DİYARBAKIR  - Diyarbakır Dicle Üniversitesinde düzenlenen “Kainatın Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.)” konulu konferansa ilgi yoğun olunca seyircilerin büyük kısmı ayakta kaldı. Bin 500 kişilik salonun yanı sıra 500 kişilik salonda da çok sayıda kişinin ayakta izlemek durumunda kaldığı konferansta Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, "Sevda Sultanının Aşk Peygamberinin Allah resulünün dünyaya teşrif ettiği bir mevsimdeyiz." diyerek Allah Resulünün İslam toplumu ve dünya için önemine ve gerekliliğine işaret etti.

"Her şeyin dönüp dolaşacağı yer Muhammed Mustafa’dır"

 Allah Resulünü anlama ve anlatma adına yurt içi ve yurt dışında çok yer dolaştıklarını belirten Hatipoğlu, herkesin akın akın kutlu doğum etkinliklerine koştuğunu söyledi.

Hatipoğlu, "Diyarbakır’da en yoğun ve en kalabalık kitleyle karşılaştık. Müslüman kalmak, Müslüman yaşamak. Önemli olan bu. Her şeyin dönüp dolaşacağı yer Muhammed Mustafa’dır. Onun için biz usanmadan bıkmadan sağımıza, solumuza, arkamıza bakmadan dünyanın her şeyini teperek Muhammed Mustafa dedik. Bizim yolumuz onun yoludur.” ifadelerini kullandı.

"Allah’ın Peygamber efendimize çizdiği kadere dikkat edin"

Hatipoğlu sözlerini şöyle sürdürdü. “Bizim bir sevdamız var. Bizim bir sevdiğimiz var. Bizim bir aşkımız var. Bizim bir Habibimiz var. Bizim bir Halilimiz var. Bizim dünya liderimiz, ahiret liderimiz dünyadaki önderimiz şüphesiz ve elbette ki Muhammed Mustafa’dır.”

Hz. Peygamber’in hayatını verdiği örneklerle anlatan Hatipoğlu, “Hz. Peygamber doğmadan baba vefat ediyor. Hz. Peygamber sütanaya veriliyor. Çünkü sütanalar çocukları alıp serin yerlere çıkıyor. Yoksa çocuklar dayanamayıp ölüyor. 4 yıl orada kalıyor. 4 yaşında peygamberimiz Hz. Amine’ye geri dönüyor. Ama 2 sene sonra Hz. Amine, vefat ediyor. Peygamberimizin babası 25 yaşında, annesi 27 yaşında vefat etti. Peygamberin kızları Zeynep, Rukiye, Fatıma 26-27 yaşlarında vefat etti. Peygamberin kızlarından 30 yaşını geçen yoktu. 3 oğlu vardı; Kasım, İbrahim, Abdullah üçü de süt emzirirken bebek iken vefat ettiler.  Allah’ın peygamber efendimize çizdiği kadere dikkat edin. Muhammed’in (sav) çektiği çile teraziye konsa Eyyub’un çilesinden daha ağır. Ama buna rağmen mütevazi, yetim, kendi halinde yoksul peygamber hiç kalbini dünyaya vermedi.” dedi.

Hatipoğlu,  sözlerini şöyle tamamladı: ”O’nu sevmemek, O’na hayran olmamak mümkün mü, Rabbimizin dünyaya en büyük hediyesi Hz. Muhammed’tir. Ne mutlu bizlere ki O’nun ümmeti olarak dünyaya şereflendirildik”

(Fikret Özkan - İLKHA)