkasında ona tabi olmaktadır.” (Taberani Evsatta hasen bir rivayetle rivayet etmiştir/Camiu’s-Sağir)

“Ebu Said el-Hudri’den rivayet edilmiş ki; Hz. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem hayâ ve iffetinden özel odasından dışarıya çıkmayan bakire kızlardan daha hayâlıydı. Hoşuna gitmediği şeyleri yüzünden anlıyorduk/hayâsından bizi kırmıyordu.” (Buhari ve Müslim/Riyazu’s-Salihin Hadis No: 684)

İbn-i Ömer (r.a)’den rivayet edilmiştir ki; bir gün Hz. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem Ensar’dan birinin yanından geçerken fazla utanmaması için kardeşine nasihat ettiğini duyar. Hz. Resulullah sallallahu aleyhi vesellem kendisine “Bırak onu. Hayâ imandandır” diye buyuruyor. (Buhari ve Müslim/Riyazu’s-Salihin)

Âlimler hayânın tarifinde şöyle demişlerdir: “Hayâ insanı çirkin, menfiliklerden ve hak sahibinin hakkını vermemezlikten ve kısıtlamaktan alıkoyan ve engelleyen bir duygu ve ahlaktır” (Riyazu’s-Salihin/İmam Nevevi, Edep ve Hayâ konusu)

Ancak insanlardan hayâ etmek insanı hakkı söylemekten, iyiliği emretmekten, menfiliği nehyetmekten ve...
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir