• DOLAR 34.658
  • EURO 36.376
  • ALTIN 2931.942
  • ...

Suriye’de an be an değişen dengeler nedeniyle mevcut güçler alternatif aramaya, sahada ve masada güçlü olmaya çalışmaktadır.

Rusya egemenliğinde olan bir Suriye’den bahsetmek maalesef yerinde bir terim olur; ara ara Beşar Esad’ın, Putin karşısında el pençe divan durmasını gösteren fotoğrafların muhtemelen Rusya tarafından servis edilmesi bunu göstermektedir.

Rusya, son zamanlarda İran’ın sahada etkisini azaltmak için israil ile işbirliği yapmakta ve zaman zaman İran üslerinin israil tarafından bombalanmasına göz yummaktadır. Savaş sonrası oluşacak nüfus dengesinin kendi aleyhine sonuçlanmaması ve Türkiye ile İran’ın nüfuzunu kırmak için Arap koalisyonuyla görüşmektedir. Anayasa sürecine, Rojava’da oluşturulacak güvenli bölgeye ve Suriye’nin yeniden imarına müdahale etmeye çalışmaktadır.

İran ise Suriye’de varlığını devam ettirmenin yollarını aramaktadır. Suriye anayasa komisyonu ve yeniden inşası için Almanya, Çin gibi yeni aktörleri dahil etmeye çalışmaktadır. Doğu Akdeniz’de eksik olmamak içinde Esat’tan Lazkiye Limanını aldı.

ABD’nin Suriye varlığı Rusya için tehdit unsuru olduğu gibi Türkiye’yi alarm seviyesine çıkarmakta, ABD’nin varlık alanının Rojava olması yeterli bir sorun olmaktadır. Türkiye, Menbic operasyonunu başlatmak üzereyken ABD’nin çekileceğiz kararının tamamen oyalamadan ibaret bir politika olduğu aşikârdır. Bölgedeki varlığını Suudi, BAE’nin parasıyla ve askeri varlığını da PYD ve Mısır askeri ile devam ettirmenin derdindedir. Rojava’dan vazgeçmesi söz konusu değildir.

Türkiye’nin, ABD ve AB muhalefetiyle bölgede yalnız kalması ve yalnızlığa son vermek için Rusya ile bölgesel işbirliği yapması ABD-AB dengesi için kaçınılmaz olabilir. Fakat bunu yeni sorunların kaynağı olacak aleyhte kararlar ve tavizlerle sonuçlandırmak önümüzdeki günler için Rusya ile yaşayacağımız yeni problemlerin varlığına işaret etmektedir. Rusya, Türkiye ile işbirliğini bölgesel olarak görmemekte ve hatta Türkiye’yi, Kırım, Ukrayna ve Suriye’den uzak tutmaya, etkisizleştirmeye çalışmaktadır. Rusya için Türkiye’nin önemi; enerjisine güvenli koridor ve silahına (S400 ve nükleer silah) yeni bir pazardır.

Rusya için hayati derece önemli olan Türk Akımı projesi ve samimi ilişkilere (!) rağmen, Türkiye, Rusya’dan satın aldığı doğalgazı, Avrupa’ya satılandan %30 daha pahalı satın almaktadır. Türk Akımı’nın ülkeye getirisi enerji koridoru olması dışında her hangi bir kazanç sağlamıyor. Azerbaycan ile TANAP yapılırken ortaklık ile yapılmış ve daha ucuz gaz alınmaktadır.

Rusya, Doğu Akdeniz’de varlığını arttırmak için Kıbrıs’a da müdahil olmaya çalışmaktadır. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Kıbrıs’taki garantörlük sistemi artık eskidi” söylemi, Rusya’nın da katılımının söz konusu olduğunu ifade etmektedir. Yine Kanal İstanbul ile sıra bekleyen Montrö Antlaşması en çok Rusya’yı rahatsız edecektir.