• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Yeni Zelanda katliamının şokundan sonra aynı zihniyet dikkatleri Ortadoğu’ya israilin Golan Tepeleri’ni işgalini meşrulaştırmaya çekti ve bu gürültülere sessiz kalan ve kendi ticaretinin alanını açmaya, kontrolünü sağlamaya çalışan diğer bir güç; Çin’in Avrupa açılımına bakalım…

Ekonomik sıkıntılar yaşayan AB ve G7 üyesi olan İtalya ile Çin arasında Yeni İpek Yolu’na dahil olma anlamında anlaşmalar yapıldı. Çin devlet Başkanı Şi Cinping’in Avrupa ziyareti çerçevesinde İtalya’ya yaptığı ziyaret ile dikkatler tekrar Çin açılımına döndü. ABD’nin tehditlerine ve AB uyarılarına rağmen ekonomik dar boğazdan kurtulmanın yolunu arayan İtalya 20 milyar avro civarında anlaşma yaptı.

Çin, Kuşak Yol projesini karadan ve denizden yürütmektedir. Deniz yolunu değerlendirecek olursak; zaman zaman ABD tacizlerine maruz kalsa da kendi kontrolünde olan Güney Çin Denizi’nde kontrolü sağlamış fakat Malakka Boğazı’na ihtiyaç duymamak için Pakistan Gwadar Limanı’nı 43 yıllığına kiraladı. Cebeli Tarık’a kadar deniz yolunun maliyetini ve kontrolünü sağlamak adına Cibuti’de 10 bin kişi kapasiteli askeri üs inşa etti. Ardından hem israil’i olaya dahil etmek hem de ABD’ye karşı destek kazanmak adına Hayfa limanına yerleşti.

İsrail ile anlaşmalar limanla sınırlı değil çok özel alanları; demiryolu inşaatlarını, enerji ve savunma teknolojilerini kapsıyor. Kızıl Deniz’in iki tarafında da yer edinmiş durumda ve aynı zamanda Doğu Akdeniz enerjisinde pay almanın telaşesini yaşamaktadır. Kıbrıs Rumlarının hamisi konumunda olan ve yine ekonomik sıkıntılarla boğuşan Yunanistan’da da Pire Limanı’nı satın aldı. 2018 Ocak ayında Portekiz’in Cebeli Tarık’a yakın noktasında olan Sines Limanı’nda yer edinmişti ve son olarak İtalya’da Balkanlara en yakın nokta Trieste Limanı’na göz dikmiş durumda. Tüm bunlara sessiz kalması için Fransa’ya Airbus şirketine 300 uçak sipariş verdi.

AB durumdan tedirgin ama ikna olmak yeni siparişlere bakıyor. Çin kendi iç piyasasını dışarıya liberal anlamda açmamaktadır ve bu durumu AB eleştirmektedir. Fakat Çin, dışa açılımını olabildiğince etkin yapmaya çalışmaktadır. Yani içeride anti-liberal dışarıda neo-liberal bir ekonomik politika izlemektedir.

ABD iki kutuplu dünyadan kalan düşünceyle Çin’i, Rusya gibi çevrelediğini düşünmekte ama Çinsavaş strateji oyunu olan Go oyununda profesyonelliğini göstermekte ve kendi yolunu güvene alma anlamında ABD’nin etkin olduğu tüm noktalarda kendine bir yol bulmuş ve asıl ABD çevrelenmiş durumdadır.

Bu duruma en güzel örnek; Çin’in israil ile yaptığı anlaşmalardır; israil ile liman ve savunma teknolojileri üzerine yapılan anlaşmalar G5 teknolojisinin istihbarat alanındaki tehlike boyutunu ortaya koymaktadır. Savunma şirketleriyle yapılan işbirliği ABD uzantısını kolay hale getirmektedir. ABD için dost tarafından gelen siber sızıntıların arkasında Çin’in çıkması şok etkisi yapmaktadır. Huawei’nin veliahdının İran’a ambargonun delinmesinin bahane edilerek yakalanmasının arkasında istihbarat faaliyetleri yatmaktadır.