Şam Emevi Camii’nde bir Cuma hutbesi

“Efşüsselâme beyneküm - Aranızda selamı yayınız, devamında insanları doyurunuz”

Şam Emevi camiinde geçtiğimiz Cuma hutbesi hepimizin çok iyi bildiği  bu kısacık Nebevi emir ve tavsiye üzerine oturdu.

Üç gün Suriye’yi gezip dolaştıktan ve görülecekleri gördükten sonra imam hutbeye bu hadisi şerifle başladığında ilk öğrencilik yıllarımızda ezberlediğimiz bu hadisin ne anlama geldiğini orada öğrendim.

Çünkü Suriye insanının şiddetle muhtaç olduğu ilk şey güvendi, birbirlerine güvenme ihtiyacıydı. Öyle ya, yıllar yılı hiç kimse en yakınındakine bile güvenemiyordu, her iki kişiden biri muhaberattandı. Hatta şu anda bile bu diktatörlüğün yıkıldığına hâlâ inanamayanlar, konuşmaktan korkan ve çekinenler var.

Şu anda devrimi gerçekleştirenler bunu çok iyi bildikleri için oradan başladılar yani selamla başladılar. Çünkü “esselâmü emanullahi fil ard – selam yeryüzünde Allah’ın emanı, emniyetidir.

Bu inkılabı yapanlar ülkenin bütün insanlarına “Selamünaleyküm” diye başladılar. Yani bana güvenebilirsin, canını, malını ve her şeyini hiç çekinmeden bana emanet edebilirsin, benden sana asla bir zarar gelmez...”

Suriye insanının öncelikle bu güvene ihtiyaç duyduklarını bizzat onların bakışlarında müşahede ettik. Çölde susuz kalmış birisinin suya kavuşması gibi doya doya içiyorlar, özellikle ülkedeki azınlıklar.

Cuma namazı biter bitmez zafer coşkusu caminin içinde başladı, dışında devam etti.

Bunun bir başka anlamı, böyle gittiği takdirde hiç kimse bu devrimi yolundan saptıramaz.

“İnsanlara yemek yedirin” emrinin ne anlama geldiğini de Suriye’de anlıyorsunuz. Yerle bir edilmiş Hama, Humus ve Halep’de evsiz ve işsiz kalmış insanlar için yemeğin ne anlama geldiğini ancak böyle yerlerde anlayabilirsiz.

Cuma namazı ve zafer etkinliklerinin ardından hemen cami avlusundaki Selahaddin Eyyubi’yi ziyaret etmek insana başka duygular veriyor. Sizi hemen Kudüs’e götürüyor. Şam ve Kudüs’ün birbirlerinden ayrışmasının mümkün olmadığını anlıyorsunuz.

İnşaallah Suriye izlenimlerimizi aktarmaya devam edeceğiz.