Zehirli Bir Ok: Milliyetçilik
Genelde dünyada özelde ise Türkiye`de iki binli yıllardan sonra İslâm bazı şeylerle sentez edilmeye başlandı. Bu çalışma bin dört yüz senedir sürdürülüyor ve günümüzde de hız kazanmış durumdadır.
Bunu yapanların/yaptıranların en temel amacı İslâm`ı öz değerlerinden uzaklaştırma çabasıdır. İslâm dinini temelden yok edemeyeceğini anlayan İslâm düşmanları, İslâm`ın öz değerlerinin içini boşaltıp yeni bir din anlayışı ortaya koydu. Son yirmi yıl içerisinde hızlı bir şekilde sürdürülen bu çalışma bazı alanlarda etkili oldu.
Genellikle &`;ırk” üzerinden sürdürülen bu çalışma sadece bir ırkla da sınırlı kalmadı. Diğer ırklardan da tepki olarak böyle bir sentez üretilmeye başlandı. Arap-İslâm sentezi, Türk-İslâm sentezi, Kürt- İslâm sentezi gibi bazı sentezler üretilmeye başlandı. Bu proje ile İslâm`ın öz değerlerini yontmaya çalışanlar, İslâm`ın önüne kendi ırklarını getirerek milliyetçilik yapmaya kalktılar. Kendi ırklarını İslâm`dan üstün gören bu güruhlar, -hâşâ- İslâm`ı da kullanarak gelebilecek tepkilerin önünü almaya çalıştılar.
Ülkemizde özellikle Türk-İslâm sentezi ve Kürt-İslâm sentezi üzerine yürütülen bu proje ile İslâm kardeşliğini zedeleyecek bir sürü proje hayata geçirildi. Bir tarafta Kürt milliyetçileri öbür tarafta Türk milliyetçileri kendinden olmayanı insan yerine bile katmadı. Yıllarca milliyetçilik üzerinden kavgalar gerçekleştirildi. Bunun neticesi olarak ta binlerce insan hayatını kaybetti.
Bu sentezi savunanlar, kendi ırkından olmayanları Müslüman dahi olsa hor görmeye başladı. Veya Müslüman bir Türk, Müslüman bir Kürde ön yargıyla yaklaşmayı tercih etti. Yapılan her türlü faaliyet din yerine ırkın üzerine bina edildi. Türkçe olimpiyatları bunun delillerindendir. Aynı zamanda pkk tarafından yönetilen Kürtçülük çalışmaları sosyalizmle bir yere varmayınca İslâmi bazı hususlar çalışmaların içerisine katılarak, dindar Kürtlerin tepkisini almayı engelledi.
Çok sistemli bir şekilde yürütülen bu çalışma afyon etkisi yapıp halkın milliyetçilik duygularını okşayarak harekete geçirdi. Herkes kendisinin doğusunda olanı hor görüp kendini seçkin bir ırkın mensubu olarak gördü. Bu şekilde herkes birbirini suçlayıp kendi nefsini temize çıkarmaya çalıştı. Üstünlüğün takvada olduğunu unutanlar/unutturanlar bu sinsi çalışmada başarılı oldu.
Türk-İslâm sentezini yürütenler ile Kürt-İslâm sentezini yürütenler birbirlerini milliyetçilik yapmakla suçladı. Hâlbuki her iki taraf da bunu yaparak milliyetçiliklerini ortaya koydu. Bunu yaparak aynı zamanda amaçlarının İslâm`dan ziyade milliyetçilik olduğunu gösterdiler.
Milliyetçilik tavrı takınılan her dönemde ümmetçi bir yaklaşıma ve bakış açısına sahip olanlar da oldu. Kur-an-ı Kerim-i kendine rehber edinenler, ona uyarak dili Allah`ın bir ayeti olarak gördüler. Üstünlüğün yalnızca takvada olduğunu vurgulayıp, takva sahibi olmak için gayret gösterdiler. Farklı ırklara sahip olan Müslümanları &`;Mü`minler ancak kardeştir” prensibi gereği kardeş bildiler. Milliyetçilik davası yerine İslâm davasını omuzladılar. Bunun gereğini yerine getirmek için gece-gündüz demeden çalıştılar.
Bu çalışmalardan rahatsız olan bu her iki güruh, Müslümanları hedef tahtasına koymaya çalıştı. Kürtler, Müslümanları kendi dillerine sahip çıkmamakla suçlarken; Türkler, milliyetçilikle suçlamaya çalıştı/çalışıyor. Bunu yaparak ümmetçi bir tavır takınan Müslümanları kendi sahalarına çekip, etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Zamanın en büyük fitnesi olan ırkçılığa yönlendirmeye çalışıyorlar. Bunu yapmakta başarı olamayınca da &`;çamur at, tutmasa da izi kalır” hesabınca çamur atmaya başladılar.
Müslümanlara teveccüh duyan Türk ve Kürtlerin bu teveccühlerini zedeleyerek Müslümanların hem bölgedeki hem de ülke genelindeki etkisini kırmaya çalışıyorlar. Müslümanların siyasete atılma kararından sonra bu karalama çalışmaları daha da hızlandı/hızlanacaktır. Karalama çalışmaları ile Müslümanların etkisini azaltmaya çalışanlar, ümmetçi bir yaklaşım tarzından rahatsız olduklarını bir kez daha göstermiş oldu.
Fakat tuzak kuranların en hayırlısı olan Allah (cc), inşa Allah onların tuzaklarını boşa çıkaracaktır. Müslümanlar, onların gerçekleştirmeye çalıştıkları bu oyunun farkında olup, ÜMMETÇİ bir yaklaşımdan taviz vermeyecektir. Onların fırlattıkları bu zehirli oka ümmetçi bir yaklaşımla cevap verecektir.
Dua ile wesselam…