• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Suriye, Yemen ve Libya neticeleri olmasaydı Sudan ve Cezayir’den sonra yeni bir Arap baharından söz etmek Mısır ile mümkün olabilirdi fakat Ortadoğu halkı Suriye, Yemen ve Libya ile sindirilmiş durumda…

İngiltere’de olan asker kökenli bir müteahhitin kaptırdığı paranın öfkesiyle ortaya çıkardığı Sisi’nin kirli kazançlarının gündem olması ve zaten ekonomik sıkıntı, baskı ve zulümden bıkan Mısırlıları tekrar alanlara topladı. Cuma günü toplanan halkın, daha önceki protestoları göz önünde bulunduracak olursak yetersiz olduğu görülür Sisi’yi devirmek için, yeterli değildir ama gelecek Cuma gösterileri bir yön tayin edecektir.

Olayların sıralaması ve Batı’nın çirkef hamlelerine bakacak olursak “favori diktatörün” vaktinin dolduğu görülüyor ve buna hazırlık olması açısından ülkenin meşru Cumhurbaşkanı Mursi mahkemede şehid edildi ve böylece oluşacak yeni yönetimde hak iddia edecek kimse kalmadı.

Alanlara toplananların arasında Mursi’ye karşı protestoları organize eden laikler bulunuyor, bu durum Sisi’ye desteğin azaldığını gösteriyor. İhvan zor süreçten geçmesi ve tecrübeyi elden bırakmayacağından olaylara direk müdahale etmeyecek ve Tunus’ta Gannuşi siyasetini geçiş için benimsemesi muhtemeldir. Son sözü askerin söylediği Mısır’da seküler kesimin alanları doldurması halinde, asker laik tabanı kaybetmemek için olaylara kanlı bir şekilde müdahil olmayacaktır. İhvan organize etmediği müddetçe Rabia katliamları muhtemelen olmaz.

İngiltere’nin son zamanlarda Ortadoğu’da daha etkin olmak için operasyonlar yaptığı Yeni Dünya Düzeninde elini güçlendirmeye çalışmaktadır. İşadamının İngiltere’de olması rastlantıdan ibaret değildir. İsrail terör rejiminde ve ABD’de seçim hazırlığı Suudi’nin drone savaşlarında aldığı darbelerle krallığın finans kaynağı olan AROMCO’nun yaralarını sarma telaşesi İngiltere’ye ve içerideki muhalif kesime yeni bir fırsat oluşturmuştur. Sudan ve Cezayir halk ayaklanmaları Mısır’a ilham kaynağı oluşturmak için güzel bir örnektir ve favori diktatör ile rahatsız olan elit askeri ve sivil kesimin olaylara dahil olması söz konusu olabilir.

Sudan, Libya, Cezayir, Somali, Tunus ve Mısır bölgede yeni bir doğum kaçınılmaz. Kızıldeniz’den Akdeniz’e halklar ayakta, inşallah halkların istekleri doğrultusunda yönetimler oluşur.

Mısır’da Sisi’nin gitmesi durumunda Doğu Akdeniz’de işgalci israil-Rum koalisyonu büyük darbe alacaktır. Yine Sisi’nin gitmesi Libya’da Hafter’in desteğinin azalması anlamına gelecek ve Libya’da UMH’nin güçlenmesi Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de güçlendirecek, işgalci İsrail ve Rumlar hayallerini revize etmek zorunda kalacaktır. ABD ve işgalci israilin istediği Arap NATO’sunun alt yapısını oluşturacak Mısır askeri olmayacak, Sudan’ın içişlerine karışıp fitneye çanak tutma işi son bulacak, içerde ise binlerce mahkum özgürlüğüne kavuşacaktır. Sisi’nin gitmesiyle yeni gelecek olanın bir kısım reformlar yapması kaçınılmazdır, yani her haliyle Sisi’nin defolması gerekmektedir.