• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

“Susamıyorum” tezadıyla isyan pompalayan üç beş kendini bilmezin ahlak dersini rap üzerinden sipariş ile vermeye çalıştıkları ve öfkenin azını çoğunu bir arada toplayıp bir heyecan oluşturmaya çalıştıkları iç gündemi bir kenara bırakıp İngiltere’nin ayrılık sevdasına bakalım.

Teresa May’ın parlamentonun direncinden dolayı başaramadığı ayrılık olayını tamamlamak için gelen milliyetçi Boris Johnson’ın yaptığı ilk iş parlamentoyu askıya almak olmuştur. 2017 dışişleri bakanıyken parlamentoya saldırı olmuş ve Boris Johnson “Bu Londra'yı ve parlamentomuzu hedef alan ne ilk saldırı oldu ne de son saldırı olacak.’’ demişti ve sonraki saldırıyı kendisi politik olarak gerçekleştirmiştir.

Kraliçe ile birlik olarak parlamentoya karşı aldığı karar İngiltere’de taşları yerinden oynatacak bir karardır. İngiltere’de Parlamento oldukça köklüdür ve hatta Kral I. Charles’ı idam etmiştir. Yetkileri sembolik olsa da hükümet ile birleşince sembolik kurum monarşiyi kavramsallaştırmaktadır.

Parlamento köklü olması ve yönetime tapınakçıların ve nüfuslu mason Yahudilerin yerleşmesi İngiliz aklını ortaya çıkarmıştır. Özellikle Yahudiler yönetim için tarihte olmadık oyunlar kurmuş parlamentonun her tarafına sızmış fakat Windsor Hanedanlığı’na sızmayı başaramamışlardır. Belki bu sebepten Yahudi aileler ile Kraliyet Ailesinin arasında hep çekişmeler olmuştur. Yahudi ailelerin başını Rothschildler çekmektedir. Yahudi aileleri klasik israil Siyonist’i değiller bunları küreselci Yahudiler olarak tanımlamak yerinde olabilir. Küreselci Yahudilerin arzı mevud gibi bir heyecanları yok onların amacı daha evrensel; tüm insan neslini bağımlı köle yaparak yok etmektir. Bunlar için Brexit olması ya da olmaması pek mühim değildir her durumda da güç ve Yahudi tüccarlığının neticesi kazançlı olmanın yolunu bulurlar. Yeni Dünya düzeninde birlikler değil ayrılıklar ve yalnızlıklar düzenin temel taşlarındadır ve hatta birlikler bir yana devletlerin varlığı bile tehdit olmaktadır çözüm ise bölgesel kantonlardır.

Brexit hem İngiltere’de hem de AB’de domino etkisi yapacaktır. Etnik olarak dört bölgeden oluşan İngiltere’de,  İskoçya ve Kuzey İrlanda’da BREXİT’in ilk etkileri görülecektir. Finansın merkezi olan London City’nin Londra’nın göbeğinde bağımsız olması ayrı bir ayrıcalıktır. Finans merkezi olması akıllara hemen küreselci Yahudileri getirecektir.

BREXİT, AB’nin küresel etkisini zayıflatacağı gibi Almanya’nın da önünü açacaktır; hem AB içindeki etkinliği hem de küresel anlamda iki dünya savaşıyla bağlanan elini ayağını çözme imkanı bulacaktır. Türkiye’ye etkisi AB’ye girmede desteği zayıfladı fakat özellikle ekonomik anlamda yapılacak olan anlaşmaların kazancına bağlı olarak Türkiye’nin daha kazançlı olması kaçınılmazdır. BREXİT oylamasından hemen sonra Boris Johnson Türkiye’ye gelmiş iyi niyet söylemlerinde bulunmuştu. AB’deki diğer devletlere etkisi ise son zamanlarda artan milliyetçi partiler ve neticesi kazanılan iktidarlara bakılırsa exit durumları devam edecektir.