• DOLAR 34.48
  • EURO 36.351
  • ALTIN 2957.651
  • ...

Önce şu husus herkes tarafından bilinmelidir ki, İstanbul’u İslam’dan ayrı düşünmek muhaldir. Fethedildiği günden bu yana bu misyonunu hiç bir zaman kaybetmediği gibi İstanbul’un İslam’la içiçeliği son zamanlarda daha da artırmıştır.

Zaten Osmanlının başşehri olma özelliğini fiili anlamda hiç bir zaman kaybetmediği gibi İslam dünyasının şu en kritik döneminde bu konumu çok daha belirgin hale gelmiştir.

Bugün yeryüzünde zulme karşı en yüksek sesin çıktığı yer İstanbul değil de neresidir? Dünya genelindeki mazlumların aklına ilk gelen, gözlerini ilk çevirdikleri yer İstanbul değil midir?

Bütün dünya biliyor ki, nerede bir felaket,  nerede bir afet ve bela olsa imdat çığlıklarına ilk uzanan el İstanbul’un eli değil midir?

Kısacası İstanbul bugün dünya genelindeki bütün mazlumların bakışlarını ilk çevirdiği noktadır.

İstanbul, Aziz İstanbul’dur. İslam’la aziz olmuştur, Hz. Muhammed Aleyhisselam ile aziz olmuştur.

Fakat İstanbul sadece tarihi yapılarıyla, kubbeleriyle, minareleriyle ve sütunlarıyla aziz değil, sadece bunlarla Hz. Muhammed Aleyhisselam’ı hatırlatmaz, asıl Peygamber Sevdalısı Müslümanlarıyla da azizdir, Peygamber sevdalılarıyla Peygamber’i (s.a.v) hatırlatır.

İstanbul İslam ulemasının en yoğun olduğu merkezdir, İslami ilimlerin en alt basamağından tutun en üst seviyede kadar en yoğun bir şekilde tahsil edildiği yerdir.

İstanbul, İslami medyanın, her türlü İslami yayıncılığın yapıldığı ve yayıldığı merkezdir.

Yani İstanbul gerçekten Aziz İstanbul’dur.

İstanbul şu anda yüzlerce medresenin, yüzlerce zaviyenin faaliyet gösterdiği, yüzlerce mürşidin irşad faaliyetinde bulunduğu koskoca bir âlemdir

Yenikapı’da yarın İstanbul’un İslami kimliği üzerine ciddi bir vurgu daha yapılacak, bu kimliğin net ve belirgin hale gelmesi için kalın çizgilerle üzerinden bir daha gidilecek.

Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Resûlullah’ı anlama ve Sünnetini yaşama adına organize edilecek etkinlikte onun ahlakı ve adaleti anlatılacak.

O’nun ümmeti olarak bize bırakıp gittiği yükümlülüğümüzü, özellikle ahlak ve adalet görevimizi hatırlamaya çalışacağız.