• DOLAR 32.393
  • EURO 34.621
  • ALTIN 2388.515
  • ...

Gazze'de siyonist işgal çetesinin yaptığı katliamlar artık iyice sıradanlaştırıldı. Korkak Yahudi teröristler, Kassam Mücahitleriyle yüzleşmeye cesaret edemedikleri için durmadan uçaklarla Gazze'nin tamamını bombalamaya devam ediyorlar. Katil siyonistlerin mahalleleri toptan yok etmesi, binlerce çocuğu öldürmesi ve burayı 'dünyanın en büyük çocuk mezarlığı' haline dönüştürmesi de vicdansız dünya liderlerini harekete geçiremiyor.

Birleşmiş Milletlerin, ABD'nin çöplüğü olduğunu biliyorduk. Amerika'nın ve diğer batılı emperyalist güçlerin zulümlerini meşrulaştırma zemini ve işgallerine kılıf hazırlama aparatı olduğunu aklı ve onuru olan her insan zaten biliyordu. Fakat bu kurumun siyonist terörün 'aklanma çöplüğü' olduğunu da son Gazze saldırısı bütün dünyaya göstermiş oldu.

Demokrasi, insan hakları, çocuk ve kadınların dokunulmazlığı, özgürlük, adalet gibi kavramların da aslında batılı emperyalistlerin birer kuyruklu yalanları olduğunu tevhidi düşünen bütün Müslümanlar yine biliyordu. Şimdi onur ve haysiyeti olan bütün insanlar bunun bir aldatmacadan başka bir şey olmadığını öğrenmiş oldu.

Emperyalizm ve onun gayrı meşru babası siyonizm, batıda öyle bir hegemonya kurmuş ki, bütün ülke yönetimleri kayıtsız şartsız bu terör şebekesinin bütün hedeflerini gerçekleştirmek için 'itaatkâr birer kullanışlı örgüt' haline gelmişlerdir. Bu ülke idarecilerinin nerdeyse tamamı, söylemleri ve eylemleri bu terör çetesinin emellerine hizmet etmek için oluşturulmuştur. Politikacıların siyasi görüşü ve partisi fark etmeksizin herkes adeta bu emelin gerçekleşmesi için programlanmıştır.

Zihinleri ve ülkeleri işgal edilmiş, iradeleri ellerinden alınmış ve tamamen bağımlı hale getirilmiş olan İslam ülkeleri idarecileri ise; batılıların birer 'emir eri' haline dönüştürülmüşlerdir. Batılılar siyonizmin kayıtsız şartsız itaatkârı, Müslüman idareciler ise batılıların birer 'kapıkulu askeri' haline getirilmişlerdir. Bu düzen yeni değil, yüzyıldan fazladır uygulamaya konulmuş acı bir gerçektir. Herkes, bugüne kadar görevini çok büyük bir sadakatle yerine getirmiş bulunmaktadır.

İşte Gazze'nin işgali; bütün bu olanları apaçık bir şekilde bize gösterdi. Biz, Gazze işgal edildi, katliam gerçekleştiriliyor, çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden topyekûn bir soykırım uygulanıyor diyecekken; aslında Gazze dışında her yerin çoktan işgal altında olduğunu somut olarak görmüş olduk. Barbar Yahudilerin bunca katliam, yıkım ve insanlık dışı saldırılarına rağmen İslam ülkelerinden/idarecilerinden çıt çıkmaması, ancak dehşet bir işgal ve esaret ile açıklamak mümkündür.

Kassam Mücahitlerinin, Gazze'yi özgürlüğüne kavuşturduktan sonra; İslam beldelerinin geri kalan kısımlarının özgürlüğü için de durmadan cihada devam edeceklerinden zerre kadar şüphem yoktur. Zihnen işgale uğramış olanların durumu, fiilen işgale uğramış olanların durumundan daha kötüdür. Gazze'de olduğu gibi fiili işgale karşı her yerde özgürlük mücadelesi başlatılır ve Allah'ın izniyle eninde sonunda başarıya da ulaşır. Ancak zihinsel işgaller yüzyıldan fazladır, bütün İslam beldelerini fiilen batılıların çöplüğü haline getirmiş bulunmaktadır.

Zira köle ruhluların/Müslüman idarecilerin, batılıların/efendilerinin emirlerine karşı gelecek cesaret, heybet, feraset ve bilinçleri yoktur. Çünkü inanç değerlerinden ziyade, batılıların çıkar ve üstünlüklerine inanmaları, dünyevi korku ve maddi çıkarlar; bu insanları korkuya, ezikliğe mahkûm etmiş ve zilletin esiri haline getirmiştir.