Hayat dediğin… 2023

 Bugün 2022’in son günü. Bu yılın son takvim yaprağını kopardık. Yeni bir yılın adı 2023… Ömür hızla akıp gidiyor. Kimimiz on beşinde, kimimiz otuz beşinde, kimimiz ellisinde, kimimiz yetmişinde…  Anılara daldığımızda, çocukluk yıllarımıza gittiğimizde, yanı başımızda dün gibi duruyor. Ne kadar da çabuk geçmiş…  İhtiyarlarımıza, “Ömür dediğin nedir?” diye sorduğumuzda, verdikleri cevap: “Bulunduğun andır.” Bu soruyu kendimize de sorduğumuzda aynı gerçekliği görüyoruz. Ve her geçen yılda bir adım daha ölüme yaklaştığımızı görüyoruz. Bir yıl daha geçti ve bir adım daha ölüme yaklaştık. Ölümden sonrası ise tamamıyla yaşadıklarımızla orantılıdır. Ebedi bir mutluluğun veya ıstırabın kapısı…

Dünyayla ilgili varlığımız ve konumumuz ise tamamıyla unutulacaktır. Yıllar içerisinde unutulduğumuz bile unutulacak. Yani hiç kimse bizi hatırlamayacak. Ya da sadece ismen bilineceğiz. Daha sonra ismimiz bile unutulacak. Fakat bizleri hiç unutmayacak biri olacak. O da Âlemlerin Rabbi olan Yüce Mevla’mızdır. Bizi hiç unutmayacak olan Yüce Mevla’nın rızası ise, yaşadığımız dünya hayatının takva şekliyledir.

Evet, ömrümüzden daldan düşen yaprak misali bir yıl daha geride kalmıştır. 2022 son bulmuştur. Geçen yılda binlerce insan ahirete göç etmişlerdir. Her birinin çok farklı hayalleri vardı. Hayata dair çok uzun planları vardı. Fakat bu yeni yılda hiçbiri yok. 2023’te de binlercesi göçüp gidecektir. Ve bu gidecekler arasında sen de olabilirsin. Ben de olabilirim. Bu minvalde geçen bir yıla sevinmek mi üzülmek mi gerekir? Eğer takva azığından uzaksak üzülmek gerekir. Yok, bu noktada iyi bir noktadaysak sevinmemiz gerekir. Bu duygularla yeni bir yıla girerken hesabımızı çok iyi yapmalıyız.  Kâr mı ettik, zarar mı? Yüce Rabbimiz bu konuda kullarına açık bir nas göndermiştir. “Asra and olsun ki insanlar gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip dee salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler müstesna!”(Asr Süresi, 1-3)

Hayat kitabımız olan bu dünyada ömür sayfamızdan bir sayfa daha koptu. Aslında tüm insanlar dünya hayatında bir kitap yazmaktadır. Satırlar hükmünde günlerimiz, sayfalar hükmünde aylarımız, yıllar hükmünde bölümlerimiz ve hayat kitabımız olan tüm ömrümüzden bir bölüm daha kopup gitti. Eğer bu bölümde “Allah’a kul olma” noktasında iyi bir sınav vermişsek ne mutlu bizlere. Yok, eğer bu bölümde “Allah’a kul olma” noktasında iyi bir yerde değilsek “Aman Allah’ım ben nerelere savrulmuşum?” muhasebesini iyi yapmalıyız. Ve bu yeni yılda çok daha fazla kontrollü bir ubudiyet sergilemeliyiz.

Sonuç olarak; Yüce Rabbimiz bizlere bahşettiği en kıymetli nimetlerden biri de zaman mefhumudur. Bu zaman mefhumu mum gibi erimektedir. Su gibi akıp gitmektedir. Bu zaman dilimi olan 2022 bitmiştir ve bir daha geri gelmeyecektir. 2022 tüm yaşananlarla/yaşadıklarımızla meleklerin defterine kayıt edilmiştir. Bu kaydı bekleyen 2023 ise başlamıştır.