• DOLAR 32.579
  • EURO 35.01
  • ALTIN 2460.243
  • ...

İsrail siyonisti her zamanki gibi Filistinli kardeşlerimize saldırmaya devam ediyor. Aralarında çocuklarında bulunduğu kırkın üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Kardeşlerimizin şehadetine üzülmekle beraber her birinin kanı filiz gibi yeşerecek, Filistin halkı ve tüm dünyanın bir uyanış vesilesi olacak inşallah. Kardeşlerimiz şehadetleri ile kaybetmediler, tam aksine kazandılar. Rablerinin katına çıktılar, ikramlarına ve nimetlerine nail oldular. Ölmediler, tam aksine yaşıyorlar ve Rableri tarafından rızıklanıyorlar. Uhut şehitlerine yetiştiler.

Uhut günü, Ubeyd bin Umeyr: Peygamber (s.a.s.), şehit edilen Mus’ab bin Umeyr’in üzerinde durdu, ona dua etti ve sonra “müminlerden kimileri Rablerine verdikleri sözü doğruladılar” ayetini okudu.  Sonra Resulullah (s.a.s.): “Şehadet ederim ki bunlar kıyamet günü Allah katında şehitlerdir. Onlara geliniz onları ziyaret ediniz ve onlara selam veriniz. Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki kıyamet gününe kadar her kim onlara selam verirse illa ki ona selamını geri verirler.”  “Allah’ın fazlından kendilerine verdikleri ile mutluluk içindedirler, kendilerine henüz dâhil olmamış, geride kalmış kardeşlerine kendileri için korku ve hüzün olmadığını müjdelerler.” (Âl-i imrân, 3/170.) Dünyada iman ve cihad üzerine bıraktıkları kardeşlerini şehit oldukları ve kendilerine katıldıkları zaman nail olacakları ikramları müjdelerler. “Allah’tan bir nimet ve fazilet olduğunu ve müminlerinin ecrinin zayi olmayacağını müjdelerler.” (Âl-i imrân, 3/171.)

Mesruk: Abdullah bin Mes’ud’a “Allah yolunda öldürülenleri ölüler saymayın bilakis onlar diridirler. Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar” (Âl-i imrân, 3/169.) ayetini sorduk. “Biz de bunu Resulullah’a sorduk” buyurdu ki: “Ruhları yeşil kuşun içine girer. Onlar için arşa asılı kandiller vardır.  Diledikleri cennette dolaşır sonra arşa asılı kandile gelirler. Rabbin onlara ne zaman görünmek istese görünür. Onlara “dileyin benden ne dilerseniz” der. “Rabbimiz biz dilediğimiz cennette dolaşıyorken senden nasıl isteyelim” derler. Onları kendisinden bir şey istemeden bırakmayacağını görünce, “biz ruhlarımızı cesetlerimize bırakmanı ve yolunda tekrar savaşmayı istiyoruz” derler.

Abdullah bin Abbas’tan Resulullah (s.a.s.): “Uhut şehitlerinin Allah (c..c) ruhlarını cennet nehirlerinden içen ve cennette diledikleri şekilde dolaşan ve arşın altında asılı olan altından kandillere gelen yeşil bir kuşun içine koydu.Onların konuşmalarının, yiyeceklerinin içeceklerinin ve Allah’ın kendilerine vaad ettiği ikramları görünce derler ki: Keşke kavmimiz içinde bulunduğumuz nimetleri ve cihada olan rağbetimizden dolayı bize neleri hazırladığını bilselerdi. Allah (c.c.) ben durumunuzu kardeşlerinize haber vereceğim dedi ve bununla ferahlanıp sevindiler. Bunun üzerine Allah (c.c.) Âl-i imrân 3/169 ayeti kerimesini indirdi. 

Cabir bin Abdullah, Resulullah (s.a.s.) ile karşılaştım bana dedi ki: “Ey Cabir seni üzgün görüyorum” Dedim ki: “Ey Allah’ın Resulü babam şehit oldu bana bir aile ve borç bıraktı.” “Allah’ın babanı neyle karşıladığını sana haber vereyim mi?” buyurdu. “Evet ey Allah’ın Resulü” dedim. “Allah hiç kimse ile perdesiz konuşmaz. Allah babanı diriltti ve onunla konuştu. “Ey kulum benden dile sana vereyim.” “Allah’ım beni dirilt, senin yolunda tekrar öldürüleyim” dedi.

Allah yolunda şehadete ulaşmış Filistinli kardeşlerimizin de Uhut şehitleri gibi ikramlara mazhar olduklarını düşününce hüznümüz ve kederimiz hafifliyor. Rabbimizden bize de yolunda şehadeti nasip etmesini diliyoruz.