Mehmet Zülfi Tan

Yeniden eski çözüm mü?

02.01.2025 01:00:05 / Mehmet Zülfi Tan

Türkiye 2013-2015 yılarında bir çözüm süreci yaşadı. Büyük umutlarla başlayan bu süreç, ne yazık ki büyük de bir yıkıma ve hayal kırıklığına sebep oldu. Bölgenin şehirleri, hendek ve özyönetim saçmalığı ile harabeye çevrildi. Binlerce genç bir hiç uğruna çukurlara gömüldü. Toplumsal fay hattında büyük bir kırılmaya sebep oldu. Ancak buna sebep olanlar çıkıp da halktan özür dilemedi. İstifa edip ayrılmadı. Pişkin pişkin yıllarca siyasete devam ettiler.

Kürt milletinin varlığının inkârı cumhuriyet ile beraber başladı. Cumhuriyeti kuranlar tek millet ülküsü etrafında birleşerek diğer milletleri asimile etmeye, sindirmeye ve yok etmeye çalıştı. Büyük oranda da başarılı oldular. Kürtler ve Arapların dışındaki diğer etnik milletler zaman içinde bu baskıya dayanamayarak kimliklerini kaybettiler. Bugün artık tamamen Türk toplumu içinde eridiler. Lakin Kürtler buna direndi. Sistem tarafından bir türlü Türkleştirilemediler. Bunun üzerine bir sindirme harekatı başlattılar. Tabii ki her zaman etki tepkiyi doğurur kanunu mucibince Türkçülük de Kürtçülüğü doğurdu. Lakin bu Kürtçülük, Kürtler adına yapılan bir Kürtçülük değildi. Sosyalizm adına yapılan bir mücadele idi. Bu mücadeleye soyunanların sadece kılık kıyafeti Kürt kılık kıyafeti idi. Dolayısıyla dünyada eşi benzeri olmayan bir hareket ortaya çıktı. Kürtler adına mücadele edenler Kürtçe bilmiyorlar, Kürtler adına mücadele edenlerin bir kısmı Kürt değiller. Kürtler adına mücadele edenler Kürt tarihine düşmanlar, Kürd’ün dinine düşmanlar, Kürd’ün alimine, şeyhine ve ağasına da düşmanlar. Kürd’ün namus anlayışına, kadın anlayışına, aile yapısına da düşmanlar. Onlar için en iyi Kürt militan Kürt, namusu olmayan, dini olmayan, milleti ve vatanı olmayan bir Kürt! Sosyalist, komünist, laik, demokratik, anti emperyalist, Amerikancı, Siyonist, Maocu, Leninist bir Kürt. Ayıkla bakalım pirincin taşını!

Hal böyle olunca Kürt milletinden destek alamayanlar, bu sefer Kürt milletini  sindirmek için silaha başvurdular. Kürt milletini kurtarmaya gelenler onu öldürmeye başladılar. Kürt milleti bu sefer de kurtarıcılarından zulüm ve ölüm görmeye başladı. Her gün bir köye baskın yapılıyor, yol kesiliyor, katliamlar yapılıyordu. O zamanlar bir tarafta devletin silahlı kuvvetleri, diğer tarafta PKK teröristleri, halkı iki cendereye almışlardı. Gece dağdakiler, gündüz ovadakiler halka illallah dedirttiriyorlardı.

Tarih bize gösterdi ki bu iki zihniyetin de bu sorunu çözecek kapasiteleri yok. Çünkü ikisi de silahtan güç almaktadırlar. Halktan aldıkları bir güç yok. AK Parti’nin iktidara gelmesi ile alınan mesafeler de ne yazık ki yanlış hamlelerle heba oldu.

Şimdi bölgemizdeki yeni gelişmeler perspektifinde yeni bir çözüm süreci yürütülmeye çalışılıyor. Eğer bu süreç eskinin tekrarı olacak ise hiç gerek yok. Çünkü denenmişi tekrar denemek akıl karı değildir.

Ama yeni süreç ile yeni bir yaklaşım ile bu iş yapılmaya çalışılıyor ise o zaman bir şansı olabilir. Toplumun tüm kesimleri sürece dahil edilmeli. Ben yaptım oldu mantığı artık terk edilmeli. Kürtler, eli kanlı şebekelere mahkum edilmemeli. Kürtlerin iradesine ipotek koyan Kandil’deki fosilleşmiş ideolojik akıllara bu olay havale edilmemeli. Eğer Kürtler bu devletin vatandaşı ise o zaman devlet kendi vatandaşına sahip çıkmalı ve onun haklarını pazarlık konusu yapmamalı. Hak ettiğini ona vermeli.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar