Ülkemizde bir zamanlar batı kültürüne o kadar tapılıyordu ki tarihler 1 Kasım 1934’ü gösterdiğinde resmi kurum ve kuruluşlardan batı müziği harici tüm müzikler yasaklandı. Bir milletin tarihi boyunca yaptığı ve kendisini saf duyguları ile ifade ettiği müziği de batı hayranlığından nasibini aldı. Artık işin nerelere vardığını okuyucu anlayabilir sanırım. Kılık kıyafet, yeme içme, eğlenme, müzik, tarih, din ne varsa hepsi değiştirildi. Neden? Batıya benzemek için. Peki ya batının ilmi ve fenni, teknolojisi onu da aldık mı? Tabii ki hayır? Bize onu verirler mi? Alın size dansı, müziği, içkiyi baleyi. Teknoloji neyinize lazım dediler. Biz de baş üstüne dedik ve her gece devleti yönetenler sarhoş olana kadar içti, çaldı, oynadı. Milletin ise inkılâplardan anası ağladı. Dinini yaşayamaz, türküsünü söyleyemez, sazını çalamaz ve ezanını okuyamaz oldu.
Ama bu baskı ve yasaklamalarla ülkeyi yöneten elit ve şakşakçı bir taife yetiştirildi. Yıllarca seçim yapılmadan bu insanlara devlet peşkeş çekildi. İlk serbest seçimde halk bunları sandığa gömdü. Halk kendi değerleri ile barışık insanları yönetime getirmek istiyordu. Bunun olmaması için her on yılda bir askeri darbeler yaşandı. Ama nafile. Bu halk artık o devrimleri de o devrimleri yapanları da istemiyordu.
Fakat ne hazindir ki halkın kendisini öz değerlerine getirmesi için getirdiği kadrolar da bugün yaptığı bazı uygulamalar ile gidenleri aratmıyor. Hele hele yazın yapılan konserler tam bir facia. Gençleri buraya toplayanlar onları ifsad edici bir ortam ile baş başa bırakıp gidiyorlar. Geçenlerde Konya’da böyle bir konserde gencin biri sahneye fırlayıp ‘Konya AK Parti’ye oy verme’ diye mikrofondan bağırdı.
Rahmetli Bilge Kral Aliya demişti ki; ‘savaş düşmana benzediğinde kaybedilir.’ Evet tam da bu noktadayız. Bize oy veren, bizi bir amaç için o makamlara getiren halka bu şekilde karşılık vermek tam bir düşmana benzeme halidir. Sizin mahallede oturanlar sizden bunu istemiyor. Siz bununla karşı mahalleyi kazanmak istiyorsunuz ama ne sizin bu kafanızla ne de karşı mahallenin sarhoş olmuş kafasıyla hiçbir şey kazanamazsınız. Tam dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma hali yaşarsınız.
Artık gençleri ifsat edici bu konserlerden ve organizasyonlardan vazgeçin. Buradan şuurlu bir genç çıkmaz. Dava adamı bir nesil hiç yetişmez. Siz sadece karşı zihniyete hizmet etmiş olursunuz. Bindiğiniz dalı kesmiş olursunuz. Gençlerin dünya ve ahiretini yıkmış olursunuz. Halkın parasını israf etmiş, halka hakaret eden sanatsızlara peşkeş çekmiş olursunuz.
Artık bu çıkmaz sokaktan çıkın. Milletin parasını israf etmeyin. Ahlakını ifsad etmeyin. Helal dairesi keyfe kâfidir. Harama girmeye lüzum yok. Allah’ın bize çizdiği hadleri aşmayalım. Haddimizi bilelim.
Şöyle bir gidin bakın bakalım bu konserler kime hizmet ediyor?
Mehmed Göktaş
Dr. Abdulkadir Turan
Konuk Yazar
Riyad Makaev
M.Emin Özmen
M. Zülküf YEL
