• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Son zamanlarda Ortadoğu’da atılan adımlar bölgenin dengesini değiştirecek etkidedir. Basra körfezinde bir araya gelen komşu ülkeler geleceği inşa etmeye çalışıyorlar.

Suudi Arabistan-İran yakınlaşmasından sonra bölgede önemli ittifaklar kuruluyor. Bölgenin kanayan yarası olan iki devletin vekalet savaşları üzerinden mücadeleleri, on yıllardır bölgede büyük acı ve yıkımı beraberinde getirmişti. Çin aracılığıyla bir araya gelen bu devletler karşılıklı olarak büyükelçiliklerini açtılar ve daha önemlisi Yemen’de barış ihtimalini doğurdu.

ABD’nin Suudi Arabistan’ı himaye bahanesiyle yıllardır yürütülen İran düşmanlığı politikası böylece sona yaklaşıldı. Bölge Çin’in desteğiyle güvenlik ve ekonomik adımlar atmaya çalışıyor. Suudi Arabistan’ın petrol kısma kararından sonra ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ülkeyi ziyareti esnasında prens Selman ile fotoğrafı gündem olarak durumun özeti anlamında bölgenin yeni yüzünü anlatıyordu: Görüşmede ABD bayrağı yoktu. ABD, Suudi Arabistan’ın İran ile yakınlaşmasından da oldukça rahatsız fakat bu defa yaptırım olarak eli zayıf ve bölgede dengeyi İsrail aleyhine kaybetmemenin derdine düşmüş durumda. Bölge kendi arasında anlaşırsa İsrail dışarıda kalır ve güvenlik endişesi artar.

İran, Suudi Arabistan, BAE ve Umman Çin’in de desteğiyle Basra Körfezinde ortak deniz gücü oluşturmaya çalışıyor. Basra körfezinin hemen hemen her köşesinde ABD üslerinin varlığını hatırlatmakta fayda var. Bölge ülkeler ve körfez için hayati bir karar fakat ABD, engellemenin yollarını arayacaktır.  

Irak ise Basra Körfezinde Faw Limanından Mersin Limanına 1200 km uzunluğunda demiryolu ve karayollarıyla Kalkınma Projesi yapmayı planlıyor.  Çin Deniz İpek Yolu güzergahında bulunan proje Pakistan’ın Gwadar kentinden Basra’ya ve oradan da Avrupa’ya maliyet ve zamandan tasarruf eden bir proje söz konusu olmaktadır. Irak, aynı zamanda Şelemçe-Basra demiryolu inşaatı içinde İran ile anlaştı.

Irak Kalkınma Projesi, Irak ve Türkiye için önemli bir proje, Türkiye Dışişleri eski Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Şubat 2018’de proje için 5 milyar dolar önerisinde bulunmuştu. Bölge ülkelerinin kendi kontrollerinde yapması gereken projelerden, aksi halde Çin, büyük bir iştah ile projeye sponsor olacaktır. Ayrıca proje Zengezur Koridoru ile birleşmesiyle hem bölge halklarının gelişimi hem de projenin kapsamını daha da büyütecektir.

Bölge de yeni bir yapılanma kuruluyor. Çin ve Rusya’nın etkisi ABD’nin boşluğunu doldurmak bahanesiyle kendini gösterecektir. İran’ın bölgede ki silahlı yapıları savaş tehdidinden çıkartıp bölgenin barışına hizmet etmesi gerekmektedir. Marjinal yapılar bahane edilerek savaş tehdidini canlı tutmak Ortadoğu halkları için barışın bir hayal olmasına ve dış güçlerin bölgeye müdahalesine de fırsat verecektir. Suudi Arabistan ve BAE ise İslam ülkelerinde despot ve marjinal karanlık yapıları desteklemekten uzaklaşması gerekiyor.

Ortadoğu, Afrika ve Uzak Asya’da da yeni yapılanma denemeleri yapılmaktadır. Batı hiç olmadığı kadar çaresizdir ve bunu Müslüman ülkeler fırsata çevirip bir araya gelmenin yollarını bulmalıdır. Bağımsızlar hareketine benzer bir yapılanmaya veya G8 gibi kurumları küresel boyuta getirerek güçlendirmelidir.

Tek kutuplu dünyadan çok kutuplu düzene geçiş yapılıyor ve bu geçişi, İslam ülkeleri “İslam Kutbunu” oluşturarak değerlendirmek zorundadır.