Aslanlar Gibi Savaşıyorlar

Gazze, düşmanın muhasarasında olan dünyanın en küçük toprak parçası.

Gazze, etrafı yüksek duvarlarla çevrilen en büyük hapishanesi.

Gazze, modern çağda Kerbela’yı yaşayan ümmetin bir parçası.

Gazze, dünyanın gözleri önünde soykırıma uğrayan bir Müslüman beldesi.

Gazze, dünyanın metrekare başına en kalabalık nüfusun yaşadığı bir toprak parçası.

Gazze, denizden, havadan ve karadan kuşatılmış ve durmadan bombalanan bir dünya cehennemi.

Evet, bütün bu olumsuzluklara rağmen Gazzeli Müslümanlar, önce bu hapishanede yaşamayı öğrendiler. Sonra düşmana karşı mücadeleye giriştiler. Düşman Gazze’yi terk etmek zorunda kaldı. Sonra da bu ambargoyu kırmak için çalıştılar. Yerin altında tüneller yaptılar. Yerin altında yaşamayı öğrendiler. Düşmana karşı hazırlık yaptılar. Çünkü karşılarındaki düşman, insanlığını yitirmiş, vahşi bir katiller sürüsüydü. Ve bütün dünya da onları destekliyordu.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen yılmadılar. Ve düşmanın işgal etmiş olduğu yerlere ani bir saldırı ile onu doğduğuna pişman ettiler. Düşman onları yok edebileceğini sandı. Ama karşılarında heybetli savaş aslanlarını görünce vahşi eşekler gibi kaçtılar.

Siyonistller bu yenilgi üstüne bütün kuvvetlerini toplayıp saldırdılar. Hiçbir canlıya hayat hakkı vermediler. Hatta kendi vatandaşlarını bile öldürmekten çekinmediler. Ama karşılarında bir aslanlar ordusu vardı. Şehadeti isteyen bir millet vardı. Küçüğüyle büyüğüyle birbirine bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmiş çelikten bir irade vardı.

Yaralanınca “hasbunallah ve ni’mel vekil” diyorlar. Saldırınca “Allahu Ekber” diyorlar. Vurunca “Allahu Ekber velillahil hamd” diyorlar. Vurulunca “Lailahe illallah Muhammedun Resulullah” diyorlar. Enkazdan çıkınca düşmanı tehdit ediyorlar. Küçüğüyle büyüğüyle, yaşlısıyla genciyle her biri birer aslan gibi. “Ey iman edenler! Bir düşman birliği ile çatıştığınız vakit sebat ediniz ve Allah’ı çokça anınız ki zafer sizin olsun.(Enfal-45)” tam da bu ayetin tefsirini hayatları ile yaşıyorlar.

Düşman bu direniş karşısında şaşkın! Korkmuş ve umudu kırılmış. Dünya zalimlerinden imdat ve yardım istiyor. Sözde dünyanın en güçlü 4. ordusu ama Amerika, Fransa, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere bütün batılı şer odakları ha bire yardım için seferber olmuşlar. Zaten Amerika olmasaydı bir haftada işi bitmişti. Ama şimdi Amerika da artık baş edemiyor. Artık dünyanın çapulcu paralı askerlerini toplamaya başladılar. Askerleri korkudan altlarına bebek bezleri bağlamışlar. Tankları paçavraya dönmüş. Bataklığa saplanıp kalmışlar. Tek yapabildikleri yakıp yıkmak, uzaktan bombalamak ve sivilleri katletmek, bebekleri öldürmek.

Ne yapsalar da nafile. Çünkü göklerden inen bir hüküm vardır……

"Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.” (Al-i İmran, 3/112-113)