Allah ile doğru konuşan sahabinin hikayesi
Bu gün, Allah ile doğru konuşan bir sahabinin hikâyesinden bahsetmek istiyorum size. Sahabi efendilerimizden biri tarafından bu sahabiyi aktarıyor.
Derki Arap bedevilerinden biri gelip Sallallahu aleyhi vesellem’in huzurunda ona iman edip ona teslim oldu. İmandan sonra Medine'de bulunduğu an, bir gazveye denk gelmişti. Gazve sırasında bu sahabi ordunun gerisinde vazifedardı. Allah, o gün yapılan savaşın neticesinde Müslümanlara galibiyet nasip etti. Sallallahu aleyhi vesellem diğer savaşlarda yaptığı gibi ganimetleri bizim aramızda paylaştırdı. Savaşın cephe gerisinde vazifedar olan o bu kardeşimize de payı verildi. Payına düşeni aldıktan sonra Sallallahu aleyhi vesellem’in yanına vardı ve ona dedi ki “ya Resulallah! Bana gönderdiğin bu mallar da neyin nesidir?” Sallallahu aleyhi vesellem cevaben “onlar ganimetten senin hakkın, senin payına düşenlerdir” dedi.
O kardeşimiz anlamamış gibi yaptı ve “ya Resulallah! Ben sana ganimet mallarının toplamak için iman edip tabi olmadım ki ve eliyle boğazını işaret ederek tam buraya bir ok isabet ederek Allah yolunda öldürülmek ve cenneti kazanmak için sana tabi oldum” dedi. Olayı rivayet eden sahabi tam burada diyor ki kardeşimizin bu sözleri Sallallahu aleyhi vesellem'i sevindirdi. Ona bir cevap vermedi ve o dönüp gidince ardından “eğer bu adam söylediklerini yürekten söylüyorsa kesinlikle umduğuna varacaktır” dedi. Sahabi anlatmaya devam ediyor. Ertesi gün yine savaş oldu. Bu sefer cephe gerisinde olan bu sahabi cephenin en aktif yerlerinden bir yerdeydi. Savaşıyordu, hem de kahramanca savaşıyordu. Bir ara ona isabet eden ok onu yere yıktı. Savaş sonrasında askerlerden bazıları o kardeşimizin kanlı bedenini Sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna getirdiler. Sallallahu aleyhi vesellem, onu tanıdı. “Bu dün benimle konuşan kardeşiniz değil miydi” dedi. Biz “evet” dedik. Sallallahu aleyhi vessellem, onun kanlı bedeni üzerine eğildi. Bir de baktı ki tam dün işaret ettiği noktadan, yani tam boğazın ortasından bir ok yemiş. İşte bu olay üzerine Sallallahu aleyhi vesellem, dedi ki “Allah ile doğru konuştu. Allah da onu doğruladı.”
Evet, kıymetli kardeşlerim sahabe-i kiram efendilerimizin her biri işte bir böyle bir hayat yaşamışlar. Böyle bir örneklik bize bırakmışlar. Sallallahu aleyhi vesellem’i görünce cehaleti ellerinin tersiyle itip Allah’a ve elçisine iman etmişler. Bu da yetmemiş iman ile birlikte ayaklarının altına aldıkları cehaletle dünyayı da ayaklarının altına almışlar. Öyle ki savaş sonrası hak olarak paylarına düşen ganimeti de ellerinin tersiyle itmişler. Dünyadan adeta Allah'a kaçmışlar. Bu samimiyetlerini Allah da karşılıksız bırakmamış ve onları dilediklerine kavuşturmuştur.
Rabbim öyle samimi bir niyeti, samimi bir hayatı ve samimi neticeyi cümlemize nasip etsin. Amin.