Her gün yeni bir acılı haber ile uyanıyoruz. Soma`da maden faciası yaşanırken doğuda da PKK faciası yaşanıyor. Orada maden ocakları çökerken burada da PKK kum ocaklarına, şantiyelere baskınlar yapıyor, araçları yakıyor, işçileri kaçırıyor.
Şimdi de PKK doğu ve güneydoğudaki dindar insanları hedef alıp saldırıyor. Üniversite öğrencilerine, köydeki dindar insanlara saldırıyor.
Anlaşılan bu saldırma işi, bunların genlerine işlemiş. Saldırmadan duramıyorlar.
Seçim döneminde haydi bir nebze olsun siyasi bir gerginlik vardı, şöyle veya böyle yapılan saldırılar sineye çekildi, sabr edildi. Ama şu anda yapılan saldırılar tamamen planlı ve programlıdır. Bu saldırılara artık bir kılıf bulunamaz.
Dağdaki üyelerini silahlandırıp senin taraftarın olmayan, seni desteklemeyen, sana oy vermeyen köylülere tek tek gönderirsen, bu artık bir planlı saldırıdır. Bu artık karşıdakini yok etmek için yapılan planlı bir harekettir.
Kendi halkına bu kadar kin ve nefret besleyen başka bir yapı var mıdır bilmiyorum. Türkiye`deki parti temsilcileri akşama kadar en ağır hakaretleri birbirine ederlerken, hiç kimsenin taraftarı, diğerine saldırmıyor. Sen bana niye oy vermedin, beni niye desteklemedin diye kimse kimseye zulüm etmiyor.
Ama bizim vatan millet edebiyatı yapan, barış ve demokrasi havarisi olan PKK` li hevaller, dağ başında kendilerine oy vermeyen bir köylüyü köyden sürüyorlar, bir diğerini kaçırmaya çalışıyorlar, olmayınca tarayıp ailesi ile katletmek istiyor. Üniversitede, mazlumları destekleyen bir açıklamaya tahammül edemiyorlar.
Siz bu halinizle bu ülkeye barış getiremezsiniz. Siz bu halinizle demokrasinin ancak katilleri olursunuz. Siz sadece kan, gözyaşı ve yıkım getirirsiniz. Siz insan hakları kavramını katlediyorsunuz. Siz huzursuzluk kaynağı oluyorsunuz.
Bir köylünün verdiği bir oya tahammülünüz yoksa, sizin insanlığa da tahammülünüz yoktur. Bir köylünün verdiği bir oy tahammülünüz yoksa, savunduğunuz hiç bir değerinize de tahammülünüz yoktur. Hiç bir sözünüze de güven duyulmaz. Sizin hiç bir muhalif sese tahammülünüz yoksa zalim bir diktatörden ne farkınız var?
Soruyorum size zalim Nemruttan ne farkınız var. Sizin Firavundan ne farkınız var. Bu 21. yy`da yaşamanın size kazandırdığı hiçbir meziyet yok mudur.? Şu hayranı olduğunuz batı medeniyetinin ve demokrasisinin size gösterdiği hiç mi bir erdem yok? O çok savunduğunuz sosyalizmin, komünizmin hiç mi insani bir değeri yok? Bu kadar mı insanı vahşileştiriyor?
Artık kendinize gelin. Şu milleti rahat bırakın. Girdiğiniz seçimlerin çoğunu kazandınız. Köylerden zorla çuval çuval oy aldınız. Devlet her yaptığınıza göz yumuyor. Ortalıkta çirit atıyorsunuz. Çocukları dağa kaçırıyorsunuz. Şimdide size muhalefet eden köylülerden hesap soruyorsunuz.
Artık bu kadar zulmü ne yer ne de gök kabul eder! Kendinize gelin. Bir mücadele veriyorsanız bari asgari insani kurallara uyun. Biraz mert olun.
Şu anda büyük bir fitne ateşini yakmak üzeresiniz. Bardağa dolmuş olan suyu taşırmak üzeresiniz. İnsanlardaki sabır taşını çatlatmak üzeresiniz.
Biliyorum bunların hiç biri de size kâr etmez. Ne yapalım tarihten ders almayanlar utansın!
Özkan Yaman
Mehmed Göktaş
Dr. Abdulkadir Turan
Konuk Yazar
Riyad Makaev
M.Emin Özmen
M. Zülküf YEL
