Peygamber Sevdalıları Vakfı, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinlikleri kapsamında her yıl gerçekleştirdiği Mevlid-i Nebi etkinliğini bu sene "Direniş Önderi Hazreti Muhammed" temasıyla gerçekleştirdi. İstanbul Bağcılar Meydanı'nda gerçekleştirilen etkinliğe on binlerce Peygamber sevdalısı katıldı. Yakup Biçen Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlik Mevlid-i Şerif'in okunması ile devam etti. Programda tiyatro gösterimi, ezgi, ilahi, şiir ve marşlar seslendirildi.
MEYDAN ŞEHİTLERİN FOTOĞRAFLARI İLE SÜSLENDİ
Kutlu sevda için halkın misafir edildiği meydan, HAMAS'ın şehid liderlerinden İsmail Heniyye, Yahya Sinvar, Muhammed Dayf, Salih Aruri ile Kudüs Seriyyeleri Sözcüsü Ebu Hamza ile 6-8 Ekim 2014'te kurban eti dağıtırken şehid edilen Yasin Börü ve hocası Aytaç Baran'ın fotoğrafları ile süslendi.
MUHAMMED EMİN YILDIRIM: REHAVETE YER YOK, TEKBİRLERLE MESCİD-İ AKSA'YA GİRECEĞİZ
İstanbul'daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, “Ey Selahattin'in torunları, Nurettin Zengi'nin çocukları! Hiçbir şekilde tembelliğe yer yok, rehavete yer yok. Yakın bir zamanda -bakın göreceksiniz- Allah'ın izniyle yakın bir zamanda tekbirlerle Mescid-i Aksa'ya gireceğiz ve orada biz fetih namazını Allah'ın izniyle kılacağız." dedi. "Siz Hüseyin'lerin, Riyad'ların, Cumali'lerin, Hasan'ların, Aytaç'ların Selahaddin'lerin Şeyh Said'lerin Nurettin Zengi'lerin, Fatih Sultan Muhammed'in ve Alparslan'ın torunlarına da selam olsun." diyerek konuşmasına başlayan Yıldırım, direnişin konuşulduğu şu günlerde yüreklerinin Gazze ile dağlandığını söyledi.
"DİRENİŞ ÖNDERİMİZ ALLAH RESULÜ EFENDİMİZDİR"
Yıldırım, "Eğer direnişin önderini Allah Resulü Sallallahu Aleyhi Vesellem edindikse kim olursa olsun zalime karşı mazlumdan yana olmak zorundayız. Çünkü direniş önderimiz Allah Resulü Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizdir. Başkaları hayatı ne kadar seviyorsa biz o kadar şehadeti sevmeliyiz. Çünkü bizim örneğimiz, önderimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem'dir. Başkaları mal biriktirmeyi, konforu, rahatı, rehaveti ne kadar severse sevsin biz Allah yolunda cihadı, infakı, feda olmayı istemek zorundayız. Çünkü biz direniş önderi olarak İki Cihan Serveri Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizi edindik. O'nu edindikse başka bir yolumuz yok. Bütün bir meydanın fertleri olarak bir şeyi Ebu Ubeyde gibi cihana haykırmak için Tevhid ehliyiz, tehdit ehli değiliz. Ebu Ubeyde gibi şehadet parmağımızla dünyaya mesajlarımızı veririz. O mesajın en büyüğü de kelime-i tevhiddir.
