Fatih Yanar - Seyfettin Kalın
Batman'da faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları Gazze'de yaşanan katliam ve zulme dikkat çekmek amacıyla kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Düzenlenen etkinliğe yoğun katılım gösterildi. Ellerinde dövizler taşıyan kalabalık, açıklama boyunca tekbir getirdi. Programda siyonist işgal rejimi aleyhine sık sık sloganlar atılırken, Gazze halkına destek mesajları verildi. Basın açıklaması öncesinde söz alan Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Başkanı Molla Beşir Şimşek, yaptığı Kürtçe konuşmasında, Gazze'nin yaşadığının bir an önce son bulması gerektiğini vurguladı. Şimşek, tüm süreçleri hızlandırın ve kalıcı adımları atmaya başlayın, açıklamasında bulundu.
"BU ZİLLET NE ZAMANA KADAR DEVAM EDECEK?"
Şimşek, "Siyonistler Gazze'de 22 ayı aşkındır kanlı eller çocuklar, kadınlar ve Müslümanların namusunun içindedir. Müslüman kadınların izzetleri kirletiliyor. Ne annesinden süt emecek çocuk ne de süt emziren anne bırakmadılar. Akşam evde olan çocuklarıyla gülecek baba bırakmadılar. Torunlarını sevecek dede bırakmadılar. Müslümanların yaşadıkları bu zillet ne zamana kadar devam edecek?" diye sordu. "Eskiden Müslümanların dinini, şerefini, namusunu, izzetini ve topraklarını korumak için ordular ve devletler kurulurdu." diyen Şimşek, şunları söyledi: "O zamanlar reisleri bu amacı yerine getirmek için lider oluyorlardı. Ama mevcut ordu ve devletler ülkelerinin sınırları ve bölgelerin makamlarını korumak için yerleşik durumdalar. Bu nedenle Müslümanların namusu ve onuru bozulmaktadır."
"GAZZE ZALİMİN MASKESİNİN DÜŞTÜĞÜ; MAZLUMUN ÇIĞLIĞININ GÖĞE YÜKSELDİĞİ YER"
Habib Durmaz, etkinlikte sivil toplum örgütleri adına ortak basın metnini okudu. Açıklamasında Gazze'nin, bugün insanlığın onurunu kaybettiği yerin adı olduğunu belirten Durmaz, "Bugün susanların, görmezden gelenlerin, diplomasi oyunlarına sığınanların ifşa olduğu yerdir. Bugün, zalimin maskesinin düştüğü; mazlumun çığlığının göğe yükseldiği yerdir. Ve işte bu yüzden, HAMAS'ın yaptığı çağrı basit bir çağrı değil, tüm insanlığın yürek sızısıdır. Bu çağrı, toprağa gömülen çocukların haykırışıdır. Bu çağrı, 'Açlıktan kum yiyoruz' diyenlerin çağrısıdır. Bu çağrı, 'Açım' diye ağlayan bebeklerin çağrısıdır. Bu çağrı, bir halkın son nefeste bile dimdik ayakta kalma iradesidir." dedi.
"DUA ETMEK YETMEZ, BEDEL ÖDEMEYE HAZIR OLMAK GEREKİR"
Bugün, işgal rejiminin başlattığı soykırımın üzerinden 600 günü aşkın bir zaman geçtiğini aktaran Durmaz, şöyle devam etti: "40 binden fazla şehit, on binlerce yaralı, yerle bir edilen şehirler, yıkılan camiler, yakılan hastaneler, aç bırakılan bebekler, ilaçsızlıktan ölen yaşlılar ve hâlâ susan bir dünya. Hâlâ üç maymunu oynayan liderler… Hâlâ insan hakları nutukları atıp bir şey yapmayan uluslararası kurumlar… HAMAS, işte bu sessizliğe karşı haykırıyor: 'Ayağa kalkın! Sokaklara çıkın! Ses verin! Direnin!' Bu çağrıya sadece kulak vermek yetmez, ayağa kalkmak gerekir. Bu çağrıya sadece paylaşım yapmak yetmez, meydanlara inmek gerekir. Bu çağrıya sadece dua etmek yetmez, bedel ödemeye hazır olmak gerekir."
"HANGİ ORDU, KARDEŞİNİ SAVUNMAK İÇİN HAREKETE GEÇMİŞTİR?"
Filistin’de sadece bedenler değil, insanlığın onurunun da toprağa gömüldüğünü vurgulayan Durmaz, "İslam ülkeleri nerede? Madem ki ümmetiz, madem ki bir bedeniz, O hâlde neden bu acıya karşı harekete geçmiyoruz? Hangi İslam konferansı, Gazze için aksiyon kararı almıştır? Hangi lider, bu vahşeti durdurmak için elini masaya vurmuştur? Hangi devlet, israille ilişkilerini kesmiştir? Hangi ordu, kardeşini savunmak için harekete geçmiştir? Cevap açık: Hiçbiri. Zalimler zulmünde birleşirken, mazlumlar yalnızlaştırılıyor. Kudüs kuşatma altındayken, başkentler sessizliğe gömülüyor. Gazze bombalanırken, israille ticaret büyüyor. Bu bir ihanettir. Bu bir teslimiyettir. Bu suskunluk, zalimi cesaretlendirmekte, mazlumu ise ölüme terk etmektedir." diye konuştu.
"DİRENİŞE OMUZ VERİN"
Türkiye halkına seslenen Durmaz, "Size düşen görev sadece dua etmek değil, direnişe omuz vermektir. Size düşen görev sadece sosyal medyada paylaşım yapmak değil, sokağa inmektir. Size düşen görev, mazlumun yanında net ve kararlı bir şekilde saf tutmaktır." ifadelerini kullandı.
"İSRAİLLE TÜM DİPLOMATİK, ASKERİ VE TİCARİ İLİŞKİLER DERHAL KESİLMELİDİR"
Taleplerini sıralayan Durmaz, şunları söyledi: Kürecik Radar Üssü ve İncirlik Üssü kapatılmalıdır, NATO'nun israile destek sağlayan tüm üslerinin kapatılması gerekir. Türkiye'den israile doğrudan veya dolaylı ticaret sonlandırılmalıdır. Abluka delici bir strateji hayata geçirilmelidir." "Bu ayrılıktır." diyen Durmaz, "Unutmayın. Bugün Gazze için ilerlemeyen ayaklar, sonsuza kadar zilletle sürünecek. Bugün Filistin için çığlık atmayan diller, kırgınlıklarla titremeyecek. Bugün direnişe sırtını dönenler, çocuğunun kendi çocuklarının gökyüzünden yağan bombalarla uyanmasına engel olamayacak." Basın açıklaması yapılan duanın ardından sona erdi. (İLKHA)





