• DOLAR 32.336
  • EURO 35.167
  • ALTIN 2240.402
  • ...

Yıllardan beridir tüm Dünya’nın gözleri önünde Arakan denen uzak ülkede Müslümanlara karşı büyük bir soykırım yaşanıyor. Bütün Dünya’ya yoga ve benzeri şirk ritüelleriyle bir tür huzur ve dinginlik olarak lanse edilen Budizm, Müslümanlara karşı adeta bir yok edici şeklinde yansıyor.

Öyle ki Arakan Budistleri; devleti, rahipleri ve Budist halkıyla bir bütün olarak Müslümanlara savaş açmış durumda. Budist bir devlette azınlık olarak yaşamanın bedellerini ödeyen Arakan Müslümanları için hayat işkence ve ölümden ibaret adeta.

Aynı durum belli ki şimdi Sri Lanka’da kurgulanıyor. Sri Lanka’nın 21 Milyonluk nüfusunun yüzde 80’den fazlasını Budistler ve Hindular oluşturuyor. Müslümanların oranı ise yüzde 10 kadar. Yüzde 7 oranında Hrıstiyan’ın da yaşadığı ülke, bir ada ülkesi olarak tanımlanıyor.

Her ne kadar geçmişte Budistler ile Müslümanlar arasında kimi sorunlar yaşanmışsa da özellikle Tamil Kaplanları denen tarihin kaydettiği en saldırgan örgütlerden olan ve ayrıca intihar yeleği denen silahı literatüre kazandıran grubun teslim alınmasından sonra sükunetin hakim olduğu ülke, 21 Nisan’da yapılan saldırılar ile yeniden şiddet sarmalına sürüklendi.

Adı anılmaya değmez belanın üstlendiği bir dizi saldırılarda kimi kiliseler ve oteller hedef alınmış ve 359 kişi hayatını kaybetmişti. Normal şartlarda Sri Lanka’da yaşayan Müslümanlar ile Hrıstiyanlar arasında pek de belirgin bir sorun olmamasına rağmen doğrudan kiliseler hedef alınarak İslam ve şiddet yaftası bir kez daha dünyanın gündemine getirildi.

Böylece, adı anılmaya değmez grup bir kez daha hedefine ulaşmış oluyordu. Sri Lanka’da yaşayan bir avuç Müslüman’a karşı hem Hinduları hem Budistleri hem de Hrıstiyanları bir safta toplamış oluyordu. Oysa basından takip ettiğimiz kadarıyla son zamanlarda Sri Lanka’da Budistler ile Hrıstiyanlar arasında ufak çaplı sorunlar vardı. Ama adı anılmaya değmez grubun yaptığı eylemlerden sonra tüm gruplar Müslümanlara fokuslanmaya başladılar.

Saldırılardan kısa bir süre sonra Müslümanlara, Müslümanlara ait kurumlara ve Camilere saldırılar başladı. Devamında ise Sri Lanka Hükümeti harekete geçti. İlk etapta işe peçe yasağıyla başlayan Sri Lanka Hükümeti ardından da yüzlerce Âlim ve İmamı sınır dışı etti.

Bizzat benim tanıdığım Sri Lankalı Tamil ve Müslümanlar ile konuşmam neticesinde anladım ki, hayat Sri Lanka’da yaşayan Müslümanlara her geçen gün daha da zorlaşacak gibi duruyor. Çünkü bildiğiniz üzere Sri Lanka’da yıllarca kanlı eylemlere imza atmış Tamil Kaplanları denen bir grup vardı. Bu grup bombalı yelek silahının mucididir. Yıllarca kanlı eylemlere imza atan sosyalizm kökenli bu grup 2009 yılında silah bırakmak zorunda kaldı.

Bu grup her ne kadar şu anda hükümete karşı savaşmasa da tamamen yok olmuş da değil. Anlaşılan o ki; aynen Arakan’da olduğu gibi halk görüntüsü adı altında bu grup, Müslüman Halka karşı silahlandırılacak gibi duruyor. Bu kanlı örgütün Sri Lanka’da yaşayan bir avuç Müslüman’a yönelik saldırıları ikinci bir Arakan olayını yaşatabilir.

Adeta, Dünya’nın çevresinden uzaklardan başlayarak merkeze doğru Müslümanlar yeryüzünden silinmek isteniyor. Önce azınlık konumunda olan Müslümanlar ortadan kaldırılarak adım adım bir ilerleyiş söz konusu.  Küfrün bu çalışması anlaşılır bir durum aslında. O kendine yakışanı yapıyor.

En kötüsü de bunu yaparken kimi Müslümanlardan istifade etmesi. Önce adı anılmaya değmez gruplara saldırılar düzenletilerek zemin hazırlanıyor ve arkasından da Müslümanlar yok ediliyor. Allah Akıl fikir versin.

Selam ve Dua İle…