"ELİMİZDEN NE GELİYORSA ASLA GERİ DURMAMAMIZ LAZIM"
"Bağcılar'ın meydanından Gazze'deki kardeşlerimize diyoruz ki, kim sizi terk ederse etsin Selahaddin'in torunları sizi terk etmeyecek." diyen Yıldırım, "Kim halen israilin arkasında durursa dursun, ticaret yapsın, petrol taşısın… Biz asla onların yanında durmayacağız. Onlarla savaşımız, mücadelemiz son güne kadar devam edecek ve nihayetinde gülen Ebu Ubeyde’ler, Muhammed Dayfl’ar, Yahya Sinvar’lar, Abdulaziz Rantisi'ler, Şeyh Ahmet Yasinler olacak; bundan hiçbir endişeniz olmasın. Ne yapıyorsak daha fazlasını yapmamız, elimizden ne geliyorsa asla geri durmamamız lazım. Eğer Gazze'nin yiğit önderleri şehadet, mücadele, cihad ve izzet için 18-19 aydır her türlü şeylerini feda ettilerse bir Selahaddin'in ve Nureddin Zengi'nin torunları olarak daha fazlasını ortaya koymak zorundayız." diye ekledi. Yıldırım, "Ne olursa olsun kapı kapı gezeceğiz. Bu memleketin her genci bizim gencimiz, asla ayırmayacağız, kayırmayacağız, sınıflandırmayacağız; mezhebine, meşrebine, menhecine bakmayacağız. La İlahe İllallah Muhammedun Resulullah diyen her Müslümanı kardeşimiz bileceğiz, bağrımıza basacağız, onlara şerefli bir hayatın örnekliğini göstereceğiz." diye konuştu.
“GAZZE HALKI VE DİRENİŞİ OLARAK BİZLER SİLAHI VE CİHADI BIRAKMAYACAĞIZ”
İstanbul'daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, "Gazze halkı bunca aya rağmen ne Trump'ın projesine ne Netanyahu'nun açlık ambargosuna teslim olmadı. Gazze halkı ve direnişi olarak bizler silahı ve cihadı bırakmayacağız. Filistin topraklarının her parçasını fethedene kadar bu silahlı mücadeleye devam edeceğiz." dedi. Ebu Ras, "Bugün böyle bir meydanda Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'in veladetini kutlamak için bir araya gelen sizlere Allah'ın selam, rahmet ve bereketini diliyorum." sözleriyle konuşmasına başlayan Ebu Ras, "Değerli abi ve bacılarım! Bugün sizleri bu meydanda bir araya getiren Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'in zatıdır. Allah-u Teala'nın ayeti kerimede ifade ettiği gibi Allah, Resulü ve melekler Peygamber Efendimize salavat getiriyor. Allah'ın izniyle Allah-u Teala sizlere rahmet, Resulü ve melekler de mağfiret diliyor. Bu toplanışınız mübarek, Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun." dedi.
"SİZDEN İSTEĞİMİZ KAZANACAĞIMIZ BU ZAFERE SİZLERİN DE ORTAK OLMANIZ"
Mervan Ebu Ras, "Gazze halkı ve direniş olarak şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki bu mücadelenin sonunda zafer bizlerin olacaktır, bu Allah'ın vaadidir. Nitekim Allah-u Teala ayeti kerimede mümin kullarına zaferi hak olarak ifade etmiştir. Sizden isteğimiz kazanacağımız bu zafere sizlerin de ortak olmanız, bu meydanlarda verdiğiniz mücadele ve yardımlarınızla Gazze halkının ileriki süreçteki zaferinde payınızın olmasıdır. Gazze halkı bunca aya rağmen ne Trump'ın projesine ne Netanyahu'nun açlık ambargosuna teslim olmadı. Gazze halkı ve direnişi olarak bizler silahı ve cihadı bırakmayacağız. Filistin topraklarının her parçasını fethedene kadar bu silahlı mücadeleye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
“MÜSLÜMANLAR ARTIK HALİFESİNİ SEÇMELİDİR”
Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş Hoca da katılımcılara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi. Göktaş Hoca, konuşmasına, "Aziz peygamber sevdalıları, Fatih Sultan Mehmet'in ve Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları!" diyerek başladı. Papa'nın öldüğünü hatırlatan Göktaş, "Buradan bütün ulemaya, yöneticilere ve özellikle bu ülkede İslam adına söz söyleme hakkına sahip olan seydalara, alimlere sesleniyorum; eğer Allah'ı razı etmek istiyorsak, eğer Resulünün ruhunu şad etmek istiyorsak, eğer gerçekten Gazze'nin kurtuluşu adına ciddi bir adım atmak istiyorsak derhal halife seçilmelidir. Müslümanlar artık halifesini seçmelidir." dedi.
