Hedefe ulaşmak programlı olmakla münkündür
Mü`minin ana hedefi; kendini, ailesini ve toplumunu Allah`ın rızasına ulaştırıncaya kadar gayret sarf etmesidir.
Gösterilen çabaların sonuç verebilmesi ise tamamen programlı olmaya bağlıdır. Kişiye ancak çalıştığının karşılığı vardır. Mü`minin hayatında tesadüflere yer yoktur. Gününün, haftasının, ayının, yılının hesabını yapar ve her gün bir öncekinden daha iyi olur.
‘İki günü bir olan ziyandadır” hadis-i şerifi mucibince kazançlarına her gün yenisini ekler.
“İki nimet hususunda insanların çoğu aldanmıştır. (Onlar da) sıhhat ve boş zamandır.” diye buyuran Peygamber Efendimiz bizi aldanmaya karşı uyarmıştır.
Çoğu zaman hayatın akışı içinde okuduğumuz ayet-i kerimelerin, hadis-i şeriflerin anlamları üzerinde derince düşünmeye ve müzakeresini yapmaya fırsat bulamayız ya da fırsat oluşturmayız. Böylece maalesef elimizin altındaki hayat düsturlarımızdan ya hiç ya da az istifade ederiz.
O halde belirleyeceğimiz hedeflerimizin başına kesinlikle Kur`an-ı Kerimi tertil üzere okuma, anlama, yaşama ve yaşatmayı yerleştirmek durumundayız. Uğruna canımızı, evladımızı, malımızı hiç çekinmeden vereceğimiz Kur`an`ımızı okuyamamamız, anlayamamamız büyük çelişki değil midir? Peygamber Efendimizin hadis-i şeriflerini de Kur`an`ımızın daha iyi idrak edilmesi için asla ihmal etmemeliyiz.
“İlim Çin`de de olsa onu alınız” Peygamberimizin emrinde Çin`e vurgu yapılması manidar değil midir? Hamd olsun öğrenmek için hiç de Çin`e de gitmeye gerek yok. Sağımıza solumuza bakarsak mutlaka ilmi elde edebileceğimiz birilerini buluruz. Mazeret denen bahane, sığınılacak en kötü kaledir.
Kendimiz öğrenmekle kalmayacak, mutlaka öğrendiğimizi ailemizle de çevremizle de paylaşacağız. Bunu da program altına alacağız. Her gün ama her gün kendimizi de ehlimizi, yakınlarımızı da bundan istifade ettireceğiz. Zamanın kısa tutulması süreklilik açısından Allah nezdinde daha da makbuldür.
“Müminler olarak hayatımızı rastgele, insanların, akrabalarımızın hayatıyla kıyaslamamalıyız. Dava adamlarının, şehitlerin hayatı bizim için kıstas olmalıdır” deniyordu yıllar önce okuduğum bir kitapçıkta... O halde dava adamı pozisyonumuz varsa düzenlilikte, anlayışta, fedakârlıkta da avamın bakışıyla değil onları cehaletin pençesinden kurtaracak muallimin gözüyle meseleleri değerlendirmemiz gerekecektir.
Bizim, komşularımızın, akraba ve dostlarımızın çocuklarının ıslahına gösterdiğimiz ehemmiyet nasıl bir toplum istediğimizin de bir göstergesi olacak. Toplumun tahribatından yakınan bizler, çocuklarımızın ıslahı için ne yapıyoruz diye dönüp kendimizi sorgulamak zorundayız.
Şimdi düşünelim: Kız-erkek çocuğumun ahiret kurtuluşu için ne yapıyorum? Okula göndermekle, şu kadar masraf yapmakla sorumluluğumun bittiğini mi zannediyorum?
Başkasından benim çocuğum için bir şeyler yapmasını beklerken ben çocuğuma proğramlı bir şekilde İslam`ın temiz kaynağından ne verebiliyorum? Her baba-anne çocuğu için ilk öğretmen değil midir?
Ben, başkasından beklemek yerine, fedakârlıkla, gayretle, rahatımdan feragatle programlayarak neden üç-beş çocuğu yetiştirmeyi kendime hedeflemiyorum. Zamanım yok, ev ortamı uygun değil vesair vesair bahaneleri bir tarafa bırakalım.
Çocuk mu bulamıyoruz? Bu da boş bahane, çalalım komşumuzun kapısını, yakınlığımızı gösterelim, göreceğiz kapılar sonuna kadar açılacak.
Sonra bizim toplum olarak belirleyeceğimiz hedeflerimiz olmalı, kendimizi evimizle, komşularımızla sınırlandırmamalıyız.
İşyerimizdeki arkadaşımız, onun ailesi, gittiğimiz camideki cemaat, okulumuzdaki arkadaşımız... Toplumun sizin gibi ihlâslı şahsiyetlere ne kadar ihtiyacı olduğunu açıldıkça göreceksiniz.
Aşkla, bıkmadan, ayağımıza takılanlara, kem gözlere aldırmadan dünyayı gereğinden fazla önemsemeden Allah için kendini toplumun ıslahına adayacak Rabbanilere ne kadar da muhtacız.
O halde muhterem kardeşlerim gelin şöyle sakin bir kafayla yeniden düşünelim. Kendime en az üç aylık bir hedef belirlemeliyim. Kur`an, hadis esaslı bir programım olmalı. Kendim için, ailem, çocuklarım, komşularım, toplumum için şunu şunu yapacağım diye liste çıkaralım. Her gün bu listeyi kontrol edelim. Üç ayın sonunda ne derece başarılı oldum diye hesap yapalım. Yapamadıklarımı da ekleyerek yeni hedefler belirleyerek yeni bir liste yapalım. Göreceğiz ki biz dert edindiğimiz için başarıyı Allah bizden esirgemeyecektir!
Yaptığımız hiç bir iş bizim bu olmazsa olmaz dinamik programımıza engel olmamalıdır.
Hayatında hedefi olan, hedefi için programlı çalışan davetçi kardeşlerime selam olsun.
