Hayır hayır, bildiğimiz zikirden, yani durmadan “Allah Allah” demekten bahsetmiyorum. Söz konusu o zikirle ilgili sayısız kitap olduğu gibi bu görevi yerine getirenlerimizin sayısı da az değildir elhamdülillah.
Fakat ben “hemen Allah’ı hatırlamak” derken biraz daha dar anlamda, özel bir sebeple Allah’ı hatırlamaktan söz ediyorum. Çünkü bugün buna öylesine muhtacız ki.
Meramımı daha iyi anlatabilmem için bazı ayetler vereyim. Daha ilk inen sûremizde Rabbimiz azgınları şöyle uyarıyor;
“Allah’ın her şeyi gördüğünü bilmiyor mu o?” (Alak, 14)
Bir kaç örnek daha verelim;
“Takvâ sahibi (duyarlı) olanlara şeytandan bir vesvese ulaştığında hemen (Allah’ı) hatırlayıp (gerçeği) görürler.” (A’raf 201)
“Göklerde ve yerde olanları Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu* (yerde) dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu (yerde) altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan daha az veya daha çok olsunlar, nerede olurlarsa olsunlar mutlaka O onlarla beraberdir.* Sonra kıyamet günü (dünyada) yaptıklarını onlara bildirecektir. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir.” (Mücadele, 7)
“Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya nefislerine zulmettiklerinde derhal Allah’ı hatırlarlar ve günahlarına tövbe ederler...”(Âl-i İmran, 135)
Meseleyi biraz daha sınırlandıralım; kendi şahsımızda kalan, dışarı taşmayan, başkalarını ilgilendirmeyen günah ve kusurlarımızdan ziyade, dışımızdakilere yönelen taşkınlıklarımızda derhal Allah’ı hatırlamaktan söz ediyorum.
Birilerine zarar vermemiz söz konusu olduğunda, daha açıkçası azgınlaştığımızda, haddimizi aşıp tuğyan etmeye yeltendiğimizde derhal Rabbimizi hatırlamak bizi tağutlaşmaktan koruyacaktır.
Ve unutmayalım ki tağutlaşmak, ilahlığa yeltenmek küçük küçük işlerle başlar. Bunun kalkış noktası da sadece kendini düşünmektir.
Kurtulmanın yegâne yolu da böyle bir şey yaptığımızda derhal Yaratanı hatırlamaktır.
Selam ve dua ile.