"MÜSLÜMANLARIN BÖYLE PARÇA PARÇA OLMASININ, YETİMLİĞİNİN, KİMSESİZLİĞİNİN, ÇARESİZLİĞİNİN SEBEBİ İNANINIZ Kİ HALİFESİZ OLMASIDIR"
"En azından yüz yıldır yetim kaldığımız yetmez mi? Halifesiz kaldığımız, öksüz kaldığımız, süründüğümüz, parçalandığımız, bölündüğümüz yetmez mi?" diye soran Göktaş, "Onun için derhal, en kısa zamanda Müslümanlar halifelerini seçmelidir. En kısa zamanda bunun için çalışmalar başlatılmalıdır. Hilafet çalışmaları başlamalıdır. Yoksa iki yakamız bir araya gelmiyor işte. Bunu yegâne sebebi başsızlıktır. Şu Hristiyanlara bakar mısınız? Daha adam ölür ölmez hemen seçim derdine düştüler. Çünkü yapılması gereken budur. Müslümanlara yakışan bu olmalıdır. Müslümanların böyle parça parça olmasının, yetimliğinin, kimsesizliğinin, çaresizliğinin sebebi inanınız ki halifesiz olmasıdır. Başlarında bir halifenin olmamasıdır. Onun için derhal bu yola başvurmalıdır." diye konuştu.
"BİZ DİRENİŞİ O'NDAN ÖĞRENDİK"
"Hazreti Muhammed Aleyhiselam İstanbul'u Aziz yapmadı mı? O'nun hadisi şerifi ve işareti ile buralar minarelenmedi mi? Buralar Allah'ın nuru ile nurlanmadı mı?" diyerek buraya Allah'ın nuru ile nurlandığı için 'aziz İstanbul' denildiğini anlatan Göktaş Hoca, "Direniş peygamberinden bahsediyoruz. O bizim önderimizdir. Direnişin önderi gerçekten O'dur. Çünkü zaten O işe direnişle başladı. 'La' diyerek başladı. Bu dine 'La' diyerek girilir. Ve biz la ilahe illallah diyerek Müslüman olduk. La yani reddediyorum, tanımıyorum, Allah'tan başka uğrunda eğilecek, dökülecek, sözü tutulacak, hükmü tutulacak hiçbir kimseyi tanımıyorum diyerek biz Müslüman olduk. Peygamber bize bunu öğretti. Allah da O'na onu emretti. Hatta dikkat edin, size bir Kur'an alın ilk inen ayetlere bakın örneğin Kalem suresinde, 'Yalancılara itaat etme. Çok yemin eden sahtekarlara itaat etme. Söz taşıyanlara itaat etme. Yağcılara itaat etme.' yani Allahu Teala, Resulünü itaatsizliğe alıştırıyor ve direnişi emrediyor. Biz direnişi O'ndan öğrendik. Onun için Allahu Teala Resulüne 'Kafirlere ve münafıklara itaat etme.' dedi. Evet biz direnişi O'ndan öğrendik ve hayata geçirilmesini de O'ndan öğrendik. Bu Ümmet O'nun elinden tuttuğu müddetçe hep aziz oldu. Sadece İstanbul'da değil dünyanın dört bir yanında O'nun ümmeti direniş önderinin elinden ve eteğinden tuttuğu zaman gerçekten aziz oldu. Allah onları aziz etti ama her zamanki onun elini bıraktık, ne zaman ki elimizi gevşettik ve başka yönlere döndük Allah bizi zelil etti." ifadelerini kullandı.





