• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

PKK`lı Kadir Gümüş, işlediği cinayetleri ve yaptığı eylemleri gözaltında itiraf etmiş.

İtirafları arasında Karlıova`da, Fethi Yalçın ve Cengiz Tiryaki`yi de öldürdüğü yer alıyor ve bu cinayetleri nasıl işlediğini detaylı anlatmış. Ki anlatımı, olayın gerçekleştiği günkü detaylarla uyuşuyor.

Bu şahısları HÜDA PAR üyesi oldukları (birini HÜDA PAR`dan ayrılma konusunda uyardıkları halde ayrılmadığı, diğerini de HDP`lilerle tartıştığı) için öldürdüklerini belirtmiş.        

Biz o tarihte de bu kardeşlerimizi PKK`nın şehit ettiğini biliyorduk.

 HDP Bingöl İl Teşkilatı olayın ardından hemen bir açıklama yapmış ve olayın kendileri ile alakaları olmadığını dile getirmiş, cinayetlerle ilgili derin devleti, karanlık yapıları işaret etmişti.

Süreç içinde HDP ile PKK arasındaki ilişki daha net ortaya çıkmakla birlikte, cinayetlerin bu ilişkinin bir sonucu olarak işlendiğinin itirafı, HDP`nin ve PKK`nın gerçek yüzünü ortaya koyması açısından önemli. Yalan söylerken zerre kadar utanması, sıkılması olmayan yüz!

Ama itiraflar her şeyi apaçık ortaya koyuyor: HDP`lilerle tartışan HÜDA PAR üyesini PKK katlediyor ve sebep olarak da bu tartışmayı gösteriyor. Bu tartışmanın olup olmadığı, olsa da siyasi bir tartışma için birinin öldürülüp öldürülmeyeceği ayrı mesele. Asıl sebep de bu değil zaten. Asıl sebep HÜDA PAR`a üye olmaları. Zaten Cengiz kardeşi şehit etme gerekçesinde bunu açıkça söylüyor: “HÜDA PAR`dan ayrılması için uyardık, ayrılmayınca öldürdük.”

Buradan nereye gelmek istiyorum?

HÜDA PAR olarak o dönemde hangi şartlarda siyaset yapmaya çalıştığımıza ve hangi şartlarda seçimlere girdiğimize...

Evet, kısmi olarak şartlar değişmiş ama bu, yaşadığımız seçim süreçlerindeki gerçekleri ve sonuçları değiştirmiyor.

PKK o dönemde silahı HDP`ye oy toplamak ve HDP`ye rakip olarak gördüğü HÜDA PAR`lılara karşı kullandı.

Hatırlıyor musunuz o dönemde biri de, “Kim silah gücü ile oy topluyorsa Allah onun bin belasını versin.” demişti.

Biz de “Amin Ya Rab! Binlerce amin!” demiştik. Ve Allah, “bin”den bir kısım belalarını verdi. “Bin”den geri kalanını da verecek.  Bunun için de itiraflarla ortaya çıkan gerçekler, tazelenen acımızla bir kez daha o şahsın duasına amin diyelim.

Buyurun, ben söylüyorum siz de içten amin deyin.

Allahım, silahın gücü ile oy toplamış olanların bin belasını ver!

Allahım, kardeşlerimizi çocuklarının gözleri önünde katledenlerin bin belasını ver!

Allahım, Yasin ve arkadaşlarını vahşice katleden güruhun ve bunların arkasında olan, onları sokağa dökenlerin bin belasını ver!

Allahım, Kürt halkına tarifi imkansız acılar yaşatan, örgütsel çıkarlar ve emperyalistler adına şehirlerini savaş alanına çevirenlerin bin belasını ver.

Ama Allahım, bütün bunlarla birlikte kendisinde zerre kadar ıslah olma ihtimali olanlar hakkında da senden bela değil, ıslah istiyoruz.