Burası Diyarbakır! Burası Amed’a Muhammed

Bu aşk gönüllere, bu görüntü karelere sığmaz.

Amed, Ahmed`e (sav) olan aşkını öyle bir gösterdi ki adeta newroz alanından taştı. Fotoğraf karelerinden taştı, ekranlardan taştı, gönüllerden taştı.

Şehir boşalmış. Ahmed`in aşkına koşmuş. Sanki Mekke`den o sevgili bugün Medine`ye geliyor gibi insanlar yollara dökülmüş. Kadın, erkek, çoluk çocuk, genç yaşlı, kim varsa evde, hep beraber gelmişler.

Diyarbakır ensar oldu Muhammedi aşka ve Muhammedi âşıklara. Ahmed`in aşkına hicret edenlere gönlünü açtı. Muhammedi aşka gönlünü açtı. Muhammed`in aşıklarına da gönlünü açtı. Newroz parkı Muhammedi aşkın newrozu oldu.
Bu Muhammedi aşk Amedi aştı. Bütün bir ülkeye hatta coğrafyaya yayıldı. Oraya gelenler bu aşk ile ayrıldılar. Memleketlerine bu aşkı taşıdılar. Paylaştıkça çoğaldı. Çünkü sevgi paylaştıkça çoğalıyor.

Yurdun dört bir yanından gelen âşıklar Diyarbakır`da büyük bir coşku yaşadılar. Damla damla yağan âşıklar, yolların sağında solunda bir birikinti gibi oldular. Yavaş yavaş yollara akan âşıklar, önce bir dere, sonra çay, sonra da nehir olup aktılar. Dicle, Fırat, Kızılırmak, Yeşilırmak hepsi oraya aktı. Amed`e yaklaştıkça gürleşmeye ve coşmaya başladılar. Muhammedi aşkın denizinde birleşince umman oldular.

Varsın gözleri bu aşktan kamaşanlar görmesinler. Varsın bu sesten rahatsız olanlar kulaklarına pamuklar tıkasınlar. Varsın kameralarını başka yönlere çevirsinler. Hepsi beyhude, boş manevralar.

Bazılarının bu havayı bozma çabaları da boşa çıktı. Günlerden beri estirdikleri bozgunculuk havası maya tutmadı. Zaten tutmaz da. Çünkü sahte ve bozuk sıvılar maya tutmaz. Aşkların en hakikisine sahip olan Amed elbette sahtesine tenezzül etmeyecektir. Çünkü Amed halkı gerçeği gördü. Çünkü Amed halkı barışın nerde olduğunu, kardeşliğin nerde olduğunu, kimin ne yapmaya çalıştığını gördü. Amed halkı seçimini yaptı. Barış, kardeşlik ve huzuru isteyenlerden taraf olacağını gösterdi. Kargaşa, yıkım, yakma ve sindirmenin artık devrinin geçtiğini ortaya koydu. Bunun herkesin görmesi lazım.
Halk kavga dövüş istemiyor. Halk barış ve huzur istiyor. Halk kardeşlik ve sevgi istiyor. Halk birbirine saygı ve tahammül istiyor. Bunları istemeyenleri de istemiyor. Böyle suskun suskun durduğuna bakmayın, günü geldiğinde öyle bir haykırır ki, bütün hesapları alt üst eder. Heybetinden ödün patlar.

Bu güzel günü ümmete yaşatan bütün güzel insanlara teşekkür ediyoruz. Emeği geçen bütün emektarlardan Allah razı olsun diyoruz. Allah emeklerini zayi etmesin.

Bu sevdaya can veren Sümmeye bacımıza rahmetler diliyoruz. Bize bir elçi olarak Huzur-u Resul`e varmasını diliyoruz. Yolda kaza geçiren Kadriye teyzemize de Allaht`an acil şifalar diliyoruz.

“Anam babam sana feda olsun ya Resulullah” diyen çağdaş sahabelere de salam olsun.