Korona günlerinde yasak ile haram arasındaki farklar
Şu korona günlerinde önleyici tedbirleri yasak kelimesi ile savmaya çalışıyor devlet.
Yetkililer didiniyor adeta kendini paralıyor; ama istenilen sonucu elde edemiyor.
“Amca çıkma, çıkmak yasak, çıkarsan ölürsün” diyor; ama amca çıkıyor.
Aynı amcaya (domuz eti için) “amca yeme yersen harama girersin” deseniz amca açlıktan öleceğini bilse yine de yemez.
Oysa yasak ve haram anlamdaş kelimelerdir, aynı anlamlara gelirler. Ama aralarında devasa farklar olduğunu Müslüman toplum derin irfanı ile fark etmiştir.
Haram’a ilahi; yasaka beşeri bir misyon yüklenildiğini fark etmiştir irfan mektebi.
Sorsan emmime “amca haram ile yasak arasında fark var mı” diye, “ne bileyim be oğlum” deyip geçer. Ama gönül dünyasındaki o derin ansiklopedik hal ile her şeyin farkındadır.
Aslında aynı anlamda olan bu iki kelimenin bu günlerde örtüşmesi gerekirdi. Ama devlet hala o geçmişinin soğuk, kanlı ve buyurgan davranışlarının izlerini silemediği için özellikle yaşlıları içeride tutamıyor.
Biraz bilinçaltı yazısı gibi olacak ama…
Amcaya “yasak” diyorsunuz; ama amca Kürt ise aklına ana dili geliyor. Çünkü bu ülkede uygulanan yasakların neredeyse tamamı hürmet merkezli değildi ki!
20 yıl önce 45 yaşlarında olan amcanın kızı başörtü ile okumak isterken “yasak” deyip okuldan atan bir devlet koronavirüs meselesinde “amcacığım lütfen çıkma, yasak! Senin sağlığın için dese de” olmuyor. Sıkılıyor ve dışarı çıkıyor.
Çünkü kelime dünyevi!
O amcanın anladığı dil ilahi dildir…
O yasak kelimesinin Allah rızası için kullanılmadığına yüzlerce kez tanık oldu. Şimdi bu kelime elbette olumlu anlamda kullanılıyor, ama gel de bilinçaltı ile cedelleş.
Demem o ki haram kelimesi ile (ki o da yasak demek) bir ay günde 18 saat açlığa-susuzluğa göğüs geren emmiyi yasak kelimesi dizginleyemiyor. Hem de yasak kelimesi onun sağlığını, canını korumak için çırpındığı halde yine de istenilen sonucu vermiyor. Neden?
Sosyolojik anlamda İslam’a galip gelemeyen sekülerizm kavramsal anlamda da yenilmiştir. Simgeler aleminde yasak sekülerizmi haram ilahi olanı temsil ediyor.
Haram kavramının gücünü anlamamız için misal olsun.
Olsaydı İslam dünyasının bir halifesi ve verseydi bir ferman…
Ve deseydi ki ”Her kim ki 60 yaş üstüdür şu salgın günlerinde evinden çıksa, namazı kılınmaya, mezarlığımıza defnedilmeye ve selası okunmaya…”
Verseydi fetvayı… Hiçbir güç emmiyi evinden çıkaramazdı. Çünkü bir şey haramsa orada bir hikmet olduğunu bilir emmi. Geçmişin gereksiz yasaklarından dolayı bugün koronavirüsten dolayı alınan yasaklar duvara tosluyor.
Bu günlerde bilinçaltı ile de savaşmak gerek.
Emmi bu yasak o yasak değil!
Bu yasakta hikmet var emmi!
Ve devlet de şunu öğrenmeli artık: Devletin yasakları ahkama (ilahi hukuka) boyun eğerse toplumun da yasaklara boyun eğmesi daha kolay olur.