Kutlu bir zamanın içindeyiz. Efendimiz aleyhisselatu vesselam, miladi olarak 20 Nisan’da dünyamızı nurlandırdığı için, her yıl nisan ayı, “Kutlu Doğum” etkinlikleriyle ihya edilmekte, çeşitli programlar yapılarak Efendimiz aleyhisselatu vesselamın dünyaya teşrifleri kutlanmakta, O’nun kıyamete kadar sürecek olan nurlu misyonu hatırlanmakta, mübarek hayatından kesitler sunularak O’nun her konuda kurtarıcı şahsiyet olduğu bir kez daha zihinlere ve gönüllere kazınmaktadır.
Söz konusu kutlama ve programların öncülüğünü, tertip ve düzenleme işini PEYGAMBER SEVDALILARI PLATFORMU yürütmektedir. Peygamber Sevdalıları Platformu, ilk olarak 2006 yılında patlak veren karikatür krizinin ardından Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselamı savunmak için yüz binlerin katıldığı kitlesel gösteri ve mitingler düzenleyerek adını duyurmuştur. Platform, o tarihten sonra Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselamı sürekli gündemde tutmak, sünnetini toplumsal hayatta yeniden yaşanılır kılmak, 0’nun örnekliğini ve kıyamete kadar önderliğini zihinlere yerleştirmek için dur durak bilmeden çalışmalarına devam etmektedir. Türkiye genelinde yapılan Siyer yarışmaları, salavat seferberliği, kutlu doğum etkinlikleri bunlardan bazılarıdır.
Peygamber Sevdalıları Platformu, insanları Peygamber Efendimize çağırırken, ameli olarak uzaklaştıkları Peygamber’e bir adım daha yaklaştırmak için gecelerini gündüzlerine katarken, bir kişinin daha Peygamber’e ittiba etmesi için her türlü fedakarlığa katlanırken, birileri bunu hazmedememekte, kendi karanlık gelecekleri için tehlike olarak görmektedirler.
Birileri ki bunu bölgemizde PKK ve uzantıları, batıda ise CHP’nin temsil ettiği laik, Kemalist sol kesim olarak okuyabilirsiniz, Efendimiz aleyhisselatu vesselam ile tüm bağların koparılmasını, kendi siyasal ve ideolojik gelecekleri için bir hedef olarak ortaya koymuşlardır. Çünkü Peygamber ile bağını koparmamış bir insanın sol ideolojiyi hele de Marksizmin, Komünizmin, Sosyalizmin ve diğer beşeri ideolojilerin çer çöp mesabesindeki fikirlerini kolay kolay benimsemeyeceğini çok iyi bilmektedirler.
Türkiye’de yaşayan halklar, tam dindar olmasalar bile genel olarak Peygamber Efendimiz söz konusu olduğunda hiçbir olumsuzluğu kabul etmemekte, İslam’ı tam olarak yaşamasa bile dinine toz kondurmamaktadırlar. Bunu bilen batının Kemalist ve laik kesimi ile doğunun DEMcileri, düşmanlıklarını başka kılıflar altında yürütme kurnazlığını yapmaktadırlar. Çünkü açıktan bir düşmanlığın onların maskelerini düşüreceğini ve necis yüzlerini ortaya çıkaracağını çok iyi bilmektedirler.
Nisan ayının Kutlu Doğum ayı olduğu ve dolayısıyla Peygamber sevdasının dalga dalga yayıldığı bir ay haline geldiği herkes tarafından bilinen ve kabul edilen bir gerçektir. Peygamber sevdasının her eve, her işyerine, her sokağa, her mahalleye, her yerleşim yerine, ama en önemlisi yürek taşıyan her insanın kalbine nakış nakış işlenmesi için çaba gösteren Peygamber Sevdalıları Platformunun, şehirlerin büyük meydanlarında yüz binlerin katıldığı kutlama programları düzenlediği de herkesin malumudur. Peygamber’e düşman olanlar dışında herkes, Platformun bu çalışmalarını takdirle karşılamaktadır. Elbette Platform bu çalışmaları yürütürken halkı ve esnafı da bu çalışmaya dahil etmekte, maddi ve manevi desteklerine başvurmaktadır. Halkın miting alanına rahat taşınabilmeleri amacıyla belediyelerin de taşın altına elini sokmalarını isteyen Platform, miting yaptığı illerde belediye araçlarının tahsis edilmesini, dolayısıyla bu hayra belediyelerin de ortak olmasını istemektedir.
PKK’nın uzantısı olan DEM partinin kazandığı Diyarbakır Belediyesi, Peygamber Sevdalıları Platformunun, Diyarbakır Nevroz alanında yapacağı Kutlu Doğum mitingine otobüs tahsis edilmesi başvurusunu pişkinlikle reddetti. Ancak bu reddedişi direkt olarak değil, kamufle ederek yaptı. Otobüslerin arızalı olduğu yalanının arkasına sığınarak ve daha iki hafta önce Amedspor maçı için şehrin her yanından ücretsiz otobüs tahsis edilidiğini unutarak halkı kandırabileceğini ve bir ihtimal katılımın az olmasını ümit ederek halka ait olan belediye otobüslerini tahsis etmedi.
DEM ve PKK zihniyetinin İslam düşmanlığıyla beslendiği söylendiğinde, birileri tepki göstermekte ve onların da Müslüman olduğunu söylemektedirler. PKK zihniyeti ve uzantısı DEMciler, hiçbir zaman İslam ile barışık olmadılar ve görünen o ki gelecekte de bu zihniyetlerini devam ettireceklerdir. Peygamberin gündem edilmesi ve halkta Peygamber sevgisinin yer edinmemesi için istedikleri kadar çabalasınlar, bu sevda dalga dalga yayılacak, önünde duranı ezip geçecektir.
Onlar birkaç otobüs tahsis etmedi diye bu sevdanın meydanlara inmesi engellenmiş değildir elbette... Aslında Allah, onların bu çalışmada nasipsiz kalmasını dilemiş ve bu kutlu çalışmada sadece takva, ihlas, samimiyet ve fedakarlığın ön planda kalmasını murad etmiştir. DEMciler, istedikleri kadar engel olmaya çalışsınlar ve kinlerinden parmak uçlarını ısırmaya devam etsinler. İt ürür, kervan yürür!