• DOLAR 32.35
  • EURO 35.121
  • ALTIN 2310.274
  • ...

Neden dünyada kötülük yaygın, iyilik azdır ve neden kötüler hâkimdir dünyaya?

Neden dünyada zulüm hükümfermadır ve gerçek manada adaletten söz edilen bir karış toprak parçası yok şu yeryüzünde?

Ve daha özele inersek; neden adalet, merhamet, ilim, irfan, kardeşlik, yardımlaşma, akıl dini İslam`ın müntesipleri olan Müslümanların diyarları perişan?

Neden Müslümanların kinleri, düşmanlıkları, kalemleri, dilleri, silahları birbirine doğrulmuş durumda?

Belki bu soruların cevaplarını, üç yüz yıllık tarihte, hatta bin dört yüz yıllık tarihte, daha ötesi insanlık tarihinin başında aramak lazım. Yani Hz. Âdem`in çocuklarında.

Adil hükümdarların adaletinin hüküm sürdüğü bazı yerler ve dönemler müstesna, insanlık tarihi boyunca, zulüm, öldürme, kan eksik olmamış dünyada.

Bugün de yeryüzünün her tarafında zulüm var. Kan, gözyaşı ve öldürmenin olmadığı bir gün yaşanmıyor dünyada.

Bugünkü dünyadaki savaşların amacı, iktidar olmak ve maddi kaynakları ele geçirmek.  Bu amaca ulaşmak için gözü dönmüşler, dünyayı kan gölüne çevirmiş durumda. Bugünkü savaşları ve dökülen kanları, bu sebeplerle izah ediyoruz.

Peki, ilk insan neden kan döktü? Üstelik kardeş kanı! 

Kabil ilk kanı dökerken, yeryüzünün darlığından ve nimetlerinin yetmezliğinden veya insan topluluklarına hükmetme hırsından kardeşinin kanını dökmedi. Bu sorunlar yoktu o zaman.

Dünya o kadar büyüktü ki, bu aileden başka yeryüzünde insan yoktu. İsteseydi her biri bir kıta sahibi olabilirdi. Kabil, Avrupa kıtasının sahibi, Habil Asya kıtasının sahibi olabilirdi. Mesele dünyanın darlığı ve nimetlerin azlığı meselesi değil.

Mesele, insandaki vahşi duyguların tahakkümü meselesidir. Mesele, nefsi duyguların, aklın ve kalbin önüne geçmesi ve insanın bu duygularla şeytana uyması meselesidir.

Kabil, nefsinde var olan kötülüklere teslim olduğu ve nefsi duygularının iplerini şeytana kaptırdığı için kan döktü ve öz kardeşini öldürdü.

Dünya bu kadar sade, insanların sayısı bu kadar az ve sosyal bir varlık olan insan başka insanın varlığına muhtaç iken, Kabil`e öz kardeşini öldürmesi için sebep bulan şeytan, dünya karışıp, insanların sayısının arttığı dönemlerde insanları öldürtmek ve savaşlar çıkarmak için kötülere sebep bulmakta zorlanmıyor.   

Yukarıdaki sorularımıza dönersek:

Neden?

Çünkü insan nefsi zulmetmeye meyillidir.

Çünkü yapmak zordur, yıkmak kolaydır. Bir milletin yıllarca tesis ettiği adalet binasını, insanlık medeniyetini insafsız bir zalim birkaç gün içinde zir ü zeber eder.

Daha önemlisi; çünkü kötülüğün, kötülerin meşru dairesi yoktur. Onları sınırlayan, onları bağlayan bir ahlâk ve inanç değerleri yoktur. Hedeflerine varmak için onların nazarında her yol, her araç meşrudur. Çıkarları ve hedefleri için çekinmeden her şeyi yapar ve her şeyi kullanırlar.

Ve en önemlisi; insanoğlu iyiliğin kaynağı olan Allah`a değil, kötülüğün kaynağı olan şeytana kulak veriyor.

Bu sebeple dünyada kötülük ve zulüm yaygındır ve kötüler hâkimdir dünyaya.

Meselenin İslam âlemi ve Müslümanlarla ilgili kısmı ise önümüzdeki yazıya...