Önce Doğu’dan, ardından Batıdan gelecekler…
Seçim sonrası özellikle komşu ve Ortadoğu ülkelerinden olumlu adımlar atılıyor. Türkiye Yüzyılı olma yolunda umutlu adımlar atılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin törenine gelenler arasında Ermenistan Başbakanı Paşinyan vardı. Protokolde Aliyev’in arkasına denk geldiği için magazin havasında intikam naraları atılarak aşağılanmaya çalışıldı fakat Paşinyan’ın Türkiye’ye gelmesi cesaret ile birlikte birçok mesajı da beraberinde getirdi.
2020 Dağlık Karabağ savaşında yenik düşen Ermenistan, anlaşmayla Karabağ’dan aşamalı geri çekilecek ve Zengezur Geçidi açılacaktı. Rusya’nın da müdahalesi ile geciktirilen bu durum, Paşinyan Türkiye’ye geldiği sırada Zengezur Geçidi demiryolu ile ilgili gelişme haberleri servis edildi. Paşinyan ise hem içeride hem de diasporada büyük baskı görmesine rağmen Karabağ’ı teslim etme ve Türkiye ile ilişkileri geliştirme konusunda ısrarlı açıklamalarda bulunuyor. Paşinyan cesur bir lider.
Ermenistan ile ilişkiler hamasete kurbanı edilmemeli; Zengezur Geçidi’nin açılması Orta Asya ve Türki Cumhuriyetler için çok önemli bir geçit olacak ve ayrıca Dağlık Karabağ tekrar İslam toprağı oluyor. Bu bölgede sorunların olması bölgeyi, dış müdahaleye açık hale getirir. Sorunlar komşu ülkeler arasında çözüme kavuşturulmalı ve ekonomik, ticari, kültürel, sanayi gibi birçok alanda ilişkiler kurulmalı.
Nahçıvan ile Kars arasında demiryolu hattı ile Azerbaycan ve Orta Asya ülkeleri ile bağlantı sağlanacak. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı; Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye arasında ticaret, enerji ve lojistik bir koridor görevi görüyor. İntikam duygularını bir kenara bırakarak Ermenistan’a da kapıyı aralamak gerekiyor. Türkiye- Ermenistan kavgası, kazananın olmadığı bir kavgadır. Yıllardır süren sorunlar Türkiye’nin doğusunu, Ermenistan’ın batısını kapatmaktan başka bir işe yaramamıştır.
Türkiye’nin son yıllarda Balkanlarda yürüttüğü politika, Sırbistan ve Kosova arasında bir dengeye neden olmaktadır. Benzer bir politika Ermenistan için de uygulanabilir.
Kıymetli bir koridor da Irak tarafından gelmektedir. Irak, güneyde Basra kentinden Türkiye sınırına kadar demiryolu ve otoyollar yapacak. 17 milyar dolarlık bir yatırım olan bu proje Süveyş kanalına rakip düzeyde olacaktır. Hindistan, Çin, Endonezya gibi ticaret devlerinin kullandığı Malakka Boğazı Basra Körfezine mesafe olarak daha yakın oluyor. Daha önce İsrail, Süveyş Kanalına alternatif olması hesabıyla Akabe Körfezinde benzer bir girişimde bulunmuştu. Irak ve Türkiye bunu başarırsa israil’in çabası nafile olacaktır.
Türkiye Yüzyılına doğru adımlar atmamız halinde bu bir realite olacaktır. BAE ve Suudi Arabistan’ın art arda milyar dolarla iş bağlamaları ve Fransa’nın İtalya ile rekabete girerek Doğu Akdeniz’de hayal kurmaları bunları işaret eden adımlardır. İçerideki siyasal, sosyal ve ekonomik sorunların bir an önce çözülmesi durumunda Türkiye’nin bölgesel olarak daha güçlü adımlar atması kaçınılmaz olacaktır. Birçok devlet Vaşington, Pekin, Moskova ve Brüksel’den bağımsız yeni bir bağımsız hareket tarzı yapılanma istiyor.