• DOLAR 32.442
  • EURO 34.698
  • ALTIN 2396.713
  • ...

Gazze'de 64 günündür, barbar Yahudi siyonistler tarafından sistematik bir katliam gerçekleştiriliyor. Önce Gazze'nin kuzeyini yerle bir ettiler. Şimdi de Gazze'nin güneyini tarumar ediyorlar. Katil Yahudiler, her gün yüzlerce Müslüman Filistinliyi öldürüyor. Öldürülenlerin neredeyse tamamı kadın, çocuk ve yaşlılardır. Canlı yayınlarda binalar, mahalleler tek tek tonluk bombalarla yok ediliyor.

Sıra sıra dizilmiş insan cesetleri, parçalanmış bebekler ve enkaz altında kalmış binlerce insanın görüntüleri artık sıradanlaştırıldı. Katliamın boyutları artık öyle bir hale vardı ki, füze ve bombalardan kurtulabilenler tutuklanıyor, elbiseleri çıkarılıyor, elleri kelepçeleniyor ve toplu olarak infaz ediliyorlar. Bu toptan yok etme görüntüleri bile Müslümanım diyen idarecileri harekete geçiremiyor.

Siyonist katillerin gönüllü destekçisi ABD başta olmak üzere diğer küfür cephesi finoları, barbar Yahudilere her türlü silah, mühimmat ve maddi destek sağlamakla yetinmiyor; aynı zamanda basın, medya ve diplomatik alanda da Gazze'nin yok edilmesi ve burada uygulanan soykırımın sıradanlaştırılması için her türlü entrikayı devreye koymuş bulunmaktadırlar.

Batı küfür cephesi çok net olarak biliyor ki; bir gün dahi silah ve maddi desteğini geciktirirse, barbar Yahudilerin yenilgi süreçlerinin başlayacağını, zaten büyük bir kriz ve moral çöküntüsü içerisinde bulunan işgal çetesinin, kısa sürede yok oluş sürecine gireceğini görüyorlar. Bundan dolayıdır ki, sınırsız maddi destek ve silah yardımında bulunmakta, barbar Yahudilerin katliamlarına ara vermeden sürdürmeleri için teşvik etmektedirler.

Bütün bu katliamları, korkaklık ve acziyet içerisinde izleyen sözüm ona Müslüman idareciler ise ölü taklidi yapmaya devam etmektedirler. HAMAS lideri İsmail Heniyye'nin korkak Arap komşularına yönelik: "işgal çetesi kendisini koruyamıyor, sizi nasıl koruyacak" şeklindeki uyarısına rağmen, bu zelil ve korkak yöneticiler, üç maymunu oynamaya ve soykırımın sıradanlaştırılmasına katkı sunmaya özel gayret göstermektedirler.

Müslüman halkların öfkelerine, protestolarına ve yardımlarına karşılık, sözüm ona Müslüman idarecilerin korkaklığı ve batıya göbekten bağlı olmaları, İslam ümmetini çaresizliğe, dağılmışlığa ve zillete mahkûm ederken; barbar Yahudiler bütün gaddarlıkları ile Müslüman Filistinlilere soykırım uygulamaya gece gündüz devam etmektedirler. İşgal çetesi, karşısında caydırıcı bir askeri güçle karşılaşmayıncaya kadar da bu soykırımdan asla vazgeçmeyecektir.

Korkak ve katil Yahudiler de Kassam Mücahitlerinin karşısına çıkmaya cesaret edemedikleri için de; katliamlarını uçaklardan attıkları bomba ve füzelerle gerçekleştiriyorlar. Amerikan askerlerinin ve paralı askerlerin de dâhil olduğu bu katliamlara, batı küfür cephesi sınırsız desteğini sunarken; Mısır'ın Gazze'ye olan sınır kapısından su ve ilaç sevkiyatına dahi müsaade etmemesi ve işgal çetesinin iznine bağlaması; zilletin, alçaklığın ve insanlıktan çıkmış olmanın boyutunu gözler önüne sermektedir.

Bütün bu soykırım karşısında, imkânsızlık ve kimsesizlik içerisinde; sadece imanın verdiği güç ve cesaretle, Kassam Mücahitleri yurtlarını savunmaya, özgürlük mücadelesi vermeye ve barbar Yahudilere karşı ölüm kalım savaşını vermeye devam etmektedirler. Moral ve psikolojik üstünlük de Kassam Mücahitlerinden yana gözükmektedir.

Soykırımın laneti, bebeklerin parçalanmış bedenleri, çocukların kimsesizlik içerisindeki acı çığlıkları, kadın ve yaşlıların feryat ve kan ağlayışları; zalimlerin, kâfirlerin ve yerli işbirlikçilerinin sonunu getirsin inşallah...