• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...

2022 yılında başlayan kanlı çatışmalar tarafların zaman zaman üstünlükleriyle sonuçsuz bir evrede ilerlemektedir. 2014 yılında işgal edilen Kırım ile savaş potansiyeli taşıyan Rusya, Donbass bölgesine de göz dikerek savaşı bir adım daha ileri sürmüştü. Ağırlıklı olarak Donbass’ta devam eden savaşın, Batı’nın yardım ve tahrikleriyle Kiev’e kadar ilerlediği de oldu.

Kırım’ın işgali bölgedeki küçük devletler için büyük bir tehlikenin çan sesleriydi. Rus tehdidine karşı NATO şemsiyesinin devreye girmesi, durumu kapanamayacak boyuta getirmiştir. NATO içinde çatlak sesler Rusya’yı cesaretlendirmiş enerji kozunu da kullanarak özellikle Ukrayna’da ilerlemeye devam etmiştir. Batı’nın pragmatist ve öngörüsüz politikaları özellikle Doğu Avrupa ülkelerini kendi başlarına bırakmaktadır.

Putin’in kontrollü bir ilerleme stratejisinden dolayı şimdilik Donbass ile yetinen Rusya, Batıyı sindirmenin yollarını aramaktadır. ABD’nin savaşı devam ettirme çabası Çin’in olaya müdahalesine takılacağa benziyor. Çin, barışa karar verirse ve başarırsa Avrupa, kendisi için güç dengesinde büyük bir kazanım elde eder.

ABD’nin devam eden ekonomik krizinden dolayı İngiltere, savaşta Ukrayna’ya daha aktif destek vermektedir. Batı, Ukrayna’ya yeteri kadar silah yardımı yerine az az vererek savaşı uzatıp güç dengelerini Rusya aleyhine şekillendirerek yeniden yapılandırmak istemektedir. Putin ise yardım konvoylarına saldırı tehdidini bahanelerle geçiştirerek bu konuda ciddi bir adım atmaktan kaçınmaktadır.

Savaşın büyümesi Doğu Avrupa içinde olan ve Rusya ile bağlantısı olmayan Rusya toprağı Kaliningrand ile patlak verebilir. Rusya’nın, Kaliningrand’a tedarikte bulunmasına Polonya izin vermemekte ve ayrıca Polonya, Kaliningrand sınırına askeri yığınak yapmaktadır. Polonya, NATO üyesi bir ülke. Rusya karşısında bir güç oluşması için Polonya, İngiltere tarafından tahrik edilmekte ve desteklenmektedir.

NATO çaresiz bir şekilde gerçekleşen beyin ölümünün sonuçlanmasını beklemektedir. Batı ve Rusya, Karadeniz’i de tehdit etmektedirler. Rusya, Karadeniz’i sahası diye özgürce kullanırken, Batının kullanmasının Türkiye tarafından durdurulmasını büyük bir memnuniyetle izlemektedir. ABD, Karadeniz güvenliğine sürekli atıfta bulunarak NATO üzerinde bölgeye yerleşmenin hesaplarını yapmaktadır.  Türkiye, Akdeniz’de düştüğü yalnızlığa Karadeniz’de düşmemek için bunu engellemektedir ve bu durum Rusya’ya yaramaktadır.

Rusya’nın enerjiyi Batıyı susturmak için kullandığı gibi Türkiye’nin de ağzına bir parmak bal çalmakta. Enerji merkezi söylemiyle Türkiye’yi kendine yakın tutmaya ve enerjisine piyasa oluşturmaktadır. Rusya “Enerji Lojistiğini” bize “Enerji Merkezi Olmak” olarak yansıtmaya çalışmaktadır. Enerji merkezi olmanın gerekliliklerinden biri de kendi enerjisine sahip olmaktır. Karadeniz’de çıkarılan gaz ve yenilenebilir enerjide Türkiye’nin dünyada 13. Sıraya kadar çıkması bu durumu destekleyen kazanımlardır.

Türkiye’nin, Rusya ile Karabağ, Libya, Suriye gibi yerlerde yaşanan vekalet çatışmaları Türkiye aleyhinde ilerlemektedir. Suriye, Libya ve Karabağ’da kazanımlar yerel halkın isteği göz önünde bulundurularak korunmalı ve barışın inşası hızlandırılmalıdır.