• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Yakın tarihte şahit olduğumuz sıcak ve soğuk savaşların yanı sıra günümüzde ABD`nin başını çektiği ticaret savaşlarıyla dünya piyasası tedirgin bir şekilde olacakların nereye varacağını beklemektedir.

ABD, küresel rakibi Çin`e stratejik önlem almak ve yükselişini durdurmak için getirdiği vergi düzenlemesi, tüm dünya ülkelerini içine alarak genişletti. Trump`ın aldığı karar ile Türkiye`nin de dahil olduğu 33 ülke ABD`ye karşı misillemede bulunarak ABD`den ithal edilen mallara gümrük vergisi getirdi. Bu durum 20 yıl kadar önce olsaydı belki ABD`ye yaptırımda bulunacak ülke sayısı birkaç ülke ile sınırlı olacaktı fakat geldiğimiz durum ABD için alarm seviyesini yükseltmiş durumda…

Çin`in küresel büyümesinin yanı sıra ABD pazarında sadece 2017 verilerine göre 375 milyar dolarlık ticaret açığının oluşmasına sebep olması Trump ve ekibini harekete geçirmiş ve ihracatı yükseltmeye muktedir olamayınca vergi ile dengelemeye çalışmışlardır. Çin karşılık olarak 2017`de ABD`den en çok ithal ettiği mallara ek vergiler getirerek cevap verdi. Bazı ülkeler ABD`ye karşı ek vergileri sembolik ürünlerle sınırlı tutmuş durumdalar fakat ABD`nin ısrarı bu halkayı genişletecektir.

Mevzuat açığından dolayı herhangi bir önlem alamayan Dünya Ticaret Örgütü bu yaptırımlara tek özelliği olan ‘`endişe verici ‘` vaziyette izlemektedir. Trump`ın bundan sonraki hamlesi DTÖ`den ayrılmak olacaktır.

ABD dünyanın en büyük ithalatçısı olmanın yanı sıra ekonomik büyüklüğüyle dünya ekonomisini etkileme ve belirleyici role sahip, ekonomisi %80 hizmet sektörü olmakla birlikte zengin doğal kaynaklara ve beyin göçü ile beslenen nitelikli işgücüne dayanmaktadır. İthalattaki yaptırımlara karşı nitelikli işgücü ve askeri teknolojiye güvenmektedir.

İthalatın bu denli yüksek olması ve şimdilik 33 ülkenin yaptırıma gitmesi, büyük bir risk aldığını göstermektedir. Örneğin çelik ve alüminyuma getirilen ek vergi otomobil maliyetinin yükselmesini sağlayacaktır.

Küresel ticaretin iç içe olduğu, bir makine bileşenlerin dahi farklı ülkelerden ithalat ile bir araya geldiği bir kapitalist alışveriş sisteminin korumacı ticaret ile çıkmaza girecek ve bir sistem sıkıntısı yaşayacaktır.

Ticaret savaşının sadece mallarla yapılmayacağı kesin gözüyle bakılmaktadır. Para biriminden tahvile, petrolden savunma sanayine kadar her bir alanı tetiklemesi muhtemel…

Yeni ittifaklar kaçınılmaz olacaktır.

Yaklaşık 1 trilyon 200 milyar dolarlık ABD tahvili Çin`in elinde ve bunu nakite dönüştürmesi ABD bir kenara küresel piyasayı altüst edecek bir durumdur. İki devletin karşılıklı hamleleri, Çin`in İpek Yolu projesi ve Çin`in Dolara karşı Yuan`ı alternatif para birimi olarak piyasaya sunmak istemesi bu durumu kaçınılmaz kılmaktadır.

Ticaret savaşı tek taraflı, muhatabın sadece ABD ile sınırlandırılması durumunda belli bir süre çekilen sıkıntıdan sonra uluslararası ilişkilerin ve ticaretin farklı bir hal ile kazançlı olması mümkün olabilir.

Örneğin doların küresel egemenliği sona erebilir mi?