• DOLAR 32.444
  • EURO 34.8
  • ALTIN 2448.44
  • ...

Mazlum şehidlerden İskilipli Atıf Hoca, şehadetinin 96. Yıldönümünde mezarı başında anıldı. Geçen sene olduğu gibi bu sene de mezar başındaki anmada Çorum Valisinin resminin çıkması bazı kesimleri ciddi biçimde rahatsız etti.

Kemalizm dininin bir kısım müntesibi için Merhum Atıf Hoca’nın “devrim kanunlarına” aykırı davranmış olması bile asılması, tarihten silinmesi, yok sayılması için yeterliydi.

Diğer bir kısmına göre ise “devlet tarafından asılmışsa vardır bir suçu” o yüzden de onu anmak devlete karşı gelmekti.

Uyduruk bir yargılama, dünyanın en hukuksuz mahkemeleri ve ortada mazlum bir alimin idam edilmiş olması çok da önemli değildi “Kemalizm’e sık sık iman tazeleyen” kimileri için.

Aslında hükümet bu konudaki tutumunu daha önceden ortaya koymuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019’da yaptığı bir konuşmada şunları söylemişti:

"Açıkçası CHP'nin artık bu millete kendi tarihiyle ilgili kapsamlı, samimi öz eleştiri vermesi şarttır. İskilipli Atıf Hoca'nın idamından Dersim olaylarına, Türkçe ezan zulmünden 27 Mayıs darbesindeki rolüne kadar pek çok üzücü hadisede, CHP kendi tarihiyle yüzleşme cesareti gösterememiştir. Dersimli olan zat da bunu açıkça ortaya koyamamıştır.”

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çıkışı vardı; ama Kemal bey, CHP’nin yaptığı yanlışlar diye genellikle son yirmi yılda yapılanları saymıştı.

Kılıçdaroğlu, CHP’den “klasik Kemalistleri” büyük oranda tasfiye etmişti; ama Kemalizm, soluyla, sağıyla, liberaliyle, muhafazakarıyla bir gölge gibi duruyordu CHP’nin üzerinde. O yüzden de arada bir Özgür Özel gibileri çıkıyor ve “yok aslında birbirimizden farkımız” mesajını dillendiriyordu.

Genel başkanları “helalleşmeden” söz ediyordu; ama mazlumca şehid edilen İskilipli Atıf Hoca’nın anılması CHP’ye göre suçtu ve anmaya katılanlar yargılanmalıydı.

Çelişki, tutarsızlık ve İstiklal Mahkemesi özlemi içerisindeki “gerici” kafalar…

İyi Parti’den de çelişkili, CHP söylemini destekleyen ve hatta bir açıdan skandal bir açıklama geldi: “İskilipli Atıf’ın mezarına giden Vali ve diğer devlet yetkilileri hakkında soruşturma başlatılmayacak mı?”

Peki, bu meseledeki “çelişki ve skandal” ne oluyor?

Önce konuya temelden yaklaşalım:

İskilipli Hoca yeniden yargılanmadı ve bu da AK Parti hükümeti için büyük bir ayıptır.

Dersimi gündeme getiren ve “Gerekirse özür dilerim” diyen Erdoğan’ın tüm İstiklal mahkemeleri kararları için olmazsa da en azından “sembol” davalar için “Yeniden yargılama” kararı alması gerekirdi.

Böyle bir yargılama hukukun “h”sinden, adaletin “a”sından habersiz cellatlar çetesinin verdiği kararların “hukuki dayanaklarının” ortaya çıkması, ortadaki rezaletin üstünün açılması açısından önemliydi.

Konu esastan bir skandal; ama usul açısından CHP haklı…

CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, İskilipli Atıf hakkındaki mahkeme kararının ancak “iade-i muhakeme” yolu ya da TBMM’nin alacağı “af kararı” ile kaldırılabileceğine dikkat çekerek anmaya katılan yetkililerin suç işlediğine dikkat çekti.

Dosyalar yeniden açılmalı ve gerekirse kararı veren “cellatlar” yargılanmalı!

Hatta Nazım Hikmet dosyası bile yeniden açılabilir.

Öyle ya İskilipli Hocayı idam eden zalimler ile Nazım Hikmet’i zindanlara atanlar aynı kişilerdi.

Nazım Hikmet, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren yargılandı, hapse girdi, kaçak kaldı ve en sonunda da ülke dışına kaçtı.

Vatandaşlıktan çıkarıldı.

Nazım Hikmet için “iade-i itibar” anlamına gelen “vatandaşlığa geri alma” kararı AK Parti hükümeti döneminde alındı; ama nedense benzer adımlar İskilipli Atıf için atılmadı.

Erdoğan’ın açıklaması için, şehadet yıldönümünde devlet erkânının mezarı başındaki anmaya katılması için “bu zaten bir iade-i itibardır” diyebilirsiniz; ama bu eksik, kırık ve zayıf bir görüntüdür ve bir iktidar değişimi durumunda değişecektir.

Yapılacak olan İstiklal Mahkemelerinin sembol davaları için bir hukuk komisyonu kurmak, dosyaları yeniden açmak ve sonuçları kamuoyu ile paylaşmaktır.

Şehidler zaten paktır ve Allah katında rızıklanmaktadırlar elbette; ama dosyaların açılması büyük tarihi yalanlarla kirletilen zihinlerin en azından bir kısmının arınması, cellatların kirli yüzlerinin apaçık bir şekilde ortaya çıkması açısından önemlidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları