• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Güney Afrika`nın Johannesburg kentinde 10.`su gerçekleştirilen ‘‘4. Sanayi Devriminde Paylaşılan Refah için Ortaklık ve Kapsayıcı Büyüme`` başlığıyla BRICS zirvesi gerçekleşti. Zirve esnasında kalbi Johannesburg`ta atan kendisi ise uzakta kalıp karın ağrısı çeken birde ABD vardı.

Dünya nüfusunun %40`dan fazlasını oluşturan BRICS ülke liderleriyle davet edilen diğer liderlerin zirvedeki görüşme ve söylemleri ayrı ayrı mesajlar içeriyordu. Mevcut dünya düzenine başkaldırıları söylemlerinin arttığı bir zirveydi. Fikri ayrılıkları olmasıyla birlikte küresel düzene direnme anlamında önemli bir zirveydi. Ortak görüş dünya düzeninin değişim içerisinde oluşuydu.

Çin lideri Şi Cinping ‘Modern Sosyalizm` olarak adlandırdığı yeni süreç 4.0 Sanayi devrimi ile başlayan bir çok sosyal, ekonomik, siyasal değişikliği kapsayan bir model programlanmıştır. Yeni Dünya Düzenin temel işlevi ‘Bir Kuşak Bir Yol` ile belirlenmektedir. Yol kısmı ticareti, Kuşak kısmı ise tehlikeli kavramları belirtmekte; Transhümanizm ve singularty`i gaye edinen kültürel ve sosyal bir yozlaşmayı amaçlamaktadır.

Zirveye Başkan Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) dönem başkanı sıfatıyla davet edildi ve Çin lider Şi Cinping ve Rus lider Putin ile görüşmesi önem arz ediyordu. Çin ile ekonomik ilişkiler üzerinden görüşmesiyle paralel Maliye Bakanı Albayrak Çin`de ulaşım (3.köprü) ile enerji (Botaş) sektörü için Çinli bankadan 3.6 milyar dolar kredi sağladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Putin ile görüşmesi ise Suriye`de çıkmaza giren süreçte bir arayış bulmak için kaçınılmazdı ve Eylül ayında düşünülen görüşme öne alınmıştı. Türkiye için zirve ekonomiden ibaret değildi. Açalım; Türkiye, Suriye`de bitmeye doğru giden Astana`yı ayakta tutmaya çalışmaktadır. Çatışmasızlık bölgelerinin tek tek düşmesi ve geriye ertelenen sorun İdlib`in tek muhalif bölge olarak kalması iki ülkeyi tekrar karşı karşıya getirecek potansiyele sahiptir. Rusya, Türkiye dâhil Suriye`de başka güç istememektedir bu görüşünden dolayı, İsrail`i Suriye`den uzak tutmak için İran`ı güneybatı bölgesinden 100 km içeriye yönlendirmeye çalışmaktadır.

Zirve esnasında Trump ve yardımcısı Pence Twiter`da Papaz Brunson özelinden it dalaşında bulunarak, hem BRICS`i sabote etmeye hem de Türkiye`nin Yeni İpek Yolundan ve BRICS`ten uzak tutmak için nafile açık tehditler savurmuşlardır. Başkan Erdoğan`ın BRICS`e katılma isteğini dile getirmesi Türkiye`yi NATO`dan bir adım daha uzaklaştırmıştır.

BRICS ülkeleri ekonomik olarak yeterli güçte olmayışları fakat yeteri muhalefet potansiyelini taşıdıklarından sabote etkisiz kalmıştır. Türkiye`ye yönelik tehditlere verilecek cevap ‘al papazı ver papazı` oyunu değildir ve karşıdakiler oyun oynamıyor aksine Suriye`de planları bozacak ama planlı bir adım atıp daha ileriye gitmektir. Amaç Suriye`de atılan adımlar ABD`yi Türkiye`ye mecbur kılmaktadır. Ekonomik kriz, Türkiye`nin enerjisini tüketmesine izin vermemeli, tüm dikkatler Doğu Akdeniz özelinden bölgeye verilmelidir.

israil`in korunması ve Suriye`ye müdahale etmesi için Arap NATO`su kuruluşu hızlanır mı?