• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Gazze’deki katliam 5. Ayını doldurdu.

Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 30 bini aşkın şehit ve on binlerce yaralı var. Ki bu rakamlar tespit edilen ve kayda geçenlerdir.

Aylardır süren acımasız bombardıman, gıda ve malzeme girişine izin verilmemesi nedeniyle açlıktan vefatlar başladı. Bundan en çok etkilenenler de bebekler ve çocuklar.

Basın ve medyaya şehit olan bebeklerin fotoları yansımaya başladı.

Bu, durum insanların vicdanının harekete geçirmeye başladı.

Bu katliamın baş sorumlusu ABD’ye tepkiler artmaya ve kendi vatandaşları bunu sorgulamaya başladı. Bizzat kendi ordusunda görevli askerin bu katliama ortak olmamak ve var olan durumu protesto etmek için kendini yakması büyük bir infiala neden oldu.

‘Özgür Dünyanın Hamisi’ maskesinin düşüp ‘En Büyük Şeytan’ yüzünün ortaya çıkması, onu da tedirgin etti. Bunu tekrar maskelemek için bizzat Biden’ın Gazze’de Ramazan ayından önce ateşkes için çalıştıkları mesajını vermek zorunda kaldı.

Bu mesajın ardından Gazze’ye havadan gıda yardımı indirdi ve bunu çok büyük bir olaymışçasına basın ve medyaya servis etti.

Fakat bütün bu çaba ve gayretler gerçek yüzünü örtmeye yetmedi ve yetmeyecek.

Herkes biliyor ki Siyonist işgal rejimi ABD’nin destek ve himayesi olmadan bu katliamı yapamaz. Gazze’ye atılan her füze ve bomba, sıkılan her kurşun ya ABD’nin malıdır ya da parasıyla alınmış ve imal edilmiştir.

Şehit edilen her bebek, kadın ve Filistinlinin kanının vebaline ABD ortaktır.

Gazze’de ateşkesin olmasını ve işgalin sona erdirilmesini istiyorsa bir açıklama, BM’deki bir karar,  askeri olarak desteğini kesmesi yeterlidir.

Açlıktan ölümleri durdurmak istiyorsa havadan büyük masraflarla gıda kutusu atmasına gerek yok. Refah Sınır Kapısında beklemekten artık çürümeye başlayan yardım TIR’larının Gazze’ye girmesi yeterlidir.

Farklı ülke ve kurumların Gazze’ye deniz yoluyla göndermek istedikleri gemilerin Gazze limanına yanaşmasını sağlamak yeter artar bile.

Nasıl ki on bin km öteden devasa uçak ve savaş gemilerini Gazze açıklarına gönderdi ise yardım filolarının da Gazze’ye yanaşmasına izin verecek. 

Ama bunları yapmıyor.

Çok uzaklarda, karadan, denizden yardım göndermenin mümkün olmadığı bir bölge imişçesine Mısır, Ürdün ve bazı körfez ülkeleriyle birlikte havadan yardım kolileri gönderiyor.

Bunlara artık kimse inanmıyor.

ABD’nin gerçek yüzünü göstermek için yüz milyonlarca dolar dahi harcansaydı bu kadar başarılı olunmazdı.

Bırakın ABD halkını inandırmayı, diğer halklara dahi anlatılamazdı.

Ama Aksa Tufanı ve şehitlerin pak kanı bunu gösterdi ve göstermeye devam ediyor.

Aksa Tufanı, bir Furkan, bir turnusol kâğıdı, bir mihenk taşı gibi herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor. Sahte maskeleri indiriyor. Kalplerde gizli olanları dillere getiriyor.

Aksa ve Kudüs azat olacak, ABD, işgal rejimi ve ona destek veren bütün güçler tarihin karanlığına gömülecektir.

Esas önemlisi biz bu işin neresindeyiz?

Aksa ve Kudüs’ün yanında mı yoksa maddi kaygılarla Kudüs’ün karşısında mıyız?