Zindan Bahadırlarına
Ey “hayat ve hürriyetin en gerçek sahipleri olan zindan bahadırları”!
Ey Hazreti Yusuf`un, Seyit Kutup`un ve Bediüzzaman`ın yarenleri!
Ey İslamiyetlerinin hüsnüyle zindanları gülistanlara çeviren güzel insanlar!
Ey iman, ilim ve sabırla parmaklıklar arkasını yeşerten güzide canlar!
Ey Rab Rahim`in kendilerine bela içinde rahmet, zorluk içinde kolaylık sunduğu pür imanlı muvahhidler! İmtihan içinde imtihan olunanlar, zindan içinde sürgün olanlar!
Ey Rab için, dava edindikleri din-i İslam için dört duvar arasında ömür tüketenler!
Allah`tan gayri başkasına yönelmeyenler, Allah`tan başkasına sırt dayamayanlar!
Allah ve peygamber sevdalarından dolayı her zaman tehlikeli görülenler!
Mizgin yürekli, Şakir kalpli, Sait yüzlü yiğitler! Fikir dolu zihinler!
Karanlık zamanın zalimane işkencelerinde ismini bile zalimden esirgeyen güleç yüzlü, Osman ahlaklı Abdullah`lar! Salih amelliler! Muratlarından ırak bırakılmış aslanlar!
Ve ey Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem`in zamane kutlu kardeşleri!
Hamurunu hürmet, muhabbet ve özlemle yoğurduğum nadide selamlar üzerinize olsun.
Evet, kaç zamandır madden biz sizden uzağız, siz bizden uzaksınız.
Ailelerinizden, çocuklarınızdan, anne ve babanızdan ıraksınız. Rabbim ecrinizi kerem ve ihsanıyla bol bol versin. Ama manen ve kalben hiç ayrılmadık, hep beraberiz inşallah.
Yine siz olmadan mübarek Ramazan`a eriştik. Biliyorum hasretiyle yanıyorsunuz, hasret kaldınız çoluk çocuğunuzla yapacağınız bir sahura, bir iftara. Biz de hasret kaldık sizin de oturduğunuz bir iftar, bir sahur sofrasına; beraber saf tuttuğumuz bir teravihe.
Ama olsun, Rabbimizin bize yazdığına karşı boynumuz kıldan incedir.
O istemeseydi hiç kimse sizi zindana atamaz, hiçbir şekilde sizi zindanda tutamazdı.
O istedikten sonra “lütfü da hoş kahrı da hoş”. Yeter ki O bizden razı olsun.
Ve zindan içinde sürgün, bela içinde bela, zulüm üstüne bir zulüm yaşandı, yaşanıyor ve muhtemelen daha da yaşanacaktır. Kulların gözüyle vaziyet böyle. Ama her şeyi ihata eden Allah`ın da bir hesabı vardır. Biiznillah Allah, çekirdeği ayrılık olan bu sürgünlerin hasadı olarak; fevc fevc İslam davasıyla kalkıp oturan topluluklar nasip edecektir.
Zindan, gurbet; zahmettir, sıkıntıdır, çiledir, hicran içinde hicrandır; Fakat zahmetin çekirdeğinde rahmet, sıkıntı ve çilenin çekirdeğinde ferahlık, hicranın içinde vuslat yatıyor. Bu gün oraya buraya sizi sürgün edenler, sizi ve sizin ziyaretinize gelecekleri birer davetçi olarak oraya buraya gönderdiklerinin farkında değiller.
Hem siz ve aileleriniz belalara yabancı değilsiniz. Sabrı, fedakârlığı, samimiyeti, adanmayı, Allah`a dayanmayı bu zamanda en güzel şekilde sizden ve ailelerinizden gördük.
Bu coğrafyada ve zamanda ailelerinizle birlikte ödediğiniz ve ödemeye devam ettiğiniz bedellerle dava eri olduğunuzu en güzel şekilde ispatladınız.
Yine diyorum; ayrılık içinde ayrılık kalpleri parçalayacak, sıkıntı ve zorluklar sabırları zorlayacak. Buna rağmen sabır ey zindan bahadırları!
Buna rağmen sabır ey zindan yiğitlerinin muhterem aileleri!
Rabbimiz halimizden haberdardır. Ayıran da O, kavuşturan da O`dur. Sıkıntıyı da derdi de ferahlığı da devayı da veren odur. Biz de O`nun mülküyüz. Mülk sahibi de mülkünde tasarruf sahibidir. Öyleyse mülk sahibinin tasarrufu karşısında el pençe duracağız.
Rabbim bizi bu şuura erdirsin, belaya karşı sabır ve metanet nasip etsin. Rabbim belanın, sıkıntının içindeki rızasından bizi mahrum etmesin. Rabbim içinde bulunduğumuz hal vesilesiyle ümmete ve insanlığa bir uyanış nasip etsin, ümmet içinde kardeşlik tesis etsin.
Rabbim İslam davası için sürgüne, zindana, ölüme bile gözü kapalı koşanlardan eylesin.
Rabbim bizi, zindandaki kardeşlerimizi ve ailelerini kendisinden bir an bile mahrum bırakmasın.
Netice olarak; mübarek Ramazan`ın zindan bahadırlarının zindanlardan, sürgünlerden; ailelerinin hicranlardan, sıkıntılardan; bizim nefsimizden, dünya meşgalesinden ve ümmetin gafletten azad olmasına vesile olmasını Rabbi Zülcelal`dan temenni ediyorum.
Sürgün gidenlere de kalanlara da gazanız mübarek, akıbetiniz Cennet-i Firdevs ola; diyorum, En içten selam, hürmet ve muhabbetlerimle.
