• DOLAR 34.214
  • EURO 37.12
  • ALTIN 2978.709
  • ...

 Geçen haftaki yazımıza eklentilerle devam etmek istiyorum. Ama anlaşılan tahminimden daha çetrefili bir konuya girdik. Yarası olan gocunurdan vazgeçip şunu söylemeliyim interneti iyi kullanan, olumlu yönden istifade edenler elbet kendi üzerine almamalı. Şu an internet olmasa bu yazı Amed`den İstanbul`a uzanmayacak. TDK sözlüğünde; “bir şeyden alınmak” anlamına da gelen gocunmak fiiline gelince samimi söylüyorum, kimseyi rencide etmek istememiştik. Bu konuda okuyucu yorumlarına saygı duymak bizim görevimizdir, hakarete varmayıncaya kadar. Olabilir belki ben yanılmışımdır, kendi algılarımla ortaya koyduğum analizde belki doğru olana isabet edememişimdir. Kul değil miyiz? Gereği bazen bu şekilde de tecelli eder. Ama yanlışlarımızda dahi madem kardeşiz, bir şey rica ediyorum; asla unutulmamalı ki yanlışımız sehvendir, asla kasten olamaz. Yaşım itibariyle düşünüyorum: “Dur, şuna sataşayım, şunun kalbini kırayım” diye asla bir kasıt içinde olmadım. Ama bu asla kalp kırmadım anlamına gelmiyor. Geçen hafta kırdığımız kalblerden ötürü özür dilemekle beraber fikrimin aynı kaldığını da belirtmek isterim. Bence internet faydalı kısımlarından çok zararlı kullanımlarla değerlendirilmektedir.

Her şeyde bir adap bir edep var. Siz sakallı bir müslümanın içki dükkânına girdiğini görseniz onun içki aldığı zannına kapılmasanız bile sizce hoş bir manzara mıdır? Ona sorsanız peçete alıp çıkmıştır.

İnternet dediğimiz sanal âlem elbet faydaları olan bir şeydir. Silah da faydalıdır yerine göre. Kime karşı ve nasıl kullandığına bağlı bir görecelik sanal alem için de geçerlidir. Kaldı ki biz geçen hafta internetten ziyade sosyal paylaşım sitelerini hedef tahtasına oturttuk. Bir casus olarak kullanıldığını söylediğimizde küçümseyen kardeşler oldu ki bunu tahmin etmiştik. Boş vakitlerimizi işgal ettiğini söylediğimizde de o alanı doldurup boş bırakmamak gerektiğini söylediler bazıları da. Ameller niyetlere göredir, hatırlatmasıyla kimsenin niyetini sorgulayamayız. Evinde ya da işinde odasına kapanıp sanal bir boşluğu doldurmak kadar gayretli olan kardeşler sokaktaki hakikat boşluğu için de umarım aynı endişe içindedir. Kaldı ki sanal boşluk hacimsizdir, diğer bir deyimle doldurmaya takat yetmez. Yine lütfen kimse üstüne almasın, mahallesindeki gençler esrarcılara kalmışken başka bir ilden bayanlara tebliğ edecek kadar davetçi olmuşsak helal olsun bize! Hatta yabancı dili olanlar başka ülkelerden bayanlara tebliğ edecek kadar globalleşmişse kusura bakmayın, ben kendi çağımda kalayım.

Allah aşkına şüphesi olan sorsun. Yazı gereği değil, Allah aşkına rica ediyorum, güvendikleri, ilmini bildikleri birilerine sorsunlar erkek bayan münasebetlerinin sanal ağa çekilmesi caiz midir, değil midir? Ben sadece arkadaşlık yapıyorum, ya da tebliğ ediyorum, kalbi ısınsın için çalışıyorum diyenler aynı kasıtla kendi eşlerinin, kız kardeşlerinin benzer pozisyonda olmalarını hazmederler mi? Biraz duygudaşlık ile meram hâsıl oluyor.

Sosyal paylaşım sitelerinde kişilerin zamanlarını öldürmelerinin dışında kendi iradelerinin dışında tehlikelerle karşı karşıya olduklarını da bilmek gerek. Bunu kullanıcıları daha iyi bilirler. Mayınlı bir araziden farkı yok sosyal paylaşım sitelerinin. Ama her halükarda kullanmakta kendilerince fayda görenler gemi, kalemimize değil bence klavyeye vurmalıdır. Paylaşım sitelerinin faydalı olan yanları olabilir ve vardır da. Lakin meşru olmayan yüzlerce tarafını meşru birkaç yanıyla kültür haline de getirmemek lazım. Bir müslüman olarak günlük yapmamız gerekenlerin listesini yapalım. Listeye göre önceliklerimizi belirleyelim. Sanal âleme takılmak listenin kaçıncı sırasında bir bakalım. Nelerin önüne aldık yoklayalım. Listemize göre yaşadığımızda sanal âlemden dolayı listede hangi maddelere zaman bulmadığımıza şahit olalım. Eğer yapmamız gereken öncelikler hakiki önceliklerse ve biz onların hakkını verdikten sonra sanal âleme takılmayı çerez niyetine ve salt fayda dolu bir şekilde yapıyorsak ne ala! Ama dolu dolu işlerden araklanılan zamanı da üstüne koyup heder ediliyorsa tavrımız bu hususadır. Kaldı ki her insanın fıtratında olan “yaptığını haklı çıkarma” saikiyle en azından tehlikelerini göz ardı etmeyelim, masum göstermeye çalışmayalım. Mayınlı araziye gül dikme derdinde olanlar mayınları temizlemeden bunu yapmamalıdır. Temizlemeye gücü yetmiyorsa gül ekecek başka arazi kalmadı mı?

 

SELAM VE DUA İLE

 

NOT: http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Islami-Sohbet-Sitelerindeki-Tehlike-2922.html linkindeki yazıyı da okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

 

 

Diğer Köşe Yazarları