Münir Aydın

Dünden Bugüne PKK'nın Kanlı Tarihi(9)

02.01.2025 01:01:45 / Münir Aydın

PKK’nın Diğer Örgütleri Tasfiye Eylemleri

PKK, kuruluş döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde etkinlik gösteren diğer Kürd örgütlere karşı eylemler gerçekleştirmiş ve bu örgütleri tasfiye etmek için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Bu örgütlerin Kürdistani olmasının veya Maksist-Leninist bir çizgide olmasının PKK için bir anlamı yoktur. PKK’nın amacı bölgede tek ve alternatifsiz olmaktır. Bu nedenle tasfiye girişimleri ölçüsüzce olmuştur. Kemalist rejimin despot taklitçisi gibi “farklı fikir ve düşüncelere” izin vermemiş, kendisi dışındaki her fikri ve düşünceyi “hain, işbirlikçi” gösterip eylemlerini meşrulaştırmaya çalışmıştır. Bu yönüyle PKK, aslında Kemalizm’den beslendiğini açıkça göstermiştir. Öcalan’ın ipini elinde tutanlar 80 yıllık tecrübelerini Öcalan’a aktarmış olmalı ki adeta Öcalan, Kemalizmin bütün yaptıklarını “Kesk û Sor û Zer”  formatına dönüştürüp bölgedeki diğer örgütleri tasfiye etmeye çalışmıştır. 

PKK, aşağıda ismini zikredeceğimiz Kürd örgütleri imha etmek için çok ciddi bir korku dünyası oluşturmuştur. Öcalan, devlet aklıyla hareket ediyor ve bölgede “tek parti, tek örgüt ve tek düşünce” mantalitesini uygulamaya koyuyor. 1990’lı yıllarda Hizbullah cemaati hariç diğer örgütlü yapılar ya örgütü tasfiye ediyor, ya PKK’ya katılıyor veya bölgeyi terk ediyor. PKK’nın bileğini bükemediği, tasfiye edemediği veya bölgeden süremediği tek örgütlü yapılanma Hizbullah cemaati oluyor. PKK yıllarca Hizbullah’ı tasfiye edemediği için her fırsatta Hizbullah cemaatini hedef alıyor. Bileğini bükemeyeceğini anladığı için bu defa “çamur atma” siyaseti güdüyor. PKK’nın Hizbullah ile mücadele edememesini başka bir yazıya havale ederek PKK’nın tasfiye ettiği diğer örgütlerden bazılarına değinelim.

1. Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP)

1970'lerde Maocu çizgide bir devrim hedefleyen TİKP, Türkiye'de Marksist-Leninist bir devlet kurmayı amaçlıyordu. Özellikle köylüler ve işçiler arasında örgütlenmeye çalıştılar.  PKK, TİKP'yi kendisine ideolojik ve saha anlamında rakip olarak gördü. 1978-1980 yılları arasında, TİKP'nin önde gelen liderlerine ve üyelerine yönelik suikastlar düzenledi. Bu çatışmalar sonucu TİKP, bölgede etkinliğini büyük ölçüde kaybetti.  PKK’nın, TİKP'nin Diyarbakır kırsalındaki bir toplantısını basarak birçok üyesini öldürdüğü kayıtlara girmiştir. Bu olay, TİKP'nin bölgede zayıflamasına yol açtı. PKK’nın TİKP’e yönelik yaptığı bazı eylemler:

-3 Temmuz 1979’da TİKP Gaziantep İl Başkanı Zeki Ön, PKK tarafından öldürüldü.

-8 Eylül 1979’da TİKP Tunceli il yöneticisi Adil Turan PKK tarafından öldürüldü. Aynı saldırıda İmam Canpolat ağır yaralandı.

-20 Aralık 1979’da TİKP Tunceli Nazmiye İlçe Başkanı Hasan Erkılıç kesilerek öldürüldü.

-12 Mayıs 1980 TİKP Kahramanmaraş yöneticisi Mehmet Ongan ve Pazarcık İlçe yöneticisi Hasan Ortaç aynı evde iken saldırıya uğrayıp öldürüldü. TİKP’e yönelik PKK tarafından gerçekleştirilen saldırılara daha fazla örnekler verilebilir.

2. Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları Örgütü (KUK)

1978 yılında Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nden ayrılan bazı gruplar tarafından kuruldu. Amaçları bağımsız bir Kürdistan devleti kurmaktı. KUK, ideolojik olarak PKK’ya benzer görüşler taşısa da, PKK’nın otoritesine boyun eğmediği için hedef oldu. PKK, bu örgüte karşı yoğun bir baskı ve suikast kampanyası başlattı.  PKK, KUK’un bazı silahlı üyelerini pusuya düşürerek öldürdü ve kalan üyeleri sindirip dağılmaya zorladı. Bu operasyonlar, 1980’lerin başında KUK'un etkisizleşmesine neden oldu. PKK-KUK arasındaki çatışma ile alakalı kaynaklara düşen somut örnekler yoktur. Fakat PKK’nın KUK’a yönelik gerçekleştirdiği eylemler bölgede yaşayan herkesin bildiği bir hakikattir. 

3. Kürdistan Kurtuluş Partisi-Rizgari (KKP)

1978’de bağımsız bir Kürdistan devleti kurma amacıyla kurulan bu örgüt, Marksist-Leninist bir çizgi izliyordu. Rizgari, bölgede PKK'nın liderlik iddialarına karşı çıkan bir diğer grup oldu. PKK, Rizgari’nin liderlerini öldürerek örgütü çökertti.   PKK'nın Rizgari'nin önemli liderlerinden birine yönelik suikast düzenlemesi, örgütün çözülmesine yol açtı. Rizgari’nin köylerdeki örgütlenme çabaları da PKK'nın saldırılarıyla engellendi. Bunun yanında Mümtaz Kotan ve Ruşen Arslan ile beraber 1980 dönemi tutuklu kadroları cezaevinden çıktıktan sonra PKK’nın baskılarından dolayı Avrupa’ya kaçmak zorunda kaldılar. 

4. Kawa Örgütü

1976 yılında Marksist-Maocu bir çizgide kurulan Kawa, Kürt halkının sosyalist bir devrimle özgürleşmesini hedefliyordu. PKK, Kawa'yı zayıflatmak için örgüt mensuplarına karşı bir dizi saldırı gerçekleştirdi. Kawa, PKK’nın baskıları sonucunda küçülerek faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. PKK, Kawa’nın köylerde düzenlediği eğitim toplantılarını basarak üyeleri öldürdü ve bir kısmını kaçırdı. Bu saldırılar, Kawa’nın örgütlenme kabiliyetini ortadan kaldırdı.

Derin akıl önce Kawa’yı ikiye bölerek zayıflattı. Daha önce DDKD’den ayırlan Kawa sonrasında kendi içerisinde de “Red Kawa” ve “Denge Kawa” olarak ikiye bölündü. Denge Kawa PKK’nın saldırılarına maruz kaldı. Denge Kawa lideri Ferit Uzun 22 kasım 1978’de PKK tarafından öldürüldü. PKK yaptığı bu suikastı Bucak Aşiretinin üzerine attı. PKK’nın asıl amacı bölgedeki diğer örgütleri Bucak Aşiretine karşı bilemekti. PKK MK Üyesi Çetin Güngör 1984’te PKK ile yollarını ayırdıktan sonra şu itirafta bulunuyor: “Siverek’te PKK’nın planı bir provokasyona dayanıyordu bu provokasyonun tek amacı vardı Kürd sol örgütlerinin de çatışma alanına çekilmesiydi. Önce hem siyaset adamı hem de Siverek’te belli bir saygınlığı olan Ferit uzun öldürüldü. Cinayet, çok kişinin kolayca inanabileceği M.C. Bucak’ın üzerine atıldı. Ardından cenazeye sahip çıkıldı ve intikam yeminleri edildi… Provokasyon harekatının sonuncu eylemi ise Kırvar aşiretinin desteğini kazanmak için yapıldı… Bu aşiretin iki üyesi PKK tarafından vuruldu ve birkaç evi yakıldı. Olaylar Bucak’ın üzerine atılınca Kırvar aşireti PKK’nın yanında saf tutmayı kabul etti.” 

PKK, bu örgütlere karşı düzenlediği silahlı saldırılar, suikastlar ve köy baskınları gibi yöntemlerle bölgedeki diğer rakiplerini ortadan kaldırmıştır. Bu strateji, PKK’nın özellikle 1980’lerden itibaren bölgedeki hâkimiyetini artırmasında etkili olmuştur. 1975 yılından itibaren en az 7 ana yapıdan (TKDP-KUK, DDKD-KİP, Rüzgarı, PKK, Kawa, Têkoşîn) oluşan ve ağırlıklı olarak Kürt bölgesinde faaliyet yürüten örgütler, PKK tarafından tasfiye veya pasifize edilmiştir. 

PKK, bölgede kendisine siyasi olarak rakip olabilecek hangi yapılanma varsa onları ortadan kaldırmak için eylemler gerçekleştirmiştir. Bu PKK’nın fikirsel altyapısının temelini oluşturur. Barış, demokrasi ve özgürlük sloganlarını en çok kullanıp bu kavramları en fazla istismar eden örgüt hiç şüphesiz PKK’dır. PKK, ilk silahını Kürdlere yöneltmiş ve ilk mermisini de yine Kürdlere sıkmıştır. Elini ilk defa Kürdleri katlederek kana bulamıştır. Kürdistan hayali ile yola çıkıp politika belirleyen PKK, tarihi boyunca en fazla Kürdleri katletmiştir. PKK tarihinde devlet kademesinde görev alanlardan daha fazla Kürdler katledilmiştir. Hiç şüphesiz bu politika PKK’nın ana politikasıdır. Öcalan’ın “her evden bir şehit” politikası açıkça gösteriyor ki PKK kendi siyasi hedefleri için başta Kürdleri gözden çıkarmıştır. Kürdistan hayali ile çıkılan yolun sonu “DERİN”lerin, uluslararası kuruluşların ve batının şovenleri olmaktan PKK’yı kurtaramamıştır. Bugün PKK’yı destekleyen veya desteklemek zorunda kalan herkese şunu sormak istiyorum. PKK, bugüne kadar Kürdlere kandan ve gözyaşından başka ne kazandırdı?

Devam edecek…

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar