• DOLAR 32.45
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...

Gecenin bir yarısı Türkiye deprem ile uyandı yine.

Öncelikle başımız sağ olsun, Allah cc vefat eden tüm kardeşlerimize rahmet etsin, yaralılarımıza şifayı enkaz altında kalmış olanlara acil kurtuluşu bahşeylesin.

Türkiye yoğun, karmaşık ve birbiriyle bağlantılı ‘deprem fay hattı’ üzerinde bulunuyor. Bundan dolayı sık sık bu tür felaket haberlerine maalesef şahit oluyoruz.

Deprem gibi doğal afetlere karşı yapılabilecek en doğru şeyin ‘sağlam yapı’ların inşaası olduğu bilinen bir gerçek.

Bununla birlikte deprem sonrası yapılacaklar konusunda da vatandaşın bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Deprem ile ilgili söylenmesi gereken şeylerden biri de bunun doğal afet olduğu ve hemen hızlı davranıp (toplumun duygusal hassasiyetlerini göz ardı ederek) depremin ‘İlahi bir azap, ilahi bir ikaz-uyarı-ihtar…vs şeklindeki yorumların yapılmaması gerektiğidir.

İslam’a göre her insanın canı kutsaldır. Hele söz konusu olan bir Müslüman olunca ihtiram daha da artar. Hal böyle iken Müslüman insanların başına bu tür afetlerin gelmesini alimler birer ‘İMTİHAN’ olarak yorumlamaktadır.

Nitekim Allah Rasulü (sav) bir duasında şöyle buyurur:

“Allah’ım yıkıntı altında kalmaktan Sana sığınırım. Yüksek bir yerden düşmekten Sana sığınırım. Suda boğulmaktan, ateşte yanmaktan, yaşlanıp ele avuca düşmekten Sana sığınırım” (Ebu Davud-Vitr 32)

Bu anlamlı duaya amin derken önemli bir başka noktaya daha değinmekte fayda var;

Dünyanın neresinde olursa olsun bu tür doğal afetler yaşandığında olayı hemen ‘Allah’ın azabı-gazabı veya uyarısı- ikazı” şeklinde ele almamak gerekmektedir. Olayın sıcaklığında bu tür yorumların yapılmasının doğal olarak antipati ile karşılanacağı hesap edilmelidir.

İçinde yaşadığımız toplumun duygusal hassasiyetleri ve Müslüman davetçinin duyarlılığı çerçevesinde duruma yaklaşmak gerekmektedir.

İnsanların canı en şiddetli şekilde yanarken onları suçlamak olsa olsa onların tepkisine yol açar.

Bu tür afetlerde yaşanan bir başka acı da maalesef siyasal ve fikirsel karşıtlıklar üzerinden sosyal medyada ‘İDEOLOJİK KAVGALARLA KİN KUSULMASIDIR’

Özellikle Solcular, Kemalistler ve PKK/HDP gibi yapılar ne yazık ki böylesi büyük afetleri iktidar ile ya da İslami kesimler ile yarım kalmış olan hesaplarını görmek için hemen fırsata çevirerek akla ziyan söylemler geliştiriyorlar.

Bu kesimlere en küçük bir argüman vermek bile geniş kapsamlı bir hayır çalışmasını baltalayabilir.

İyisi o ki; Afet bölgelerinde yoğun yardım çalışmaları ve (Uzakta olanların da) yardım ekipmanları gönderirken DUA ile desteklerini sunmalarıdır. Aksi her türlü yorum veya tartışma bahsi geçen kesimlerin ekmeğine yağ sürecektir.