PKK ve yandaşları kapalı kapılar ardında devletle gizli gizli anlaşıyorlar. Bu anlaşmanın maddeleri neler, kimse bunu bilmiyor. Herkes muğlâk muğlâk konuşuyor. Ama, her ne olursa olsun bu kanın durması adına atılan insani adımlar desteklenmeli.
Ama bakıyoruz ki pkk ve yandaşları bu akan kanın durması adına verilen desteği, sanki başkalarının kanının akıtılması için bir izin ve fırsat olarak anlıyor. Kendisini insanlara karşı bir barış havarisi gibi gösteren, akan kanın durması için çabalıyormuş gibi yapan bu örgüt, öbür tarafta zalim yüzünü mazlum ve mustazaflara göstermeye çalışıyor. Adeta bir kaşık suda boğmaya çalışıyor.
Bu ne yaman bir çelişkidir ki; kendine düşman olarak gördüğü devlet ile barışırken, kendi ırkı için savaştığını söyleyen bu yalancı yapı, kendi ırkından olan başka cemaat ve yapıların kanını akıtıyor. Kendi düşmanları ile anlaşırken kendi ırkı ile savaş ilan ediyor. Bu ancak ahmakların yapacağı bir iştir.
Bir tarafta çekiliyoruz diyorsunuz diğer tarafta Hüda Par`a ve mustazaflara saldırıyorsunuz. Bir tarafta devletle anlaşıyorsunuz diğer tarafta mustazaflara gizli bir savaş ilan ediyorsunuz. Siz kime ve neye hizmet ediyorsunuz?
Diyarbakır`da adamları dövdünüz, bıçakladınız, Yüksekova`da dernekte birisini öldürdünüz. Mersin`de, Adana`da, Diyarbakır ve daha birçok yerde derneklerini yaktınız. Hüda Par`ın bürolarına saldırdınız, yaktınız. Nedir bu kininiz, bu adamlar ne yatılar size ki; devleti bırakıp onlara saldırıyorsunuz? Amerika ve israilin islamı düşman ilan etmesi gibi siz de Müslüman halkı ve onların temsilcilerini kendinize düşman ilan etmişsiniz.
Yıllarca savaştığınız ve kendinize düşman kabul ettiğiniz devletle kanka olup onlara mı saldıracaksınız? Eğer ömrümüz yetse herhalde bunu da görmüş olacağız! Bir gün bu sistemin savunuculuğunu yapsanız hiç şaşırmayacağız! Çünkü şimdiden sizin sivil kuvvetleriniz onları bırakıp Müslüman halka yönelmişler. Yarını düşünmek bile istemiyorum.
Artık aklınızı başınıza alın. Esed gibi öldürerek kimseyi bastıramazsınız. Korkutarak üste çıkamazsınız. Zorbalığın devri geçti ama siz hala ortaçağ mantığı ile hareket ediyorsunuz. Aynen Yahudiler gibisiniz başkalarının size yaptıklarını siz de başkalarına yapıyorsunuz. Tarihten çıkardığınız tek ders bu. Felsefenizin temelinde bu var. Zayıf olan daima kaybeder. Az olan yok olur. Hayır, asla böyle değil. İnsan olmak bu değildir. Bu hayvanların ahlakıdır. İnsan olan insana yardım eder. İnsan olan insanca davranır. Sabreder, tahammül eder. Yardım eder. Konuşa konuşa anlaşır. Ortak bir zemin bulur.
Ama ne yazık ki bugün o aklı sizde hiç göremiyoruz. Kendinden başkalarına hayat hakkı tanımak istemiyorsunuz. Bunun adına da bağımsızlık mücadelesi diyorsunuz. Ama sadece kendilerinin bağımsızlığınızı istiyorsunuz.
Siz, halk için değil örgütün menfaatleri ve kazanımları için mücadele ediyorsunuz.