Mesut Gözlü

Hüda-Par`ı Nasıl Okumalıyız?

18.02.2013 22:21:00 / Mesut Gözlü

1) Siyasî Yaklaşım Tarzı

Hür Dava Partisinin İslamî kimliğe sahip olması iktidar yanlısı Müslümanların Hür Dava Partisine olan bakış açılarını olumsuz yönde etkilemiş gözükmektedir. İktidar yanlısı Müslümanlar, Hür Dava Partisinin Müslümanların oylarını böleceğini ve bunun da muhalefetin işine yarayacağını iddia etmektedirler. Bu iddialarından dolayı en az Chp`ye karşı çıktıkları kadar Hür Dava Partisine de karşı çıkmaktadırlar.

Bu yaklaşım tarzına sahip olan Müslümanların göz ardı ettikleri bir hakikat vardır, o da mevcut iktidarın Müslümanları temsil etme noktasında yetersiz kalmasıdır. İktidarın temsiliyet noktasındaki yetersizliği dile getirildiği vakit &`; Bu işler birden olmaz. Zamanı geldiğinde onu da hallederler ” gibi söylemler aslında iktidarın ihtiyaçları karşılama noktasındaki acizliğinin bir göstergesidir.

Mevcut iktidara imanın yedinci şartı gibi iman etmiş ve onları "eleştirilemez, eleştirilmesi teklif dahi edilemez iktidar" olarak görenlerin göz ardı ettiği bir diğer hakikat ise hiçbir iktidarın ebediyen muktedir kalmayacağı hakikatidir. TC ` de çok partili döneme geçildiğinden bu yana ne partiler gelip geçti. Elbet bir gün Akp hükümeti dönemi de kapanıp gidecektir. Sonuçta yegâne muktedir olan sadece Allah (cc) ‘tır.

Merhum Necmettin Erbakan`ın kurmuş olduğu Milli Selamet Partisinin düzenlemiş olduğu mitinglere destek vermek için komşu illere özel araba tutarak giden birçok insan sonraki süreçte (Akp ` nin iktidar olmasından sonra) Necmettin Erbakan mevcut iktidarı eleştirdiği için eleştirilerek yerden yere vuruldu. Hem de bizzat bir zamanlar onu desteklemek için il il gezen insanlar tarafından… Bu tablonun yarın Akp hükümeti için gerçekleşmeyeceğini hiçbir akıl sahibi inkâr edemez.

Siyasî yaklaşım tarzına sahip Müslümanlar, devletin maslahatı ile halkın/hakkın maslahatı arasındaki farkı fark edemeyecek kadar iktidara bel bağlamışlardır. İnançlarının gereği olan herhangi bir emrin yasal zeminde kabul edilmesi talebine dahi sıcak bakmayacak kadar sindirilmiş veya gazı alınmıştır.

TESSEP ‘in daha önce başlatmış olduğu başörtüsüne özgürlük imza kampanyasının kurulduğu bir stantta durduğumuz bir esnada, Müslüman halkın vermiş olduğu tepkiyi görünce halkın ne kadar da mevcut iktidara bel bağladığına şahit olmuştuk. Başında başörtüsü olmasına rağmen &`; Bu hareketinizle iktidarı zor durumda bırakıyorsunuz. Ben şahsen bu tür kampanyaları desteklemiyorum &`; diyen insanlarla karşılaştık. Bu acı tablo maalesef halkımızın bu konuda ne kadar da pasif bir hale geldiğinin göstergesidir. Allah`ın emrini iktidar, muktedir olsun (!) diye desteklememek, devletin maslahatı ile halkın/hakkın maslahatının birbirine karıştırılmasından başka bir şey değildir.

Özellikle Müslümanları böylesi hareketlere sevk eden en önemli faktör, yaşanan kısmi ekonomik rahatlıklardır. İki kişiden birinin oyunu alan iktidar, oyların tamamını İslamî hassasiyeti olan insanlardan almamıştır. Bu oyların içerisinde azımsanmayacak kadar ekonomik sebeplerden dolayı oylarını iktidara veren insanlar oluşturmaktadır. Bu da aslında halkımızın bir bölümünün maneviyattan ziyade maddiyata verdiği önemi göstermektedir. Buna "dünün mücahitleri" de dâhildir.

2) İslamî Yaklaşım Tarzı

İslamî yaklaşım tarzına sahip olan Müslümanların Hür Dava Partisine karşı oldukları en önemli faktör sistem içi ilişkilerdir. Yani İslami hareketlerin gayri İslami olan sistemle ne derece de ilişki kurabilecekleridir. Sistem içi ilişkilerin akideye olan etkileri nelerdir? Siyaset yoluyla İslami hareketler öz benliklerinden uzaklaşabilirler mi? Siyasetin caiz olup olmadığı gibi birçok soru merak edilen ve çeşitli platformlarda tartışılan konuların başında gelmektedir.

Dünya üzerindeki İslamî Hareketlerin siyasi parti varlığını göz önüne alarak yapılacak bir değerlendirme daha sağlıklı sonuçlar doğurabilir. Bugün Filistin`de HAMAS, Mısır`da İHVAN, Lübnan`da HİZBULLAH`ın kurmuş olduğu partiler, sistem içi ilişkiler noktasında daha cazip kararlar vermemize yarayacaktır. İkisi Sünni biri Şii bir yapıya sahip olan bu İslamî Hareketlerin siyasi geçmişleri de Hür Dava Partisi için emsal teşkil etmektedir.

Burada ayırt edilmesi gereken en önemli faktör, sistemin benimsenip benimsenmemesidir. Sisteme entegre olmadan yürütülen sistem içi çalışmalarla sistemi benimseme arasındaki fark sistem içi çalışmaları meşru kılmaktadır. Zaten mevcut sistemde yaşamamız dahi bir şekilde bizi sistemle ilişkilendirmektedir. Okuldan ticarete, tarımdan ziraata, basılı yayından görsel yayına, vakıftan derneğe varan bir sürü sistem içi ilişkiler hali hazırda mevcuttur ve bir şekilde sistemle ilişkilidir.

Var olan sistemi benimsemeyip ona muhabbet göstermedikten sonra -Allah`u âlem- sistem içi ilişkilerin akideye hiçbir zararı olmaz.


Devam edecek…

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar