Haydi Onurumuzu İnfak Edelim!
Bu ayette "sevdiğiniz şeylerden" ibaresi infakın sadece maddiyatla yapılan bir ibadet olmadığını göstermektedir. Sahabelerin hayatından da bu görüşü destekleyen onlarca örnek vardır. Biz sadece birinden Ulbe bin Zeyd (ra)`den bahsetmek istiyoruz.
Ulbe (ra), sahabelerin en fakirlerindendi. Çoğu zaman Allah yolunda infak edecek bir şeyler bulamıyordu. Bundan dolayı sahabeler arasında yer yer Ulbe (ra)`nin onurunu zedeleyecek sözler işitiliyordu. Ulbe (ra), bu sözleri duymazlıktan gelse de çok üzülüyordu.
...
Hicretin dokuzuncu yılında Tebük`e sefer düzenlemek istiyen Allah Resulü (sav), Müslümanlardan Allah (cc) yolunda infakta bulunmaları için çağrıda bulundu. Havaların sıcak, mevsimin ise yaz olması ve bunun üzerine de kıtlığın eklenmesiyle beraber Müslümanlar Allah (cc) yolunda infak edecek şeyler bulmakta zorlanıyordu. Allah (cc) yolunda infak etmekte zorlananların arasında Ulbe bin Zeyd (ra)`de vardı. Ulbe (ra), Allah Resulü (sav)`nün yanına giderek savaşa katılması için kendisine bir binek vermesini istiyor. Allah Resulü (sav) Ulbe (ra)`nin bu isteğini kıtlıktan dolayı gerçekleştiremeyeceğini söyledi.
Ulbe (ra), savaşa katılamayacağından dolayı çok üzülüyor ve evinin yolunu tutuyor. Gece sabaha kadar gözyaşıyla namaz kılan Ulbe (ra), sabah ezanının sesini duyunca şu duayı yapıyor; "Allah`ım! Cihadı emrettin, bizi ona teşvik ettin. Ama ne bende, ne de Resulünde beni savaşa hazırlayacak imkan yoktur. Allah`ım ben de sana sadaka olarak, malıma, canıma, şeref ve onuruma tecavüz eden bütün Müslümanları affediyorum." diyor.
Ulbe (ra), Allah yolunda infak edecek bir şeyler bulamayınca Müslümanlar tarafından tecavüz edilen şeref ve onurunu onları affederek infak ediyor.
Ulbe (ra), sabah namazı için mescide gidiyor. Namazdan sonra Allah Resulü (sav); "Bu gece herkesi affeden kimse ayağa kalksın." buyurdu. Kimse ayağa kalkmadı. Allah Resulü (sav), bunu üç defa tekrarladıktan sonra Ulbe (ra) ayağa kalktı ve "Benim ya Resulullah" dedi. Allah Resulü (sav); "Seni müjdelerim! Allah`a yemin ederim ki, yaptığın bu bağış, kabul edilen sadakalar arasına kaydedilmiştir." (el-Bidaye, 5:5)
Allah (cc) yolunda verecek hiçbir şeyi olmayan Ulbe (ra), Allah Resulü (sav)`nün verdiği bu müjdeden sonra çok seviniyor.
...
Bugün her fırsatta Müslüman kardeşleri tarafından iftiralara, yalanlara maruz kalan ve buna rağmen ümmetin arasına fitne tohumları ekilmesin diye sesini çıkarmayanlar, Allah (cc)`ın razı olacağı bir hayatı yaşamak için mücadele verip zindanlara düşenler, İ`lây-ı Kelimetullah uğruna hicret etmek zorunda kalanlar,
İslam davası uğrunda gecelerini gündüzleştirenlerin şeref ve onurunu çiğneyenlere tıpkı Ulbe bin Zeyd (ra) gibi haklarını helal etmek suretiyle Allah (cc) yolunda infak etmelerinin Allah (cc) tarafından hoşnutlukla karşılanacağını hatırlatmak isterim.
Böylesi güzel bir davranışın ümmet içerisindeki nifak tohumlarını setredeceğini ve Müslümanlar arasındaki muhabbetlerin Allah`ın izniyle daha da güzel olacağını hatırda tutalım.
Allah (cc)`ın müjdelediği zümreden olmanın ümidi ile "Haydi onurumuzu infak edelim!"
Dua ile vesselam...
Ulbe (ra), sahabelerin en fakirlerindendi. Çoğu zaman Allah yolunda infak edecek bir şeyler bulamıyordu. Bundan dolayı sahabeler arasında yer yer Ulbe (ra)`nin onurunu zedeleyecek sözler işitiliyordu. Ulbe (ra), bu sözleri duymazlıktan gelse de çok üzülüyordu.
...
Hicretin dokuzuncu yılında Tebük`e sefer düzenlemek istiyen Allah Resulü (sav), Müslümanlardan Allah (cc) yolunda infakta bulunmaları için çağrıda bulundu. Havaların sıcak, mevsimin ise yaz olması ve bunun üzerine de kıtlığın eklenmesiyle beraber Müslümanlar Allah (cc) yolunda infak edecek şeyler bulmakta zorlanıyordu. Allah (cc) yolunda infak etmekte zorlananların arasında Ulbe bin Zeyd (ra)`de vardı. Ulbe (ra), Allah Resulü (sav)`nün yanına giderek savaşa katılması için kendisine bir binek vermesini istiyor. Allah Resulü (sav) Ulbe (ra)`nin bu isteğini kıtlıktan dolayı gerçekleştiremeyeceğini söyledi.
Ulbe (ra), savaşa katılamayacağından dolayı çok üzülüyor ve evinin yolunu tutuyor. Gece sabaha kadar gözyaşıyla namaz kılan Ulbe (ra), sabah ezanının sesini duyunca şu duayı yapıyor; "Allah`ım! Cihadı emrettin, bizi ona teşvik ettin. Ama ne bende, ne de Resulünde beni savaşa hazırlayacak imkan yoktur. Allah`ım ben de sana sadaka olarak, malıma, canıma, şeref ve onuruma tecavüz eden bütün Müslümanları affediyorum." diyor.
Ulbe (ra), Allah yolunda infak edecek bir şeyler bulamayınca Müslümanlar tarafından tecavüz edilen şeref ve onurunu onları affederek infak ediyor.
Ulbe (ra), sabah namazı için mescide gidiyor. Namazdan sonra Allah Resulü (sav); "Bu gece herkesi affeden kimse ayağa kalksın." buyurdu. Kimse ayağa kalkmadı. Allah Resulü (sav), bunu üç defa tekrarladıktan sonra Ulbe (ra) ayağa kalktı ve "Benim ya Resulullah" dedi. Allah Resulü (sav); "Seni müjdelerim! Allah`a yemin ederim ki, yaptığın bu bağış, kabul edilen sadakalar arasına kaydedilmiştir." (el-Bidaye, 5:5)
Allah (cc) yolunda verecek hiçbir şeyi olmayan Ulbe (ra), Allah Resulü (sav)`nün verdiği bu müjdeden sonra çok seviniyor.
...
Bugün her fırsatta Müslüman kardeşleri tarafından iftiralara, yalanlara maruz kalan ve buna rağmen ümmetin arasına fitne tohumları ekilmesin diye sesini çıkarmayanlar, Allah (cc)`ın razı olacağı bir hayatı yaşamak için mücadele verip zindanlara düşenler, İ`lây-ı Kelimetullah uğruna hicret etmek zorunda kalanlar,
İslam davası uğrunda gecelerini gündüzleştirenlerin şeref ve onurunu çiğneyenlere tıpkı Ulbe bin Zeyd (ra) gibi haklarını helal etmek suretiyle Allah (cc) yolunda infak etmelerinin Allah (cc) tarafından hoşnutlukla karşılanacağını hatırlatmak isterim.
Böylesi güzel bir davranışın ümmet içerisindeki nifak tohumlarını setredeceğini ve Müslümanlar arasındaki muhabbetlerin Allah`ın izniyle daha da güzel olacağını hatırda tutalım.
Allah (cc)`ın müjdelediği zümreden olmanın ümidi ile "Haydi onurumuzu infak edelim!"
Dua ile vesselam...